-
51.
0-önemli değil alışmaya başlamak lazım şimdidenTümünü Göster
• neye alışmaya
-aramızdaki mesafe mutlaka gerginleştirecek bizi
sinirimizi birbirimizden alacağız mutlaka
seni sevdiğim kadar kimseyi sevmedim
aslında ben kimseyi sevmemişim sana kadar
haliyle sensizliğide ilk defa yaşayacağım seni çok sevmeme rağmen
en az senin kadar tecrübesizim senleyken yalnızlığa
ama böyle devam etmesi halinde sadece birbirimizi üzeceğimizi sende biliyorsun
bunlar sadece başlangıç
daha ben senden sen benden şüpheleneceksin başkası var mı diye
hep merak edeceksin, beni aldatıyor mu diye
hep kendimize soracağız acaba sevgisi azalıyor mu diye
şimdiki duygularla açık konuşmak gerekirse ne başkası olur ne de sana sevgim azalır
gelecek ne gösterir bilinmez ama
geleceğe ikimizin birbirimize takınacağı tavırlar yön vereceği de bir gerçek
iki haftamı hiç işim olmayan biri yüzünden mahvettin
kendine göre gerekçelerinde vardı
haklı da olabilirsin kendince
ama seni bu kadar seviyor olmam
en azından sen bana tekme atarken popomda hissettme hakkı veriyor sanırım
daha da açık konuşmak gerekirse
tarkanı tekrar dinle
benim için gerçekten bir hayalsin bir macera
seni seviyorum demek bile kalbimde parçalanmalar yapıyor
sana bakmaya ve koklamaya doyamayacağım uzun bir süre
ilk gün seninle tanıştığımızda ki sarhoşluk var hala üzerimde
lütfen ayıltmaya çalışma beni
sarhoşun da olsam izin ver hep seveyim dedim
• tam olarak nedir amacın
-ben sana atla gelmedim
prensin olmayı haketmiyor da olabilirim
hayalini kurduğun birisi de değildim belki de
bana hep hayal geliyorsun ebru
belki de gerçeksin ama
şu yaşattığın duygular gerçek olacağına hiç inanmadığım duygulardı
hala da öyleler
sanırım çok korkuyorum
uyanmaktan, uyanmandan
şu an benim için delice attığına inandığım kalbinin
benim için atmaktan vazgeçmesinden korkuyorum
ama vereceğin her karara da saygı duyuyorum
beni sevmek zorunda değilsin
ama dürüst olmak zorundasın
beni peşinde koşacağımı bile bile bir halata bağlayıp süründürme lütfen
inanmıyorsan biraz dur ben kendim çözeyim halatı dedim
• sen beni sevmiyor musun kelebek
-çok seviyorum dedim. düşünmeden
• benim seni sevdiğime inanıyor musun?
-inanıyorum
• o zaman şimdilik bunları unut,şu üzüntü halimize bir çözüm düşün
-koşarak gelsem kaç dakika ankara acaba
• belli oldu hızlı düşününce iyi kararlar veremiyorsun dedi gülümseyerek
-bence çok mantıklı bir karar
• koşarak gelmek mi çok mantıklı?
-hayır, seni güldürmek
• tamam ama sapık fıkralarla güldürmek yok hatta babama bile anlatma dedi yine gülerek
-tamam
• ayrıykenki zamanlarımızı kalbimizi kandırarak geçirelim yani diyorsun
-çok mu acele etmişim düşünürken
• zaman gösterecek
-öpüyorum
• kimi dedi
-seni dedim
• kapatıcak mısın hemen
-sıkıldım ama
• bu kadar kötü espriler yapacaksan başka çözümler bul lütfen dedi
-bir de düşünerek arayayım çözümü o zaman
• bi öpücük alayım yaa sonra düşünürsün
-öptüm
• hadi iyi geceler dedi
-aaa kapatıyor musun
• evet sıkıldım dedi
telefonu kapattı
arkasından bir mesaj attı
• gördün mü ne kadar kötü espriymiş yazdı gülümsemeli
-iyi geceler
sanada dedi
sonra içimdeki üzüntü hafifledi
gülüyordum bile onu düşünerek uyumaya çalışırken
bir iki mesaj daha attı ve onsuz geçen gece sayısını ikiye çıkaran uykuya daldım
günler günleri takip etti.
ilk başlarda çok zorlansakta haftalar geçmeye başlayınca alışmaya başladık
ben onu eğlendirmek için uzaktan uzağa ne kadar takla atılabilirse attım
ona mektuplar içinde şiirler yazıp gönderdim
her seferinde hiç beğenmediğini söyleyip
karşımda olsan sesini duysam daha anlamlı şiir olur benim için dedi
bazen o beni teselli etti bazen ben onu
tam çıkmaza girip ikimiz birden özlem moduna geçince
bazen ağlaştık
isyan ettik
ama sevgimizi hiç kaybetmedik
hiç bir zaman laf olsun diye seni seviyorum demedim
hiç bir zaman içimden gelmeden seni özlüyorum da demedim
çoğu zaman dayanamıyorum binip geliyorum desede
hep ikna ettim gelmemesi konusunda
okulunun her zaman benden daha önemli olduğunu söyledim
ilk başlarda çok sıkıldı bu okul konusunda söylediklerimden
bizi ayıran şey okul değil mi zaten dedi her seferinde
bu arada alanyadaki turist sayısında kış mevsimi nedeni ile azalma olduğu için
işler de doğru orantılı bir şekilde azaldı
babası ebrunun yokluğunda iki kere geldi dükkana
bir tanesinde yine tavla oynadık
diğerinde de çay içip konuştuk sadece
ebrunun her konusu açıldığında
üzerine toprak attım muhabbetin
her iki gelişinde de eve davet etti beni
ama evlerine gitsem herşey ebruyu hatırlatacağı için kendimi daha fazla üzmek istemedim
bunu da açık bir dille babasına anlattım
hak verdi
zaten dükkanda her tarafa bakışımda onu görüyor
sebebsiz yere durup dururken darlanıp üzülüyordum
zordu onsuzluk
bende kendimi sağdaki soldaki esnaflarla geyiğe vurarak zaman geçirmeye çalışıyordum
gelen turistlerle makara yapıyordum
ebru geleceği tarihi söyledi
ramazan bayramı
günler yaklaştıkça heyecanım daha da arttı
beraberce kalan günler saat dakika ve saniye olarak hesaplanıp matemetiğimiz güçlendirildi
az kaldı diyerek birbirimizi tesselli ettik.
bir gün sabah hiç atmadığı bir saatte mesaj attı
bende yenip kalkmış dükkana gidiyordum
• günaydın aşkım yazıyordu
-günaydın uyuyamadın mı yoksa
• ben senin gibi bu saatlere kadar uyuyorum mu sandın dedi
saat 10 civarıydı
-gece rahat bırakmıyorsun ki mesaj da mesaj arama da arama, nasıl uyuyayım da erken kalkayım
• bak senn göndermeyeyim istersen bir daha??ne yapıyorsun bu arada dedi
-sana mesaj parası yetiştirmek için çalışmaya gidiyorum
• hayırlı işler
ben dükkana geldim
kepenkleri açtım
dışarı çıkarılması gereken malları çıkardım
sonra dükkanın önü toz yapmasın diye dışarıya su fışkırtırken yoldan geçen tek tük turiste de
onlara su fışkırtıyormuş gibi yapıp makara yaptım
sabah sabah kendi kendimi eğlendirmekti benim ki
dükkandan içeri girdim
sonra dükkana vuran güneşi engelleyen bir gölge gördüm
dönüp baktım kim diye
karşımda gördüğüm kişinin bende uyandırdığı duygu
şaşkınlık değildi
ne gülebildim ne ağlayabildim
suratımdaki mallık ifadesini kim olduğunu söyleyeyim siz tahmin edin
ebru
o an ayaklarım ilk adımı atabilse o güne kadar kırılmış kısa kulvar sprintçilerden bile
daha hızlı koşarak o rekorun dıbına kordum ama
atamadım
dondum kaldım
bir gün sonra gelecekti amk.
sonra beynim ellerime hükmedebildi sadece
aslında kendimi tokat manyağı yapıp rüya mı gerçek mi onu test etmek istiyordum ama
saçlarımı düzeltebildim sadece
evet amk. ebruydu işte. sonra konuştu bile
• hasta edeceksin turistleri niye su fışkırtıyorsun onlara dedi
gülümsedim şuursuzca
bana yaklaştı kıpırdayamadım bile
sarıldı
vay amk. öyle duygunun
belimi saran ellerine kurban olduğum yanımdaydı
sonra yanağımda bir öpücük almaya çalışırken
başlık yok! burası bom boş!