0
-hala seni hakediyor muyum peki
•
seni sevilmeyi hakedicek kadar seviyorum
-dur valla dayanamıyorum deyip
elimi kaldırdım
•
ne yapıyorsunnn?
-garson bey bakarmısınız diye seslendim
•
yapma kelebek dedi kıpkırmızı olarak
garson geldi
-bişey sorabilirmiyim acaba dedim bir gözüm ebrudayken
-buyrun dedi garson
-iki çay alabilir miyiz dedim
-tabi dedi gitti garson
•
offfff çok korkuttun beni öpüşebilir miyiz diye soracaksın sandım offff çok kötüsün dedi
vay amk. şaka yaptık işte
kendisine atılan ara pası gole çeviremeyip
auta vuran forvetin
şuttan sonra yan hakemin bayrak kaldırmasını görerek
hakeme kızması kadar saçmaydı bence kızması
ulan zaten auta vurmuşsun topu hakeme ne kızıyon korner bile değil
•
hadi gidelim sen gerçekten sormadan dedi
-çay söyledik acelen ne gündüz vakti ne öpüşmesi geceyi bekle dedim.
bir an gece gideceğini unutarak
demez olaydım
yine üzüntü karanlığı çöktü gözlerine
-iyi hadi gidelim burdan mekanı su basacak şimdi dedim
çaylar geldi
hesabı istedim
o içmedi bile
-bir sorun mu var dedi garson
-acil bi işimiz çıktı, çayı paket yapamazsınız değil mi dedim. biraz gülsün ebrum diye
garson komaya girdi gülmekten
-ebru hadi gidelim başımıza kalacak bu ölümlü dedim
•
ne güldürdüğün belli ne ağlattığın belli beni artık dedi.
ex ağlaması mimiklerindeyken gülerek
-benden sıkılıncaya kadar idare et işte dedim
dışarı çıktık nereye gideceğimiz konusunda en micro bir fikre bile sahip değilken
o teklifle karşılaşmak
aynştaynlığımdan nefret ettirdi beni
-sen seç dedim
•
bize gidelim dedi
-yok ben seçeyim en iyisi dedim
düşünürken yiyebileceğimiz takların ihtimalini
•
saat kaç dedi
-ankaraya çeyrek var, değerlendirilesi dedim
•
kollarında değerlendirmek istiyorum o çeyrekliği dedi
hemen gibiniz kalkmasın binler masumca bir söylemdi onun ki
ebru benim kollarım değerlendirme üçlemesi birleşince bizim ev aklıma geldi
-hadi bize gidelim o zaman
•
evde annenler varsa
-evli olmadığımız için onların kızacağı birşey yapmayız herhalde dedim
utandı. gıcıksın dercesine bakarak
eve gittik
evde kimse yok
artık nerdelerse
kapıyı kapatmaya kilidi içerden üstünde bırakmaya çalışırken
arkamdan sarıldı
döner dönmez de öptü
ben onu üzmemek için binlik moduna girmiştim o gün.
fazla romantizm ve aşk dolu konuşmalar yaparak
onun akşamki otobüsü düşünmesini istemiyordum
o yüzden
-ruhuma babanın çeki ile sahip olabilirsin ama dudaklarıma asla
•
uzatma öp işte dedi tekrar öperek
kim uzatır amk. sevdiğin kız seni öperken
salona geçtik öpüşerek
yerlerimizi almaya çalışırken koltuktaki
aklıma ilk gelen ilk şeyi söyledim
-ateşimi çıkarma lütfen
•
tebeşir etkisi mi yapıyorum sende? neyse o bölümleri içimden okurum dedi edebiyatına kurban olduğum
bir süre öpüştükten sonra
o birşey yapmayacağımı bildiğinden midir
yoksa birşey yapmak istediğinden midir bilinmez
biraz daha samimi olmaya başladı vücut temasları konusunda
bu samimiyet hormonlara gerekli uyarıyı yapınca
ateş damarlarımda eriyen kırmızı kora dönüştü
alyuvarlarım aşırı ısınma yaptı
çikolota yemiş bin kuruları gibi
hiperaktif oldu ters ünlem işaretim(gibim)
kendimi kanepeden aşşağı attım
iyiki yüz üstü düşmedim yoksa gibim kırılcaktı
peyroni olcaktım amk
ömrümün geri kalan kısmında
ama atlamasamda şu an ilkokul ikiye giden bir velet babası da olabilirdim
vücut hatlarım normal hale gelince yanına uzandım tekrar
sarıldık biraz
dudağın iç hatlarını kullanmadan ufak öpüşmeler derken
kapı çaldı
kapının çalma sebebi de anahtarı içerde kilit üzerinde bırakmam
açtım kapıyı
annem
anne hoş geldin dedim telaşlı
-ne suç işledin yine dedi
-misafir var dedim
o zaten benden önce gördü
-merhaba kızım dedi ebruya seslenerek
-hay allah komşuda birşey unuttum gidip alıp geleyim dedi
anlayışına kurban olduğum biliyor tabi kızı sevdiğimi
yemedi numarayı ebru ama neyse
kapıya kadar takip ettim
-seninle görüşeceğiz kelebek efe bişey yapma elin kızına dedi
çıktı gitti
ebru da toparlanmış bu arada gitmek için
•
çıkalım ayıp oldu dedi
hak verdim
bizde çıktık
konuşurken ebrunun zaten valizinin hazır olduğunu öğrendim
annesi aradı
çarşıda onunla buluştuk
bir kaç bişey alalım diye karar verdiler
sanki ankarada bakkal bile yokmuş gibi ne varsa aldılar
centilmen sıfatımı gibeyim herşeyi ben taşıdım
akşama doğru babasını aradı ebru
o da çarşıya geldi
bir restorana gittik
yemek yedik
onlar konuşurken bana fazla söz hakkı düşmedi
okul para dersler sınav tarihleri ne zaman geleceği gibi konuları konuştular
yemek sonrası oturduk babası kendine bir içki daha söyledi
alkolik imajı vermemek için aileye ben içmedim
ebru da zaten yola gidecekti
otobüs saatine iki saat kalaya kadar oturduk
evlerine gittik
ebru el çantasına otu taku doldururken
ben valizi aldım hep beraber otogara gittik
annesi ve babası bizden ayrı bir yerde bekledi
bizi biraz yalnız bırakmak için
biz sarılarak saati bekledik
hiç konuşmadan ebruyu da konuşturmadan
vaktin geldiğini perona yaklaşan otobüsle anladık saate hiç bakmadan
valizleri yerleştirdik ebrunun
Tümünü Göster