-
76.
+3Bir müddet daha bekledikten sonra Zeynep’i alacak araba kapının önünde görüldü. Zeynep hanım birkaç dakika sonra salına salına çıktı evden. Her zamanki gibiydi havalı, güzel, burnu havada. Arabaya bindikten sonra aracı sokaktan çıkıp gözden kayboldu. Şoföre takip etmesini söyledim. Uzaktan takip etmeye başladık. Ana caddeye çıkınca şoföre, önlerine geçmesini söyledim. Dediğimi yapıp önlerine geçti. Şoföre “biraz hızlan arkadaki araba iyice yaklaşınca frene asıl” dedim. Dikiz aynasından anlamsız anlamsız bakınmaya başladı. “Beyefendi şirket hesabını bana sorar benim bu zararı karşılayacak gücüm yok” dedi. “Zararı ben karşılarım. Sen dediklerimi yap dedim.” Başıyla onaylayarak hızlanmaya başladı. Emniyet kemerini takıp beklemeye başladım.
“Yapabileceğin anda tereddüt etmeden yap.”
“Emredesiniz beyefendi.”
Sözü bittiği anda şoför frene asıldı. Hızımız o kadar fazla değildi ama yine de baya sarsıldık ikimizde. Umarım Zeynep ölmemiştir diye içimden geçirerek şoföre, “in arabadan ne zarar varsa biz karşılarız de” dedim. Dediğimi yaptı. Eğilip dikiz aynasından izlemeye başladım. Zeynep arabadan inince arabadan inip güneş gözlüklerimi taktım. Yavaş yavaş onlara doğru yürümeye başladım. iki şoför hararetli hararetli tartışmaya devam ederken Zeynep’in yanına gidip “iyi misiniz hanımefendi?” dedim. Şoka girmiş olacak ki ne dediğimi anlamamış gibi yüzüme bakınmaya başladı.
“Bir şeyiniz var mı?”
“Başımı çarptım galiba.”
“Ambulans çağırmamı ister misiniz?”
“Hayır, hayır geçer birazdan.”
Fırsatı değerlendirme zamanı gelmişti. Şoföre dönüp, “şuradan bir taksi çevir” dedim.
başlık yok! burası bom boş!