/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 826.
    +1
    “..ve sonuç olarak bunu senle paylaşmayı düşündüm..ama senin karakterinin, daha doğrusu olmaya çalıştığın kişinin karakterinin, bu gibi aşk, meşk, evlilik, sevgililik gibi adı konmuş, ciddiyeti yüksek şeylerle işi olmazdı…aynı eski ben gibi..o nedenle başta korkacağını, hatta kızacağın, beni savurup atmaya çalışacağını biliyordum..bu nedenle, hissettiklerimi söylemek o kadar kolay olmayacaktı..eğer beklediğim, ama yine de benim için ani ve yabancı olacak tepkilerinle dağılmaktan korktum..sonrasını biliyorsun işte…aslında sonuç çok da farklı olmadı…hatta, daha da kötü oldu sanırım..seni fazlasıyla kızdırdım (:”

    Bitmiş miydi konuşması?... korku yerini yavaş yavaş şaşkınlığa bırakmaya başladı…bu muydu yani?..hani tehditler?..hani komplo neredeydi?..

    “güzel konuştun” dedim kısmen rahatlamanın verdiği yumuşak, huzurlu bir sesle…

    “hala dalga geçiyor gibisin?” dedi, güldü, “ama en azından artık kızgın değilsin? Demi?”

    Cevap vermeden gülümsemeye çalıştım..o da gülümsedi…ellerini uzatıp masanın üzerinden ellerime dokundu..refleks olarak geri kaçtı parmaklarım..”üff sende” dercesine güldü, kafasını salladı tekrar..

    “bu kadar işte anlatacaklarım..bir kere, çok çok üzgünüm…aptalca bir plan yaptım..bom tak oldu ortalık..ikincisi, evet, sana karşı hislerim var ve kuvvetli hisler bunlar..ama bu kadar ciddiye almana, korkmana, kaçmana gerek yok?..hatta sana da tavsiye ediyorum ara sıra böyle hissetmeyi..bana karşı olması şart değil canım :p..ama sevmek, hoşlanmak..ayıp değil ki..ne oldu sana düşündüklerimi itiraf ettiysem? Kötü mü ettim yani? Ne var bunda bu kadar kaçacak, somurtacak?”
    http://fizy.com/#s/1ajeon

    Sandalyemde kaykıldım..neredeyse devrilecektim..ulan öyle bir huzur ve rahatlama çöktü ki üzerime..bu kız…ayça…tamam belki biraz kaltak olabilir evet..ama kesinlikle, kesinnnlikle kötü niyetli değil..ve sanırım benden gerçekten hoşlanmış…vay dıbına koyayım ya…lan benim aklımdan geçenlere bak, kızın söylediklerine bak…daha bir dakika önce, ölüm fermanımı kendi hayal gücümle imzalamış, duvara asmıştım..

    işte o an ben bile kendimden korktum beyler…kötüyü, kötülüğü düşünme ve kurgulama gücümden, insanlara bu vizyonları, bu karakterleri yükleyebilişimden korktum…

    “herkes sen mi tsigalko?” dedi gevrek bir ses…”herkes sen mi bunları düşünsün?... ” gülüyordu şeytan yine…

    Cık cık cık…nasıl bir adamım ben yahu..nasıl bir insanım…iki dakikada dram/gerilim filmi senaryosu yazdım, oynadım…acaba ayçanın yerinde ben olsam, gerçekten de böyle mi yapardım?..yoksa daha önceden gördüğüm kötülükler yüzünden mi artık hep böyle her şeyin en kötüsünü, en sapıkçasını, en pgibopatçasını, en iki yüzlü, en haysiyetten yoksun olanını düşünmeye programlanmıştım?..

    Üzerine gittiğiniz sokak kedisinin her seferinde kaçması gibi…çünkü siz ona bir kap su zütürüyor olsanız bile, hayvan sizden tekme bekliyor..kuyruğuna teneke bağlamanızı bekliyor…öyle görmüş, öyle yetişmiş ne yapsın?..iç güdü bu, o yüzden kaçıyor…
    http://fizy.com/#s/1ai1af

    Masaya eğildim yeniden..

    “ayça…hissettiklerin..ya da hissettiğini sandıkların..güzel duygular gerçekten..onlara bir şey dediğim yok..senin adına sevindim hatta..ayrıca beni de iyi tanımışsın, güzel gözlemlemişsin yani…evet, ben korkuyorum, sevgili olmaktan..hatta sevmekten bile..çünkü zamanında canımı çok yaktılar…tahmin etmişsindir zaten..özrüne gelince..kabul ediyorum..benim için sorun yok bundan sonra..kabalığım için sen de benim kusuruma bakma..dostça ayrılalım en azından..”

    “ayrılalım mı?” dedi sitemle..”yine de mi?”

    “ayça..bu şekilde yürümez..mümkün değil biliyorsun…sen artık mezunsun..çalışıyorsun..ben daha okulun yarısındayım..artı, sana göre değilim belli..senin çevrenle benimki bir değil..tamam, diğer türlü takılırken iyiydi, biz bizeydik ama şimdi işlerin adı konuldukça bazı şeyler değişecek, karmaşıklaşacak..ben gelemem bunlara..uğraşamam..gücüm yok..ve yürümem gereken bir yol var önümde..işim var benim daha..fazla bile takılı kaldım sende..sanırım çok iyi olmandan kaynaklanıyor o da..cidden bak…iyisin…benden filan zaten çok daha iyisin de, normal insanlarla kıyaslayınca da öylesin…”
    “yine eskisi gibi olalım o zaman?” dedi hemen..”tamam..bir şeylere isim vermesek de olur…kaldığımız yerden devam edelim?”

    “ne zamana kadar? Ayça zaman geçiyor..en güzel zamanlarını benimle mi harcayacaksın?..bırak.. kaç, kurtar kendini.. arkana bile bakma…sen daha yolun başında sayılırsın, daha fazla saplanmadan kurtul, sana layık olan birini bul.. benim hayatımdaki diğerleri gibi olmanı istemiyorum..”

    Gülmeye başladı..

    “böyle konuşunca…bir tuhaf oldu ha, kaç kurtar kendini filan (: tehlikeli adamım ben :p mi diyorsun?... ”

    “ayça ben ciddiyim ama” dedim, yine de gülümsemekten alamadım kendimi..

    Bir süre sessizlik oldu aramızda…sadece bakıştık.. karşılıklı anlamlı gülümsemeler..git ayça…lütfen git…kendi rızanla…
    “bir daha hiç görüşmeyecek miyiz?” dedi en sonunda.. gülümseyen dudaklarına inat, titreyen sesi, beni yeniden ağlama duvarı olabileceğim hususunda uyarır gibiydi..

    “ikimizin de iyiliği için…ne kadar az görüşürsek o kadar iyi yani tabi…ama, düşman filan da değiliz canım..ben sadece…işte.. malum şeyleri unut istiyorum.. başka birine yönel.. daha uygun birine.. patronun oğluna filan işte :p... ”

    “beni mi koruyorsun kendiden.. yoksa kendini benden mi kurtarmaya çalışıyorsun?” dedi bu kez..

    “kesinlikle kendimi kurtarmaya çalışıyorum” deyip güldüm..
    @6311 panpam inan hiç düşünmedim (: düşünen arkadaşlar bana ulaştılar, onların bir çalışması varmış bu konuda, ben de kendilerine izin verdim, zaten telif melif bir tak istemiyorum, sadece yazanın tsigalko okoronkwo olduğu bilinsin ve mümkün olduğunca geniş kitlere ulaşıp insanlara ibret versin istiyorum ;)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster