/i/Kitap

kitap sever, seviyeyi yükseltmeye niyetli panpaların paylaşımlarda bulunduğu altincidir
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Yaşadığın hayat yaşayabileceğin en iyi hayat değil!

    Nazım Hikmet'in 'en iyisini daha yaşamadık’ temalı ünlü bir şiiri vardır.
    "En güzel deniz, henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk, henüz büyümedi. En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz, Henüz söylememiş olduğum sözdür."

    Nazım bu şiiri sevgilisi Piraye için yazdı ama sizin için de geçerli. Hayatta gelebileceğiniz en iyi yerde misiniz? Hayır! Daha iyisini hak ettiğinize inanıyor musunuz? Evet! Yaptıklarınız yapabileceklerinizin en iyisi midir? Hayır! Aklınız daha başarılı işler yapmak için yeterli midir? Evet! Bir insan bugüne kadar yaptıklarından ibaret midir? Hayır! Bir Alman atasözü, "Hayatı olduğu gibi kabul etmeliyiz ama kabul edilebilir hale gelmesi için de çaba göstermeliyiz," der. insanlar ideallerindeki en iyi hayatı yaşama mücadelesinden nasıl vazgeçer? Ya da neden vazgeçer? idealimizdeki hayattan nasıl kopup sıradan hayatlara razı olduğumuzu ilginç bir örnekle anlatmak isterim.
    Hindistan'da yabani bir fil yavrusu yakalandığında kalın bir zincir ile kalın bir ağaca bağlanır. Yavru fil kaçmaya çalışır ama kaçamaz. Zamanla kaçma denemelerini bırakır. O ağaçtan hiçbir zaman kurtulamayacağına inanır. Esareti öğrenmiştir artık. Bu aşamada ayağındaki zinciri ağaçtan sökerek, bir odun parçasına bağlarlar. Yavru fil her yürüyüşünde o odunun peşinden geldiğini görünce, hâlâ o ağaca bağlı olduğunu ve hiçbir zaman bağlı olduğu ağaçtan kurtulamayacağını düşünerek kaçma girişiminde bulunmaz. Çevrede dolanır ama kaçmaz. Başlangıçta yavru filin kaçabileceğine inancı vardır ama kaçma imkânı yoktur. ikinci aşamada ise kaçma imkânı vardır ama kaçabileceğine olan inancını kaybetmiştir. Çaresizliği öğrenmiş, kaçmasının kendi ellerinde olduğuna inanmamıştır. Bu, öğrenilmiş çaresizliktir!
    ···
   tümünü göster