bunun için, finallerin başladığı haftanın öncesi, 2. yılımızın son ders iş günü olan cuma gününe dönmem gerekecek..
mühendislik kantininde bizim çocuklarla oturuyoruz..yaz planları, ev planları, yaklaşan finaller yeni ve eski sevgililer derken, epey konuşacak konu var..
tolga-nilay-hala arkadaşız üçgeni, elbette ki pratikte, teoride olduğu gibi işlemiyor..zaten onu bilmeye ne var aq..böyle olacağı belliydi..
neyse..bu konuyu daha irdeleyeceğim ben zaten, biraz aceleye geldi gibi hissediyorum, öyle olmamalı..çünkü bu ayrılık önemli ve beni oldukça etkileyen bir olay..yeni sezonda (lan bu kelimeyi de kullanmak çok hoşuma gidiyor be :p ) yer yer değineceğim bu mevzuya gene..
bu anlatacağım olay da aslında bununla ilgili..hatta direkt bağlantılı..
öğle arası kantinde yapılan geyikle geçti, sonrasında alper ve nuriş derse gitti, tolganın dersi yokmuş, o da yurda dönecek..biz de asardık aslında necoyla ama hoca son ders deyip sınav hakkında tüyo verebilir gibisinden kalmaya karar verdik..
derse 10-15 dakika var..
necoyla masada baş başa kaldık..gene normal muhabbetimizi yaparken bu biraz suskunlaştı..ben o ara bunu kayda değer bulmadım, ağzım yorulmuştur, susabilir aq, ne var?
ama sonrasında işler biraz karıştı..
neco,
"aga..bir süredir konuşmayı düşünüyordum senle özel olarak ama bir türlü kafamda oturtamadım..ama benim sana bir şey söylemem lazım..daha doğrusu yardımına ihtiyacım var.."
önce ciddiye almadım,
"ne o lan, yoksa gizli muallak misin aq? aga bak bana yazılıyorsan bozuşuruz haberin olsun x)"
gülmeye çalıştı..ama çocuğun bir sıkıntısı var, belli oldu..
"aga anlatmam lazım..senin fikrini almam lazım ama aramızda kalması şart..baya..baya karmaşık bir durum çünkü..kendime bile söyleyemediklerimi paylaşıcam senle?"
allah allahh... ne oluyor lan? hasta filan mı yoksa bu çocuk? ciddi bir şeyi mi var?..yoksa yine ailevi bir sorun mu nilayın ki gibi?..ya gibicem, lütfen öyle şeyler olmasın..yeter artık acılar, kaoslar, entrikalar..bak, ne güzel huzura ermişim, bozmayın beni..
"valla anlatmak istersen dinlerim tabi ki kardeşim... aramızda elbette"(bir sen, bir ben, bir allah, bir de inci sözlük bilecek, başkası değil (: ..şaka bir yana, o zaman nerden bilicem lan böyle bir sözlük olacak daaa, ben bu orada hayatımı yazıcam daaa, lan gibsen aklıma gelmez... ama gibmeyin siz yinede)
sıkıntıyla nefes aldı..
"eyvallah aga..çok saçma bir durum aslında..belki söyleyince geçer..rahatlarım..konuşmaya ihtiyacım vardır sadece belkide.."
hımm..tamam tamam..şimdi anlamaya başlıyorum sanırım... bu ailevi bir sorun değil, ya da sağlık sorunu da değil... buu..gönülll meselesiiii... eveeeet (kendimi iğrenç tiki kızlar gibi hissettim şu an, inanmıyoruuuuaamm)
"anlat kanka, açılırsın ;)"
"ya... şimdi..senin de onunla aran iyi ya..muhabbetiniz..kanka gibisiniz..o yüzden özellikle senle konuşmamız lazım diye düşündüm.."
???...
"kim aga..ne hakkında?..anlat bakalım ya, hadi yeter kastığın, relax biraz ;)"
"aga..ben bir süredir..aslında uzunca bir süredir..nilaydan hoşlanıyorum.."
ooouu hoppalaaa..işte bu çok sert..ivana sert..
şok halinde kalakalmıştım..oha amk..iyi ki de sorun olmasın dedik..lan, beni de geçtim, bütüüüün bir grubu ve arkadaşlıkları etkileyecek bir sorun lan bu?...
dıbına sokayım..dübürüne uçan kafa atayım talih gibi senin emi..
http://fizy.com/#s/16rk4b
ağzım yüzüm kaymış olmalı ki neconun da bakışları değişti..ben zaten kroşe yemiş gibi oldum da, çocuk da baya zor durumda yani..
"öyle işte aga..önceden beri bir şeyler hissediyordum... sonra, tolgayla şey olunca..unutmaya çalıştım..hatta başardım da sayılır..o kadar zor olmadı gibi..ama şimdi yeniden şey olunca... ya aga böyle fırsatçılık gibi algılayacaksın biliyorum ama öyle değil inan..kız yalnız kaldı..artı başka sorunları da var..benim de haberim var onlardan..üzülüyorum be aga..içim acıyor onu öyle gördükçe... şimdi bakıyorum, herkes kendi derdinde, tolga çok kolay vazgeçmiş gibi..diğer çocuklar zaten tanımıyorlar pek..sen..senin de hakkını yemek istemem ama, sen de başka işler peşindesin, hakkındır tabi bir şey demiyorum... ama ben..ben farkındayım olan bitenin..kız günden güne eriyor..soluyor resmen..anne babası barışmış en sonunda güya ama yine de hep bir burukluk var üzerinde..o neşeli kız gitti abi..o yaşam dolu kız resmen söndü.."
necoyu dinledim dalgın dalgın..haklıydı..nilaydan, sanki ölüm döşeğindeki bir hastadan bahseder gibi bahsetmesi benim de içime yakmıştı..gözlerim doldu aq..harbiden de, biz gibimizin keyfiyle uğraşırken, gül gibi kız, yapayalnız ve mutsuz..gün be gün soluyordu..yine de o mağrur duruşunu bozmamaya çalışıyordu ele karşı..yine geliyor bize içini döküyor, bize ağlıyordu..
"ne yapmayı düşünüyorsun?" dedim ses tonumu normal tonda tutmaya çabalayarak.."ne yapabilirsin?" dedim...
"bilmiyorum aga..işte..o yüzden sana soruyorum..onu tolgadan sonra en iyi sen tanıyorsun..ne yapmalıyım?.."
grubumuzun kaderini etkileyebilecek olan sözcüklerin iki dudağım arasında olduğunu hissediyordum... hayır..bu birlikteliği kaybedemezdik... buna izin vermem..gerçi, seven bir kalp, ne beni, ne de bir başkasını dinler mi? bilemem..ama bildiğim tek şey, huzurumu, huzurumuzu bozacak olan her şeye karşı şiddetle savaşacağımdır..
artık kaçmasın ağzımızın tadı yeter... yeter bu aşk meşk işlerinden çektiğimiz..yeter kanayan kalpler, kırılan, parça parça olan ruhlar..
"bir şey yapamazsın" dedim sertçe... neconun yüzü düştü..bana konuştuğuna pişman mı olmuştu?..
yeniden, bu kez daha anlayışlı bir tonla konuştum..
"kardeşim..anlıyorum ben seni..bu lanet gönül işlerinden en çok ben çektim..halini bilirim... o geceler geçmez..uykun gelmez..aklın düşünmez olur..anlıyorum seni... ama senin, yapacağın ve olumlu ya da olumsuz şekilde sonuçlanacak bir girişim..sadece sana değil, hepimize zarar verir... parça parça oluruz..yalan rüzgarına döneriz... dağılır gideriz..anlıyor musun aga? darmadağın oluruz..üç kuruşluk keyfimizden, muhabbetimizden de oluruz.."
neco utançla başını eğdi..mimikleri kıpraşmaya başlamıştı..lan sakın sen de ağlayayım filan deme giberim artık..
"doğru diyorsun kardeşim..ama inan ben kendim için değil,nilayın o hali için üzülüyorum artık..yoksa ben gömerim bir şekilde içime..daha önce yapmadığım şey değil..doğru diyorsun..bir şeyleri kazanalım derken, her şeyi kaybetmek var..sizi kaybetmek var..sizi, muhabbetinizi, dostluğunuzu hiç bir şeye değişmem.."
"eyvallah kardeşim..eyvallah..aynen... bak..dedim ya..anlıyorum..çok zordur..biliyorum..sana, kalbine göm filan da demiyorum, çünkü seven insanın kulağı sağır olur..ne desem de duymaz..dinlemez beni..kimseyi dinlemez..ben sana, yapma, etme demem..ama yaparsan olacakları söylerim..tamam, tolga ayrılmış olabilir kızdan, ama ne olursa olsun..sonrasında böyle bir ilişki..diyelim ki oldu..diyelim ki nilay kabul etti seni..ne kadar sağlıklı olur? sonra, senin, bizim, bizimle nilayın..tolgayla nilayın..sizin durumlarınız ne olur?..çok karışır be kardeşim..çok karışır..düzeltemeyiz..taka sarar hayatımız"
bir kaç derin nefes aldı neco..
"eyvallah aga... sağolasın..ben de bunları duymak, kendime gelmek istemiştim aslında..biri beni sarssın, sen ne yapıyorsun desin istedim..insan neleri unutuyor..tutacağım dilimi..elimi..gözlerimi... yapacak bir şey yok... zamanında daha girişken olsaydım da, önce ben teklif etseydim o zaman... yapacak bir şey yok... benim kabahatim..kimseye kızamam..suç benim, benim çekingenliğimin... pısırıklığımın... özgüvensizliğimin... belki de hayatımın aşkını kaybettim... "
"neco..neco..böyle konuşma kardeşim..keşkelerle olmaz... bana bak bi..olmaz aga..keşkelerle, pişmanlıklarla olmaz... belli ki senin kaderinde başka birisi var be abicim..çok daha uygun birisi..bilemezsin..belki de hayırlısı olan buydu.."
"aynen..hayırlısı olsun..ne diyeyim.."
"tamam..sıkma canını..bunlar aramızda ayrıca..merak etme.."
"eyvallah aga... ben den yana da arıza olmaz..şimdi sen söyleyince daha da dank etti kafama... resmen pim çekmek olurmuş bir şey yapsaymışım..sağolasın.."
biraz sonra kalktık... derse girdik..
benimse aklım, bir kez daha olması gereken yerlerden, huzurdan ve sakinlikten çok uzaklardan...
bir nilaya baktım... bir necoya...
gözlerim dolaştı sınıfı..
ayşene..ozana baktım..
ebruya baktım...
artık meraba merabadan ibaret olduğumuz tuğçe ve sedaya,
uyuklayan serhat binine baktım...
gözleri fel fecir okuyan kaltak cerene baktım...
kendime baktım en sonunda..
kendi içime..ruhuma..ruhumun derinliklerine..bu gam ve bu acıma duygusunu barındırdığı müddetçe, asla tamamen huzur bulamayacak gibi duran yüreğime..
o gece huzuru ayçanın kollarında bulacaktı gene..