/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    Dış güçler ve içerideki hainler devreye giriyor mesela 1993 yılı cumhuriyet tarihinin en karanlık yılı buyrun okuyalım
    UĞUR MUMCU
    24 Ocak 1993 sabahı Türkiye kâbus gibi bir güne uyandı. Gazeteci Uğur Mumcu, aracına yerleştirilen bomba ile öldürüldü. Mumcu, öldürülmeden önce başladığı Kürt dosyasında teröristbaşı Öcalan'ın izini sürüyordu. Suikastın ardından "iran'ın parmağı var" manşetleri atıldı, irticaya karşı gösteriler yapıldı.

    ADNAN KAHVECi
    Mumcu suikastının üzerinden iki hafta geçmeden, Cumhurbaşkanı Özal'ın yeniden siyasete dönme planındaki en kilit isim olan ve Kürt raporunun yazarı Maliye Bakanı Adnan Kahveci, 5 Şubat'ta şüpheli bir kazada öldü. Onu çok yakından tanıyanlar Kahveci'nin asla sürat yapmadığını, çok dikkatli araç kullandığını söyledi.

    EŞREF BiTLiS
    Türk kamuoyu, henüz bu şoku üzerinden atamamıştı ki, bu defa bir başka kaza ile sarsıldı. Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis, 17 Şubat günü uçağının düşmesi sonucu şehit oldu. Tesadüfe bakın ki, Güneydoğu'da konuşlu Çekiç Güç'ün Türkiye'den ayrılması gerektiğini söyleyen Org. Bitlis, ölümünden 10 gün önce de incirlik Üssü'nden kalkan ABD uçaklarının PKK'lılara yardım dağıttığını açıklamıştı. Ama daha önemlisi, Özal'ın Kürt sorununu çözme planını destekleyen tek askerdi.

    TURGUT ÖZAL
    Türkiye'nin karanlık günleri bir türlü sona ermiyor, kâbus gibi olaylar üst üste geliyordu. iyi olan tek şey, PKK'nın ateşkes ilan etmesiydi. Kürt sorununda çözüm arayışları önemli bir noktaya gelmişti. 16 Nisan 1993'te Öcalan Beyrut'ta düzenlediği bir basın toplantısı ile ateşkesi süresiz uzattıklarını açıkladı. Yine tesadüfe bakın ki bu sorunu bitirmek isteyen Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bir gün sonra, yani 17 Nisan 1993 sabahı Çankaya Köşkü'nde şüpheli bir şekilde hayata gözlerini yumdu. Resmi kayıtlarda Özal'ın ölümüne "kalp krizi" denildi.

    33 ER ŞEHiT
    Özal'dan sonra siyasi cinayetlerle de yetinilmedi. Sırada daha büyük katliamlar vardı. Özal ve Bitlis'in olgunlaştırdığı "dağdakilere kısmi af" konusuna MGK'da son şekli verilmişken, hemen bir gün sonra, 25 Mayıs'ta Bingöl'de silahsız 33 er kurşuna dizilip şehit edildi.

    SiVAS OLAYLARI
    Temmuz ayına gelindiğinde karanlık eller bu kez Sivas'ta iş başındaydı. Madımak Oteli'nde aralarında 33 aydın ve yazar yakılarak öldürüldü. Hedefte yine irticacılar vardı ama, olayın gerisindeki karanlık eller bunca yıla rağmen bir türlü ortaya çıkarılamadı.

    BAŞBAĞLAR KATLiAMI
    Sivas katliamından 3 gün sonra bu kez Erzincan'ın Başbağlar Köyü'nden kara haber geldi. Akşam üzeri köyü basan teröristler, 33 vatandaşı kurşuna dizilerek öldürdü. Çevredeki köylerden yapılan ihbarlara rağmen devlet ancak ertesi gün köye gitti.

    HEP'Li VEKiL ÖLDÜRÜLDÜ
    1993 yılındaki toplu katliamların sonrasında da silahlar susmadı. 4 Eylül'de HEP'in kurucularından Mardin Milletvekili Mehmet Sincar öldürüldü.

    TUĞG. AYDIN VE ERSEVER
    22 Ekim'de ise Kürt sorununda silahın çözüm olduğunu zaman zaman dile getiren Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, operasyon için gittiği Lice'de şehit oldu. Hemen ardından da JiTEM'in kurucularından olan ve Kürt meselesinin çözümünde etkin rol oynayan Binbaşı Cem Ersever aynı kaderi paylaştı. Yine tesadüfe bakın ki, Ersever, ölümünden 10 gün önce faili meçhullerle ilgili Ankara'da mahkemeye ifade vermişti. Şuanda devlet düşürülmeye çalışılıyor görmek zor değil dibinde abd pydye zırhlı araç veriyor alman bankası ülkeden dolar çekiyor yunanistan istihbaratı olan darbecileri iade etmiyor amerika suriyeden cekiln pydye dokunmayın diyor birazda devleti destekleyinn ileride zütünüze kadar girince düşman bugünleri düşünüp zırlarsınız
    ···
   tümünü göster