Ne durumda olduğumu anlayabilmek için yüksek bir binanın çatısına çıktım tırmandım demek isterdim ancak merkezi bir bina olduğundan dolayı tırmanmak aşırı dıkkat çekerdi, tepeden etrafı iyice kolaçan edip polislerin olduğu sokakları not edip açık ve en kolay gidebileceğim yolu tespit ettikten sonra binadan indim.
Hızlıca kardeşimle kaldığım harebeye ilerlerken mağazaya girdim yorgan ve battaniye ve elektrikli ısıtıcı aldım.

Kardeşimle kaldığımız yer kendimizi ilk bulduğumuz yerin yakınlarındaki bir evdi ancak polis bulunca kaçmak zorunda kaldık yanımıza hiçbişey alamadık ve işin kötü tarafı hasta bir kardeşe sahip olmam , aldıklarımı yeni kaldığımız hurdalığa zütürdüm. Burası terk edilmişti sanırım sebebi etrafın kurtlarla dolu olmasıydı temizlemek imkansızdı ancak kendimizi korumak için önlemler alabiliyorduk, silahlar vesaire ile buraya fazla gelmemelerini sağlayabiliyorduk ayrıca çevrede ki betonlaşma başlangıcıyla sayıları azalmıştı. Tek tük çıkıyorlardı karşımıza tek ümidimiz burayı insanların keşfetmemesiydi, hurdalığın arkasındaki koca kolu kaldırıp kaldığımız yerin elektriğini açtım. kardeşim morarmış gözlerle bana bakıyordu üstünde kazaklar ve ince çarşaflarla yatıyordu beni görünce soğuktan kurumuş çatlamış dudakları sevinçle yukarı kalktı.