/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 126.
    0
    sonra yakalanmadan askerlere dagıt züt lazım
    ama bi dakika lan çarşıya çıkıyorum amk
    dayanamadım beyler
    ebru telefonu degiştirir ve ben onun numarasını alamam diye tekrar aradım
    merhabalaşma faslı bittikten sonra yine o gibtir taktan cümleyi kurdu
    • ne var
    seviyoruz amk daha ne olsun
    -numaran aynı mı hala diye aramıştım dedim
    • demek ki aynıymış dedi tribini yediğim
    -kapatayım o zaman dedim
    • sen bilirsin dedi
    -bana verecek misin numaranı dedim
    • hayır dedi
    -tamam rahatsız ettim o zaman pardon kendine iyi bakarsın dedim
    • dur bişey sorcaktım dedi
    -buyur dedim ama aklım hala o hayır da ağladım ağlayacam
    • arkadaş kalmak ister misin dedi
    -hayır dedim
    • neden dedi
    -bana kurduğun her cümlede tekrar ilanı aşkını beklemektense
    delikanlı ayrılığımla oturur
    seni hep sevicek kalbimi karşıma alır
    kendi kendime konuşurum dedim
    • biraz delikanlı olsaydın arkadaş değil sevgilin olmaya devam ederdim zaten dedi
    -delikanlılığımı sorgulamana hiç kızmadım ebru
    sonuna kadar haklısın
    ben o eve girdim delikanlılıktan çıktım
    sen girseydin kalbimi tek verdiğim kişiyi huur olarak anardım haklısın dedim
    • arkadaş da olamayacağız öyle mi dedi
    -seni bu kadar severken arkadaş olamam git benim yaptıgımın aynısı sen yap
    bende senin benden nefret ettiğin kadar nefret edeyim
    sonra yaşanan yıllar hatrına arkadaşlığa bende katlanayım dedim
    • ben sen değilim kelebek
    -biliyorum ebru özür mü istiyorsun bir milyon kere en içten dileklerimle
    pişmanlık mı duymak istiyorsun? allah binbir türlü belamı versin
    bana cesurca git de giderim ama beni uzakta tutup kalbimi kendine çekme dayanamam arkadaşlık aşkına dedim
    • kapatmam lazım dedi
    kaçmak istiyordu çünkü ne istediğini o da bilmiyordu
    onu arayacak olan kişi yine ben olmak zorundaydım
    -tamam sonra arayayım mı yine dedim
    • sen bilirsin dedi
    -ben aradığımda arkadaşın olarak konuşmam haberin olsun
    rahatsız olursan aşkımdan sıkılmadan yüzüme kapat çünkü kızacak bir sevgilim olmaz artık dedim
    • tamam dedi
    -o zaman görüşürüz kapatmam lazım dedim
    kapattım
    onu tekrar aramak için kaybettiğim tek zaman
    tekrar numaraları çevirip
    onun cevap vermesini beklemek oldu
    • efendim dedi hiç beklemeden aramama şaşırmış ses tonu ile
    -merhaba aşkım seni çok seviyorum nasılsın dedim
    hiçbirşey diyemedi
    bende zaten beni bir anda affetmesini bekleyip iyiyim aşkım sen nasılsın bende seni çok seviyorum demesini beklemiyordum
    eğer öyle yapsaydı zütüm iyice kalkacak
    ve ona karşı ne hata yaparsam yapayım onu kaybetmeyeceğimi düşünecektim
    ama onsuz da yapamıyordum
    özledim onun aşkım demesini seviyorum demesini
    onu kırdığım için mantıklı olarak dememek hakkıydı ama
    hangi aynştayn aşıkken kalbine söz geçirebilmiş ki ben gecireyim
    ama istiyordum lan işte amk seviyorum demesini
    -orda mısın aşkım dedim
    • burdayım kelebek dedi
    -en çok neye dua ediyorum biliyor musun dedim
    • bilmiyorum dedi
    -allahın bana verdiği yeteneğe dedim
    • anlamadım dedi
    -kalbim mesaj gönderiyor beynim yorumluyor dilim dönüp sana seni seviyorum diyor bunları derken gözlerim ışıldıyor
    ve kulaklarım tekrar duymayı bekliyor neyse tamam
    bu kadar risk aldığım yeter en azından sen suratıma kapatmadan
    ben kapatayım ki şansım devam etsin bir dahaki aramalarımda
    haa bu arada unutmadan seni seviyorum dedim biraz bekledim hani bende der mi diye ama demedi
    sonra yavaşça telefonu kapattım
    halimden bi haber olan asker panpalarım
    olayı tüm tabura yaymış
    ekşın reyiz kelebeği nasıl giber diye onun makarasını yapıyorlar
    olm ne tak yicen sokabilcen o dergileri diye bana takıldılar

    -yardımınız lazım tek başıma sokamam dedim
    ne tak yersen ye diyorlar amk
    hiçbirinin zütü yemiyor risk almaya
    hadi risk eyvallah da ekşına karşı riski hiçbirinin zütü yemiyordu
    yukarı bölük yazanesine çıktım
    yazıcılarla makara yaparken yan odadaki ekşın
    -dıbına çakim arkadaşım burda mısın gel yanıma dedi sesimi duyunca
    girdim emredin komutanım dedim
    -sen ne yaptıgının farkında mısın dıbına çakim arkadaşım dedi
    -emredin komutanım dedim
    -böyle hikayeler anlatıyorsun sonra birbirlerini gibecekler amk başımı belaya sokacaksın benim
    cezanı kestim kışla giriş nizamiyesine haber verdim seni baştan sona arayacaklar getirir ve yakalanırsan
    askerlik boyu çarşı yasağı
    o dergileri getiremezsen emre itaatsizlikten askeri disko cezaevi
    getirir ve bana yakalanırsan da dayak yiyeceksin haberin olsun arkadaşım dedi
    -emredersiniz dedim
    -şu imzalanacak defterleri getir dedi
    -emredersiniz dedim
    gittim getirdim
    imzalarken odada bekledim çıkabilirsin demediği için
    imza atarken
    -kitap okur musun dedi
    kitaplığa baktım kütüphane amk hepsini bana özet çıkar der bi de onunla uğraşmayayım diye
    -hayır komutanım dedim
    -dıbına çakim arkadaşım kusura bakma unutmuşum, senin için ferre dergi kolleksiyonu toplamam lazımdı dedi gülümseyerek
    -turizmde kitap yazıcak kadar anım oldu zaten dergilere ihtiyacım yok komutanım dedim
    -vay dıbına çakim gel buraya dedi
    o askeriyede ki kısa saçın dezavantajını tekrar yaşadım enseye inen tokatla
    biraz ensede saç olsa en azından şiddeti azalırdı
    imzaların bitmesini bekledim
    hepsini kapattı defterlerin imza işi bittiği için
    -başka bir emriniz var mı komutanım dedim
    açtı klagib müziği kulaklığını takmak üzereyken
    -rahatsız etme dedi
    -emredersiniz dedim
    loreena mckennitt hastasıydı bende çok severim
    çıktım akşam iştiması komutanlık saati derken yat iştimasından sonra sızmış kalmışım
    ertesi gün yine kalk odasını temizle derken o da geldi
    -bir emriniz var mı komutanım dedim
    -yok canım sağol dedi
    bana canım diyor ya
    akşam çarşı dönüşü canım benim diyerek gibecek adam
    ben ise hala ne tak yiyeceğime tam olarak karar veremedim
    sabah iştimasında
    olay tüm bölüğe yayılmış
    ekşın da bana alışmaya başlamış
    hafiften diğer askerler
    ulan bakın ekşının postası olmak zordur
    sanmayın ki ben bunu sizden önce çarşıya çıkarıyorum ama
    aynı zamanda gibiyor da göstermek için
    içtimada sırada duruyorum sen neden ordasın diye bi patlatıyor enseye
    yanına geçiyorum
    sayım olurken neden yerine geçmiyorsun diye bi daha vuruyor
    askerler mevcut komediden oldukça memnun ama
    tokatlar hep bana geliyor amk
    içtima bitti odaya geçtik
    -defterini al gel dıbına çakim arkadaşım dedi
    daha çarşı defteri bile yok bende
    acemilikteki çarşı defteri geçerli olmuyor
    kantinden aldım
    yazıcılar gerekli şeyleri yazdılar
    tabur komutanına zütürüp mühürlendi imzalandı
    artık çarşıya çıkma işlemi hazırdı
    üstümü değiştirdim bölük komutanı imzasını aldıktan sonra da
    -inşallah başına iş açarsın arkadaşım ben çok sevmem artisleri dedi
    -emredersiniz dedim
    çarşıya çıktım
    akşama kadar gezdim küçükyalıda
    fazla bilmediğim için zütüm yemedi
    kadıköy veya başka bir yere gitmeye
    adaların karşısında bir yere oturdum yattım yemek yedim gazete okudum çay içtim derken akşamı ettim
    dönüş vakti geldi
    ben nasıl çıktıysam öyle nizamiyeye geldim
    nizamiyede kilodu açıp onun içine bile baktılar ama bi tak yok ki bulsunlar amk
    tabura döndüm saat 5 e 10 filan vardı
    en geç dönüş saati 5 ti ve saat 5 aynı zamanda komutanların lojmanlara dönüş saatiydi
    5 e gelmesine yakın ekşın beni gördü servise binecekken
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster