Saçımı başımı yapmaya başladım. Rebul parfümümü sıktım. Bekliyorum. Ha bide yeni yol arkadaşımı dinledim attırdım. Oyle televizyon izliyorum. Kendimden eminim bu sefer. Kararsız falan değilim. Taktik maktik yok, bam bam bam.

Kapı çaldı, açtım. Yukarı hızlı adımlarla çıktı bizimkisi. Karşıma geldiğimde şaşırdım acıkcası. Ben de bu kadarını beklemiyordum amk.

Üstüne askılı giymiş. içine yarım sütyen. Fırladı fırlayacak. Altında kot sort. Dıbına kadar kot şort. Tebessüm ettim ve içeri aldım. Gerisi zaten malum. Bu sefer daha profesyonel. Daha tecrübeli:))

Ne yapsam da öyle Johnny sins gibi pata küte dalamıyorum. Dokunuşlarım hala sever gibi. Hala romantik bi adam kadar yavaşım. Neyse yavaş yavaş olur bunlar. Ama kız iyice bağlanıyor amk.

--Bağlansın, sana yaptığının cezasını çeksin işte. Bi sene senin daha

Bu eleman fena beyler. Ruhuma tekrar teşekkürler:))

işimi bitirdiğimde karşımda halinden çok memnun bi dişi vardı. iki kolumu başının iki yanına koyarak doğruldum. Eğildim dudaklarına bi öpücük kondurdum.

-Ben bi lavaboya gidiyorum
-Çabuk gel, diyebildi zar zor. Aptal bi memnuniyet vardı suratında.