-
51.
+10Öylece uyuyakalmıştık. Gece bi ara uyanmış olacak ki üzerimizi örtmüş. Sabah ondan erken kalkmıştım. Yaklaşık yarım saat kadar yüzüne baktım. izledim onu. okşadım. Sonra saate baktım 9a geliyordu artık bi okula uğrasak iyi olacaktı. Yavaşça kaldırdım Eylülü hazırlanıp çıktık. okulda buldum egeyi mustafayı öyle durum değerlendirmesi yaptık. Eylül de mirayla konuşuyordu. Ege görünce bi çekindi. Sonra yanlarına gittim ben eylülle mirayın.Tümünü Göster
B: pardon bölüyorum canım ama , miray biraz konuşabilir miyiz ?
Eylül bana gözlerini patlatarak baktı. Ne konuşacaksınız dedi kısık bi sesle
B: merak etme hemen geri getiricem sen de o sırada bizimkilerin yanına git canım
E: iyi tamam
Mirayı aldım biraz ileri zütürdüm kafetaryaya girdik.
M: efendim vanic okanla ilgili bişey mi var ?
B: yok okanın durumu hala aynı da, bu kaan nedir kimdir bi anlat bakayım
M: ya anlattım ya işte o akşam anlattığımdan fazlası değil hem nerden çıktı birden bire
B: ulan adam egenin evini bastı
M: ne demek egenin evini bastı bi dakka noluyo ya
B: ya işte olandan bitenden haberin yok laf yapıyorsun kendi kendine
M: ya bi dakika vanic ne oldu anlatır mısın
B: neymiş efendim seni evine bıraktı diye egeyi yaşatmayacakmış bilmemneymiş
M: oooha yuh yuh
B: anlatsana sen şunu
M: ya diyorum ya , ama sadece şey
B: ney ? ney işte dıbına koyayım bana o "şey" lazım
M: ilk sene bu benden hoşlanıyordu sanırım ama sonra aramızda hallettik biz onu ya arkadaş olmamızı daha uygun gördük birlikte
B: ULAN BU ŞiMDi Mi SÖYLENiR BE KIZIM YA
M: ya önemli bişey değil ki hem 2 yıl olmuş onunla alakalı bi durumumuz yok yakın bi arkadaşım işte
B: ya sen ne diyorsun allah aşkına ya bırak allahını seversen
O sırada eylülle egenin yanına gitmeye koyulmuştum
M: ya dursana ne oluyor ya üff
B: bişey olduğu yok miray gel şuraya
birlikte eylülle egenin yanına gittik mustafa çoktan gitmişti zaten anlattığım gibi çok yakınımız değildi.
B: bundan sonra miray biraz bizimle takılacak en azından şu okan durumunu çözene kadar
M: ya ne oluyor bilmiyorum ama sanırım evet
Ege kıpkırmızı kesilmişti. Hiçbir şey söyleyemiyordu. Seviniyor muydu üzülüyor muydu bilmiyorum. Ama açıkçası ben pek egeyi düşünerek öyle davranmamıştım.
Eylül de ufaktan bana kızar gibi bi hale bürünmüştü." Ne mana şimdi " bakışlarını seziyordum ama biraz idare edecektik çünkü bu işin sonunu getirmemiz gerekiyordu.
O sırada masaya hızlıca vurulan bir elle irkilerek birden vurana yöneldik
"KALK MiRAY SENiN BURDA NE iŞiN VAR GiDiYORUZ."
başlık yok! burası bom boş!