/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    0
    *tamam bende yanına yatarım artık babam kaldırır bizi dedi
    yanıma yatması başka birşeyimi kaldırmak için yeterliydi ama
    babası tarafından o halde yakalanma ihtimali herşeyimi söndürebilirdi
    tehdite kalkarak cevap verdim
    ortamın hala ikimizden ibaret olmasından faydalanarak bir öpücükle lavaboya geçtim
    daha sonra beni hazır kıta aşşağıda bekleyen familyanın yanına indim
    -evet ne yapıyoruz dedim
    amerikan filmlerini hala yaşayan ebrunun kardeşi
    -plan hazır dostum bizi takip et dedi
    komikti lan bin
    çarşıya yürüyerek gittikten sonra bir yerde kahvaltı yaptık
    saat 10 a kadar oturduktan sonra
    en yüksek tirajlı yapılması gereken tatil aktivitesi olarak boat turuna çıktık
    kaş'ın koyları ve yarım adaları etrafında turlarken
    mola verilen yerlerde yüzüp yemek yedik
    epey hoş geçtiğini sandığım tekne turundan sonra otele tekrar gelip herkes dinlemeye çekildi odasında
    ya ebru yorulmamıştı
    ya da benimle olma isteği ağır basmıştı ki
    bizim odadaydı
    halden anlamaz bino bizi yalnız bırakmasada ebru o yokmuş gibi davranıyordu zaten
    ben kendimi koltuğa ebruda bana bıraktı
    bin gardiyan görevini yeterince yerine getiriyordu
    akşama kadar yarı mayışmışlıkla ebrunun sorduğu bir kaç soruya cevap verdim
    ne kadar mutlu olduğunu onun ağzından dinledim
    akşam yemeği için bayanlar süslenirken
    biz kaprimsi şortlarımız ve üzerimize bulduğumuz ve en temiz olduğunu düşündüğümüz t shirtleri giydikten sonra
    otel barına inip birer içki devirdik erkekler olarak
    onları bekleme merasimi kadın erkek eşitsizliğini bir kez daha göz önüne serdi
    koyunlar gibi onlarca dakika barda suladık kendimizi içkilerle
    tekrar bir restorana gidip
    yemek yeme faslını bitirdikten sonra
    meydandaki dondurmacıdan dondurma yiyerek otele döndük
    ebrunun tekrar bizim odada birazcık daha kalma isteği reddedilmedi
    aynı mevzuların ötesine gidemeyerek gardiyandan dolayı
    ertesi güna başladık
    ismini hala hatırladığım
    akça germe plajına gittik
    serilip güneşlenme denize girip vücudu tuzlu suya bandırma
    suyun altında nefesleri tutma ,
    şakrabanlıkdan ileri gelen boğulma numaralı derken
    yanmış burnum birbirinden faklı tenlere sahip belim ile belaltımla beraber
    öğle yemeği için akça germeye gelmeden önceki bir kamping alanına gittik
    kendisine sürekli hizmet edilmesine alışkın
    peder efendi
    eline geçen aileye mangal yapma fırsatının
    göründüğünden daha zor olduğunun belki de farkında değildi ama
    çok marifetli olduğunu söyleyip etleri kendi pişirmek istediğini söyledi
    salata ve yan sanayi mezelerini camping personeline yaptırdı
    etleri attı sonra telefon geldi
    o sıcakta bütün pişirme olayı benim başıma patladı
    allahtan bir zeytin ağacı gölgesindeydik
    ben kömürü yelledim
    ebru beni yelledi
    zütüm sıcaktan yellenirken
    artık ne konuştuysa amk. etler pişinceye kadar kapatmadı telefonu
    işin başa düştüğü et pişirme olayı etlerin afiyetle mideye düşmesinden sonra
    yüzmeye güneşlenmeye devam edildi
    yine odaya çekilme olayından sonra
    ebruyla birlikte uzanıp kalktığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu
    bino anne ve baba ortada yoktu
    biraz odada onları bekleyip
    aşşağı indik hani ordalardır diye
    baktık oturmuşlar hep beraber içiyorlar
    bizde oturduk masaya
    -biz yemeğimizi yedik,siz çıkın dışarda istediğiniz bir yere gidin dedi. babası
    aslında pek yediklerini sanmıyordum ama bizi yalnız bırakmaya çalışma jestleri hoşuna gitmişti ebrunun
    • hemen gidelim çok acıktım dedi ebru
    babası ebruya bir miktar para verdi
    onların yanından ayrılıp
    ebrunun nereye gidelim sorusuyla karşılaşınca
    -boşver yemeği odaya gidelim kapıyı kilitleyeyim yatalım dedim
    • ben zaten pek aç değilim galiba dedi ciddiye alarak ama aslında espriye takviye yaparak
    bir yer bulduk
    romantik ortamı (kendimi çok fazlasıyla aşarak ve hiç espri yapmayıp üzerine iltifatlar yaparak) bozmadım
    yemek üstü içkileri de içtikten sonra
    hesabı ben ödedim
    liman boyu yürüyüşümüzü yapıp zütümünüzün beğendiği bir banka oturup sevgili olmanın tadını çıkardık
    başımıza birşey gelmiş süsü vermemek ve onları telaşlandırmayacak bir saatte geri döndüğümüzde
    herkesin yatmış olduğunu gördük
    ebru ilk önce kendi odasına gidip
    daha sonra benim yanıma geldi
    bir süre beraber yattık
    dokunmadan öpüşmeden konuşmadan
    bu aslında tatilin bitme sinyallerinin ve yakında ayrılacak oluşumuzun tiyatrosuydu
    birbirimizi o kadar yakından severken hiç dokunamamak öpüşememek sarılamamak
    bir süre öyle kaldıktan sonra
    -sana birşey sorabilirmiyim dedim
    yüzünü bana dönerek sadece gülümsedi sor aşkım dercesine
    -şimdi ben sana dokunmuyorum ya hani
    sen beni gay filan sanmıyorsun dimi dedim
    sarıldı bana bir kaç tane öptü
    vücudunun ağırlığını üzerime bırakıp birşey hissedince verdi cevabı
    • öyle sanmama izin vermiyor dedi kastettiği şeyde şeyimdi amk
    yine aynı utançla yüzümü boynuna sarılıp gizledim
    gecenin geri kalanını ayrı tamamladıktan sonra
    son gün kahvaltı
    küçük çakıl plajı
    derken tatil bitti
    dönüş yolculuğunu da tamamlayıp tekrar alanyaya geldik
    teşekkürleşme ve güzel bir tatil olduğuna kanaat getirmeden sonra
    eve gittim
    sabah kalktım ama gidecek yer yok amk.
    artık işsiz güçsüz birisiyim
    ebrudan
    • çoook özledim, dükkana geliyorum mesajını alınca
    gerçekleri ona açıklama zamanı da geldi
    buluşma yeri belirleyip
    üç beş konuştuktan sonra
    durumu anlattım
    • benim için işten mi çıktın
    -sen benim için babanla kavga ettin
    • ama şimdi ne yapacaksın?
    -bir iş bulurum sen merak etme,hem sen ankaraya gidinceye kadar beraber oluruz dedim
    buruk sevinçler yaşadı ebru
    o sene dünya kupasında finalini haketmemize rağmen üçüncü olmaya sevinmek gibiydi
    çarşıda iş peşinde koştum gündüzleri ama sezon sonu olması nedeni ile bulamadım
    ebru bir iki defa babamın yanında çalış desede karşı çıkınca sormayı bıraktı
    babasına işte çıktığımı iş buluncaya kadar söylememesi konusunda da söz aldım
    ebru ankaraya dönünceye kadar iş bulmadım aslında bulamadım
    para miktarının gün geçtikçe azalıyor olduğunu görmek
    depresyona sokuyorken
    bir aylık bir iş buldum
    okulu için üniversiteye giden birisinin yerine all exclusive bir otelde garsonluk
    garsonluk tecrübem çok fazla yoktu aslında barmendim ama iş iştir diye kabul ettim
    ekstra bir şey bilip shato brian servisi yapmana gerek yok
    çünkü aşçı başı ne pişirse millet onu yiyordu
    tezgahtarlıktan kalma ve daha önce barmenken alakart bir otelde çalışmamdan dolayı
    müşterilerle konuşma isteğime ciddi bir şekilde karşı çıkılarak uyarı yapıldı
    neymiş müşteri ile konuşursam benden yüz bulup daha fazla içermiş herşey beleş olduğu için
    mal gibi dolaşıp ne isterlerse onu getir boşlarını topla kenarda dur yapılacak iş buydu
    amk. öyle işin bana çok tersti ama çaresiz bir ay katlandım
    ama çalışma saatlerinde bırak ebruya mesaj atmayı
    telefonu nereye koyduğumu bile unutuyordum
    iş çıkışı birikmiş mesajları cevaplayıp tekrar mesajlaşmaya devam ediyorduk
    zaten iş yerinde çalışanların hepsi mal dı bana göre
    gibimtonik bir çalışma stili
    birbirinden nefret edercesine çalışan mesai arkadaşları
    lüksün taku çıkmış salonda duyulan ses sadece mısınız müsünüz
    kibarlıktan kırılacak amk millet
    biri kola istiyor sokayım kolana diyesim geliyor o derece sinir verici
    bir de gündüzleri toplantı yapıyorlar ki hiç sorma
    benim çalışma sürem bittikten sonra
    yine boşta kaldım
    ebru artık dayanamadığını söylemeye başladı bensizliğe
    elimden gelebilecek en iyi şey ankaraya gitmekti
    kalacak yerimde yoktu
    ebru da yurtta kalıyordu
    -yarın sabah ankarada olacağım mesajıma tepkisi
    • gelmek zorunda değilsin kelebekti
    ama ben yine de gittim
    tahmin ettiğimden daha dertli bir karşılama oldu
    gözyaşı vardı ebruda
    gün boyu da üzgündü
    sebebini sormaya korkacak kadar çok seviyordum
    ayrılmak istiyor musun diye sorsam evet der
    ve zaten nereye gideceği ne yapacağı belli olmayan beni hepten şaşkına çevirir diye hep alttan aldım
    düzelecek az kaldı dayan sabret ne varsa teselli ndıbına yapılacak yaptım
    henüz iki ay onsuzken bu derece bunalımda olması
    geleceğe numaralı gözlerle bakmama sebep oldu
    artık iyice uzağı göremez olmuştum
    o soğuk ankara kışında kardelen sevinci bile yaşatamadım ebruya
    geleceğe çok karamsar bakmaya başlayan ebru zütümden yediğim soğuğu kalbimden getiriyordu
    vedamızı ısıtan tek şey bir kaç damla ılık gözyaşı oldu
    otobüs yolunda kadere isyan hakkına sahip olmama rağmen
    hayırlısı olsun dedim hep
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster