/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 626.
    +5
    Bu akşam fazla susmuştum, daha çok konuşmam gerkekiyordu. ama söylediklerine verecek cevaplar bulmak kolay değildi. Saçma olacağını bilsem de konuştum
    B: senin eylülle bi alakan yok
    Bu: nasıl yani
    B: o farklı, sen farklı. Hem o, artık gitti.
    içi rahatlar gibidyi. Rahatlamalıydı da zaten. Resmen sorusuna "Evet, hatta daha iyisi" gibi bir cevap vermiş sayılırdım.
    B: uyuyalım mı artık
    Bu: hıhı olur ama hala salonda yatmak konusunda kararlı mısın
    B: aslında şey
    Bu: gel işte ya inat etme
    Israr etmedim. Yanına kıvrıldım, sırtımı döndüm ona. Yine de çekiniyordum işte az çok.
    Karnı sırtıma yapışacak şekilde yatmıştı arkama. S harbi gibi büzüşmüştük ikimiz de. Yapboz parçaları gibi oturmuştuk sanki birbirimiz üzerine. Koluma kolunu attı. Başını sırtıma yasladı. Öylece uyumuştuk. Daha doğrusu o uyumuştu, ben tüm gece öyle düşünmüştüm, yani , en azından uyuyakalana kadar. Uzun bir süre düşünmüştüm. Ne düşündüğümü de bilmiyorum.
    Ertesi gün Mirayın seslenmesiyle uyanmıştık. Gözlerimi zar zor açıp miraya kafamı çevirirken "oooo" diyerek başını yukarı aşağı salladığını gördüm. Aklı sıra bizimle eğleniyordu işte.
    Uzun bi gün olacaktı. Yavaştan başlattığımız hayatımızı düzene sokmaya başlamıştık. Herkes evin farklı bi işini hallediyordu. Ben de iş bulmuştum, bi esnafın yanında (züccaciye) getir zütür işlerini yapacaktım. Günlük veriyordu paramı. işime geliyordu. Haftada 5 gün onunla çalışmaya karar verdim.
    Oturttuğumuz düzenle 3 hafta kadar takıldık. 14 şubat yaklaşıyordu. Havalar da ısınmaya başlamıştı ufaktan. Gerçi izmiydeydik, ne kadar soğuktu sanki.
    Herkes çalışıp kazandığını her 2 haftada bir oturup ortaya döküyordu. Çok paramız oluyordu. Bir kısmını ortak kumbaramıza atıp biriktiriyorduk. Herkes de harçlığını çıkarıyordu. Tek işi olmayan buketti ama o da evin her türlü giderini karşıladığı için elindekiyle, babasının kredi kartlarıyla falan , ona iş konusunda hiçbir şey söylemeye yüzümüz yoktu. En büyük işi o yapıyordu aslında.
    Bu 3 hafta boyunca buketle daha çok yakınlaştık. Zaten ege ve miray artık karı koca gibi olmuşlardı. Odalarında ne yaptıklarını biz de bilmiyoruz , orası onları ilgilendirir.
    Buket de bana iyice canımlı bitanemli konuşmaya başlamıştı. Ben de ruh halime göre karşılık veriyordum. Ama daha çok oturaklı hayatımız hoşuma gidiyordu. Çok paramız vardı ve herkes de durumundan memnundu. Giderlere hiç para harcamadığımız için çok rahatlıyorduk.
    Yine bir akşam yemeğinden sonra miray konuyu açtı

    M: egee
    E: efendim canım ?
    M: yani pardon ege dedim ama, siz de ilgilenin vanic
    B: tabi söyle bişey mi var ?
    M: bişey yok da hani 14 şubat yaklaşıyor ya , bişeyler mi yapsak hep birlikte ?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster