/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 126.
    0
    -tamam gerisini anlatma belli ki bundan sonra askere illegal işler yapmışsınız dıbına çakim deyip gitti mi diye ekledi
    -gitti komutanım dedim
    -tamam dıbına çakim o bir daha gelinceye kadar çarşı iznini kapatıyorum senin dedi
    -ama diyebildim sadece
    -dıbına çakim sen gider başka bir kızın daha evine girersin yeter dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    -sen bu askerlere de böyle mi anlatıyorsun abazan hikayelerini dedi
    kem küm ettim
    -dıbına çakim askerlerin suçu yok ki dedi
    -başka bir emriniz var mı dedim hem kaçmak hemde muhtemelen sinirlenme ve beni cezalandırmasından kaçmak için
    -nasıl olsa bu gece mutluluktan yatamazsın sen gece devriyesine benimle gelirsin dedi
    -emredersiniz dedim
    aşşağı indim ebruyu aradım
    onun da alanyaya dönmüş olması lazımdı
    insan hayatın eksilerini bir kere düşünmeye başlayınca önce bir dal sigara sonra düşünme devam ederse çakmağa gerek kalmadan
    yakılan diğer sigara
    hayatında eksi sayısı çoksa markete gitme
    koy gitsin bu hayatın zütüne diyebilecek kadar vahimse durum taşıyabildiğin ve cebin el verdiği kadar aldığın alkol
    ve sonrasıdır yalnızlık
    askeriye gibi bir yerde içme imkanların kısıtlıysa bir dost selamı en alkollü içkidir
    benim tek dostum ebruydu
    bir gülümsemesi aşkım demesi özledim demesi yılların beni süründürmüşlüğünü dizlerimi çürütmüşlüğünü unutturmak için yeterliydi
    öyle de oldu
    mutluydum çünkü artık duyduğum kelimeler arasında aşkım ı da seçebiliyordum
    işin doğrusunu söylemek gerekirse özlemle birlikte sadece onlara konsantre oluyordum
    bana aşkım diyordu aşkım

    konuşmalarımız yavaş yavaş benim ne zaman izin kullanacağım konusuna kaydı
    ben de net bir şey söylemedim
    telefon konuşması devam ederken muhabbet iyice seni seviyorumlara doğru yavşamaya başlamışken
    ekşının sesi ile kapatmak zorunda kaldım ebrudan özür dileyerek
    aşk düzlüğünde yardırırken ekşına çevirdim yüzümü
    -gel dıbına çakim nerdesin dedi
    -emredin komutanım dedim
    -bana şu iki askeri çabuk bul gel dedi
    gittim ikisinide buldum geldim
    bu bölümü askere gideceklere ders olsun diye yazıyorum iyi okuyun
    askerleri getirdim
    içeri girer girmez ekşını o kadar sinirli hiç görmemiştim
    hangisine ilk önce ve hangi vurma ritmi ile vuracağını bilemeyecek kadar çileden çıkmıştı
    olay şu
    bu iki salak aynı tertip
    hemde benim tertip
    birbirlerini tanıyorlar ve arkadaş oluyorlar.
    sürekli beraber takılıyorlar.
    birbirlerini sivilde ziyaret etmeye karar veriyorlar ve birbirlerinin ev numaralarını alıyorlar
    bir tanesinin annesi dul
    huur çocugu annesi dul olan arkadaşının evini arıyor ve annesine yazılıyor.
    resmen düpedüz yatma teklif ediyor
    sen dulsun kaşınıyordur falan diye.
    annesi sapıktır diye kaile almıyor
    ama aramaları sıklaştırıyor cinsel fantazilerini anlatmaya başlıyor
    dul kadın gelen telefon ile oğlunun aradığı telefonun aynı oldugunu bir süre sonra farkediyor
    ve bu durumu oğluna anlatıyor
    çocuk deliriyor
    ama huur çocugu nöbette oldugu için
    o da onun ailesini arayıp telefona çıkan kim varsa ana avrat soy sülale ne varsa kayıp
    hızını alamıyor koşuyor nöbet kulesine yolda deli gibi koşarken başka bir rütbeli araba ile koşarken bunu görüyor
    asker selam vermeden koştuğu için rütbeli arkasından gidip yakalıyor
    bir türlü durduramıyor rütbeli de küfür yiyor rütbelinin rütbesi de taşşaklı cinsten
    telefon açıyor bölüğe ama ekşın wc de oldugu için haberi olmuyor
    astsubay gidiyor derhal gelin diye emir verdiği için
    rütbeli teslim ediyor ve raporlarını ertesi gün istiyor
    astsubay askerleri bölüğe getiriyor ve durumu anlatıyor
    ekşın bunları bir güzel dövdükten sonra ikisinin de başına nöbetçi asker koydu
    birbirlerini gece öldürmesinler diye
    ertesi gün bölükten ikiside ayrı yerlere sürüldü
    arkalarından da evrakları gönderildi
    artık ne tak yediler bilmiyorum

    herkesin yazılmış bir hikayesi vardır
    herkesin kitabının adı da aynıdır kader
    ismi aynı olmasına rağmen herkes için farklı bir senaryo yazılıp çizilmiştir
    siz nasıl benim bir satır sonra ne yazacağımı sadece tahmin etmekle kalıp gerçekte ne olacağını bilemiyorsanız
    bende bana yazılmışları bilmediğim bir dönemdeydim
    bir sonraki gülme sebebimden bir sonraki üzüntüme
    hayallerimin yüzde kaçının gerçekleşme ihtimali olduguna dair en ufak bir fikrim bile yoktu
    tek bir kişi üzerine kurulan hayaller
    ananıza babanıza kardeşinize ve diğer sevdiklerinize yaptıgınız en büyük haksızlıktır
    yaptıgınız haksızlığı onları kaybedince anlarsınız ki
    gidenin arkasından ağlamak zaten insanlık tarihi modasıdır
    büyük annemi kaybettiğim o günlerde
    ne kadar vefasız bir torun oldugumu farkettim
    kim bilir köydeki evinde çalan her telefona acaba asker kelebek torunum mu diye kaç kere koştu ve
    hepsinde de yanıldı
    oysa beni ne çok severdi ki aynı şekilde bende onu çok severdim
    ama kimlerin peşinde koşarken kimleri unutmuşuz bu dersi
    acı bir tecrübe ile verdi hayat
    ben üzülmeyeyim diye bana verilen geç haberden dolayı cenazesine gitme şansım olmadı
    bir yaşa kadar hiç tanımadığın bir kişi sen doğalı beri yanında olan oğlundan kızından ayırt etmeyen
    bir kişiye değişilmişti
    kim bilir belkide onun safi duaları ile bugünlere gelebildim
    yaşlanmış bedenine mi üzülsün
    geri gelmeyecek yıllarına mı
    vefasızlaşmış ardında bıraktıklarına mı?
    nur içinde yat..
    çok geç belki ama gerçekten nur içinde yat
    yazıcı tayfadan basit bir işlemle ne zaman terhis olabileceğimi sordum
    verilen cevap çok manidar beyler
    1 mayıs 2005
    yani doğum günüm
    aynı zamanda ebrunun okulu bitirme yılı
    bu durumda ebruya ilelebet kavuşmamda hiç bir sıkıntı kalmayacak
    ama hiç izin kullanmazsam
    kullanırsam bu süre kullandığım gün kadar uzayacak
    kullanmazsam ebrusuz ne yapacam
    kullan gitsin amk dedim gittim ekşının yanına
    ama konuyu açmadım bile çünkü adam hala sinirli geçen olaya
    ekşın zamanla beni sevdiğini bana belli ederken
    diğer askerlere de beni kayırdığını belli etmemek için ilk başta beni gibiyordu
    bazen canı sıkılıyor beni çağırıyor bazen konuşuyor
    bazen bana soruyor
    bana garip cezalar verip eğleniyordu
    amacı tabiki de benimle dalga geçmek
    bir askeri aşşağılamaktan çok
    gün içinde biriken stresini benimle azaltmaktı
    bunda benim de payım çok yüksekti
    çünkü diğer komutanlar dahil ona selam vermekten bile korkarken
    benimle normal bir şekilde konuşup
    benim de konuşmam için dinliyordu
    aslında ondan korkanların çok büyük kaybı vardı
    yakaladığı cep telefonundan birisini bana verdi
    -al dıbına çakim bunu kullan ama bir rütbeliye yakalanırsan gibme işlemini gerçekleştiririm haberin olsun dedi
    -emredersiniz dedim elime aldım telefonu 3 saniye bile geçmedi
    -vay dıbına çakim yakaladım telefon kullanıyorsun diye makara yaptı telefonu da geri aldı
    birini acil araman gerekirse benim telefonumu kullanabilirsin kelebek diye de ekledi
    günler geçerken iki hafta boyunca çarşıya çıkarmadı
    3 üncü hafta yalvarmalarım artınca ve ihtiyaclarım oldugunu söylediğimde
    -karaköyde(genel ev) nöbet tutacam oraya gidersen dıbına çakim senin deyip makarasını yine yaparak izin verdi

    izni aldıktan sonra ebruyu aradığımda bir sonraki haftasonu iki günlüğüne istanbula gelmeyi planladığını söyledi.
    kiminle geleceğini sordum
    annem babam ve kardeşim dedi
    o zaman ne yapmam gerekiyordu mutlaka haftaya çift çarşı almam gerekiyordu ama nasıl amk
    cuma günü çarşı defterlerinin imzalanması sırasında
    ekşın herkesin defterini imzaladıktan sonra benim defterimin olmadığını gördü
    her seferinde benim çarşı defterimi imzalarken naz yapar dalga geçerdi ki
    benim defterimin orda olmadığını farketti çünkü o hafta çarşıya gideceğimi biliyordu
    -dıbına çakim senin defterin nerde dedi
    -uygun görürseniz bu hafta çıkmak istemiyorum komutanım dedim
    gözlerini kısarak ne oldu acaba dercesine bana baktı ve
    -dıbına çakim arkadaşım paran yoksa ben borç verebilirim dedi
    -hayır komutanım var sağolun dedim
    işi gücü bıraktı
    -ne oldu dıbına çakim neden gitmiyorsun o zaman dedi
    -haftaya çıkmak istiyorum izninizle komutanım dedim
    -olmaz dıbına çakim sen istediğinde değil ben istediğimde çıkarsın dedi
    -ebru gelecek ailesi ile komutanım dedim
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster