0
daha çok ağlamaya başladı
bir süre sadece ağlaştık
•
nerdesin lütfen söyle kelebeğim dedi
-hep sendeyim ebrum dedim
•
gel lütfen dedi
-eğer seni tekrar kaybedeceksem bırak alışmışlığım üstüne devam edeyim sensizliğin dedim
•
lütfen gel dedi
telefonu da ağlayarak kapattı
gel dedi de nereye amk.
herhalde evdedir diye evin altına gittim.
çok seviyordum abi kızı gibe gibe gidiyorum
bu aşkın bana ızdırap vereceğini bile bile gittim
evin altına geldim
-ebrum diye mesaj gönderdim
•
sen kimsin diye cevapladı binlik yapıyor amk.
-aşşağıda bekleyen delin dedim
•
tamam hemen geliyorum dedi
bekle bekle yok.
20 dakika bekletti beni.
-nerde kaldın tosbağa diye mesaj attım
bi kaç dakika sonra indi.
kapıdan çıktı
geç kalma sebebi de belli oldu
giyinmiş süslenmiş.
10 metre civarı bir mesafeden bana öylece baktı
bende ona öyle baktım
o bana baktı
ben ona baktım
biraz daha beklesem
sarılamayı hayatıma geç soktuğum için kalbim sarıkart verecekti
ellerimi kaldırdım
ağlamaklı güldü
bir adım attım ellerim havada
o bir adım geri gitti gülümseyerek
ben iki adım daha yaklaşıp durdum
o bana yürümeye başladı sallana sallana
dibime kadar geldi
•
merhaba dedi gözleri yerde parar gibiyken
çenesinden tutup gözlerini yakaladım gözlerimle
-merhaba tosbiş dedim
ellerimi indirirken yanağıma bir öpücük kondurdu
akabinde de sarıldı
pehlivanlar gibi çekti beni kendine
•
gitmem gerektiğini sende biliyorsun dedi
-alanya'yı kastetmiyorum gönlümden gitme dedim
•
sende elif ...
sözünü kestim
-vallahi bişey yok neden inanmıyorsun hem gitmiş o hollandaya dedim
•
inanıyorum dedi.
-e o zaman neden hala onu konuşuyorsun diye sordum
•
ilk günden biliyorum birşey olmadığını dedi
-nasıl yani
•
ilk gün inanmıştım zaten
-inandında neden böyle yaptın peki
•
bilmiyorum kelebek
-hem bilerek hem bilmeyerek hep beni üzecekmisin böyle dedim
•
unutmaya çalıştım seni
sensizliğe dayanamayacağımı çok önceden anladım.
o kızı sadece bahane ettim kendime
ama yapamadım
evimize gelmemiş olsaydın, evdeyken
otele gelmemiş olsaydın, oteldeyken
bu sokakta beni beklemiş olmayasaydın bu kapıdan çıkınca
kalbime hiç girmemiş olsaydın her kalp atışımda olmazdın
seni daha kolay unuturdum
ama unutamadım
her yere baktığımda seni gördüm
gözlerimi yummaya çalıştım seni unutmak için
kalbimle gördüm seni
unutamadım işte
hiç haketmedin benim tarafımdan üzülmeyi
ama ben korkularımın geçmediğini farkettim
seni unutmaya çalışmak
bana sadece ceyhunu unutturup seni daha çok hatırlattı
inan gidemezdim
gitsem de kalamazdım ankarada sensiz
en azında böyle gidişi haketmedin
ben en iyisi sen beni gerçekten aldatıncaya kadar bekleyeyim
yoksa hiç unutamayacağım seni
seni ilk sevdiğimi söylediğim anda
bundan daha fazla kimse sevilemez diye düşünüyordum
ama her geçen gün seni daha çok sevdiğimin farkına varıp
kendi kendime yanıldığımı farkediyorum
offf çekerek devam etti
•
ne yapacağım bilemiyorum
ama seni çok seviyorum dedi
taa amk ben böyle konuşmanın.
yannanı yemişiz haberimiz yok.
bende döktüm biraz içimi ona
-off ebru offf
seviyorsun, sevdirmiyorsun
korkuyorsun, beni de korkutuyorsun
halimi görüyorsun, sevdiğine hiç acımıyorsun
kendi kendine planlar yapıyorsun beni unutmak için,
kanayan yarama tuz döküyorsun
ankaralara gidiyorsun benden habersiz,
ama beni de kendinle zütürüyorsun
kendi kendine acı çektirirken beni öldürüyorsun farkında olmadan
yapma lütfen dedim
•
seni üzmek istemiyorum dedi
-ayrılalım mı istiyorsun dedim
•
denedim ama yapamadım ki
-tam olarak nedir seni bunu denemeye iten şey
•
sana olan aşkımın büyüklüğünden korkuyorum
-lütfen biraz da kendini büyüt
boşuna acı çektirme ikimizede
bırak gittiği yere kadar gitsin
yine sarıldı.
iki defa yanağımdan öptü
sonra dudağıma geçti
öpüşürken dudaklarıma damlayan gözyaşlarını hissettim tuzlu tuzlu
o tuz içimdeki acıya karıştı
alt çenemde ki ağlama gamzeleri belirdi
öpemedim daha fazla
sıkıca sarıldım
-lütfen bırakma beni dedim.
ağlamaklı bir sesle
•
bırak desende bırakamam serserin oldum serseri dedi.
sonra burnu çekerek bıraktı sarılmayı
telefonunu çıkardı
babasını aradı
ağlama ses tonu geçmemişti henüz
•
baba senden birşey rica ediyorum diyerek başladı konuşmaya...
•
yarın gitmeyelim lütfen dedi. karşıyı dinleyip
•
ertesi gün gidelim ne olur dedi
sonra da sağol babacığım ben kelebeğin yanındayım haberin olsun diyerek
telefonu kapattı
o kadar üzüntünün ,göz yaşının, yalnızlığın üstüne onun telefon görüşmesini bitirdikten sonraki
yüzündeki gülümseme ile sarılışı bana göre aşkın tarifi idi
sonunda ayrılığı bile bile anlık sevmek değil mi ki aşk??
•
bir gün bir gündür dedi
bende de babasını ararken ki şaşkınlık sevince dönüştü
alt dudağını dişlerinin altına alarak yaklaşıp tekrar öptü
sonra içindeki çocuk sevinciyle elimden tutup yürümeye başladık
bir tekel marketin önünde durduk
•
bekle dedi
içeri girip erkek gibi 4 tane bira aldı
dışarı çıkıp tekrar iskeledeki kuytu yerimize gittik
2 saat kadar oturduk
nadiren konuştuk
tahmin ettiğiniz gibi sürekli de öpüşmedik
dalgın dalgın dalgalara baktık
kıyıya vurdukça dalgalar yüreğimde hissettim geçen saniyeleri
ayrılık için zaman yaklaşıyordu
doya doya sarılıp öpmek istedim
ama ağlayıp onu da ağlatmaktan çekindim
sessizce içten içe ağladım
arasıra elimi tuttu sıkı sıkı
birayı her içmek için başımı yukarı kaldırdığımda
gözümde biriken damlaların akmasını engellemeye çalıştım
o da bana sarılıp dalıyordu dalgalara
kim bilir neler hissetti o gün ama
elimi tutarken avucumun içindeki ısı kalbimdeki ısıyla aynı sıcaklıktaydı
bana sarılırken ki içtenliği
gelecekti hasrete tekrar tekrar isyan ettirdi beni
aslında uzun uzun dertleştik bana göre o gece
ellerimi sıkıca tutması
seni seviyorum olarak algılandı gönlüm tarafından
bende seni seviyorum demek için illa konuşmak gerekmediğini
ona daha sıkıca sarılarak anladım
biralar bitti
gidelim bile diyemeden ayağa kalktı
yüzünü gideceğimiz istikamete döndürdü
elini arkasında bekletip
elini tutmamı bekledi
bende kalktım
elini tutarak
yanında yürür buldum kendimi
bir ara gözlerimi ona çevireyim dedim
ama cesareti bulamadım ağlamaya hazır gözlerimde
yürüdük sessiz bir şekilde evinin önüne kadar
ikimiz birden durduk
90 derece ona döndüm
ağlamaklı gözlerini yine benden kaçırdı
sahte bir gülüşle
bana uzun uzun baktı
•
iyi geceler dedi
-iyi geceler dedim
bir süre yine gidemeden orda kaldık
birbirimize bakarak
o ağlamaya yakın
gözlerini elimle kapattım
dudaklarına iyice yaklaşıp
şşşşhh dedim.
bir öpücük kondurdum dudaklarına
geç kaldı dudaklarımı yakalamak için
dönüp gittim eve
yatağa yattım
gözüm tavanda aklım ebruda
uyku reyizi bekledim
habersiz geldiğini sabah kalkınca öğrendim
ertesi gün ebru alışverişe gideceklerini
bir kaç eksiğini tamamlayacaklarını söyledi
-gönlümün dilinin ucundaki ekgib duyguymuşsun, teşekkür ederim dedim
•
dur romantik çocuk ne alacağımı unutturuyorsun bana
-bir liste yapsaydın kalbinde ilk ben olan dedim
•
o listeyi yaptım ben zaten,sen yap o listeyi
-hiç unutmadığım şeyi niye listeleyeyim ki dedim
•
anneme alışverişe gidelim diye bu kadar baskı kurmamış olsaydım
utanmadan sana koşa koşa gelirdim şimdi
-bence koşma mesafesindeyken koşmalısın
üzgün surat la cevap verdi
yanlış birşey söylediğimi farkedip
özür diledim
•
bende seni seviyorum yazdı gülücüklü
•
akşam misafirler gelecek bana bir nevi veda yemeği için haberin olsun
-tamam mesajla alt yazı geçersin geceyi dedim
bende işe devam ettim
akşam ondan gelen mesajları okudum
ayrılık iyice yaklaşıyordu
gece misafirler gittikten sonra mesaj attı
•
ne zaman bitiyor işin diye
tekrar buluşmak istediği belliydi ama ben o üzüntüye tekrar dayanamayacağımı düşündüğüm için
-biraz sürer dedim
•
bekleyeyim mi dedi
-yorgunsan yat istersen
•
sana ayıp olur mu
-sevdiğine inandığım sürece yaptığın hiçbirşey ayıp değil bana
•
tamam ama seni öpme mesafesindeyken öpmem lazım
-tamam iş bitince gelirim evin altına dedim
•
gülücükle bekliyorum dedi
-üzüntüyle gönderme ama beni bu gece bari
•
you never know dedi
-ı just know that ı love you soo much
Tümünü Göster