-
26.
0bastı gitti.Tümünü Göster
huur çocuğu ceyhun uzaktayken bile zarar veriyordu bana
koştum arkasından
-dur dedim
durmadı
-ebru dedim
sallamadı
tutmak zorunda kaldım kolundan.
-tamam özür dilerim dedim
• özrünü de istemiyorum, seni de,yalancı olduğuma inanıyorsan
seni sevdiğime de inanmıyorsundur bırak kolumu dedi
yine gidiyor
-ya tamam desemde
peşinden yine koşturdu
yine tuttum kolundan
-onun yüzünden ayrılacakmıyız şimdi
• onu sana sormak lazım
özrümü yineledim
• bana inanmıyorsan bırak unutmaya başlayayım
üste çıkma politikası uygulayarak
-hani bana vaktinden önce haber verecektin
• kelebek aramıza girmesini istemiyorum,ben unuttum sende unut dedi
-tamam dedim. biraz üzgün üzgün baktı bana
-eve kadar yürüyebilirmiyim seninle dedim
• ben kendim giderim
zorla ikna edip ev mahaline geldik
apartman girişine kadar yürüdük sessizce
ben durdum o bir iki adım daha attı
-tamam fazlasını haketmedim zaten iyi geceler sana dedim
• iyi geceler deyip yüzüme bile bakmadan içeri girdi.
sinirden kafayı yedim
şimdi yapılacak birşey vardı o bini bulmak
ebru hanım bize tavrını yaptı.
o sinirle bende o bini bulmak için geri döndüm.
zaten yürüyebileceğiniz bir barlar caddesi var o saatte
bu arada da telefonu kontrol edip duruyorum ebru bişey gönderdi mi diye ama yok
bini bir barın dışında telefonla görüşürken gördüm
gittim yanına başında bekledim
iki arkadaşı da onu bekliyor
-bir tanesi hayır mı bilader dedi
hiç giblemedim.
-oop sana soruyom dedi
yine giblemedim.
bu sırada telefon konuşması bitti lavuğun
-oo dostum naber dedi
-iyi dostum senden naber dedim. derken neresine vursam diye hesap yapıyordum
-ayrıldınız mı ebruyla yoksa yalnızsın dedi
durdum. vurmaktan vazgeçtim.
ulan bu binler tezgaha düşürmeye çalışıyordu beni
belliki bir komplo vardı
yada ben öyle hissettim
aklımdan geçenler
1.ebruyla aramıza ceyhunu sokup ebruyu benden soğutmak ve ceyhun ismini sürekli tazelemek
2.benim bu bini iyice dövmemi ve bu durumdan önce binin ailesinin sonra ebrunun ailesinin
en son da ebrunun haberi olmasını sağlayarak üzerime serseri kavgacı ve
barbar sıfatlar yakıştırmalarını düşünüyordum
haksız olmama ihtimalim çok yüksekti çünkü o denyo ne gibime gelipte öyle birşey söylesin ki.
konuşmaya cevap vererek devam ettik
-yok ayrılmadık çok mutluyuz dedim
-ayrılırsınız siz moruk o kız ceyhunu seviyor hala dedi
-helal olsun sana aşktan anlıyorsun dedim
-sen niye geldin paraya mı sıkıştın yoksa dedi
resmen kaşınıyordu bin oğlu bin
-dost değilmiyiz gördüm selam vereyim dedim
-tamam hadi aleyküm selam görüşürüz dedi
-mutlaka görüşecez dostum dedim.
gitti lavuk ben sinirimle kaldım.
birşey yapamamaktan kudurma bu olsa gerek
şeytan dürttü giberim ebruyuda aşkınıda ızdırabını da
git göm şu amın oğlunu yere zütü dışarda kalsın sadece dedi
ama uymadım şeytana herşeyin sırası vardı elbet
bu arada ebrudan hala haber yok
bi de bu çıktı şimdi amk. başımıza.
ne güzel sev'işiyorduk.
nerden çıktı amk bunlar
ebru göndermedikçe bende göndermedim mesaj.
sürdü de sürdü olay iki gün gibi bir zaman geçti
sonra dayanamamış olacak ki.
dükkanın önünden geçti içeri bakarak
gördüm içim yandı.
yürekte bir cızırtı meydana geldi
kapıya çıktım arkasından baktım
köşeyi döndü
arkasından gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken
dükkanda yalnız olmam sebebi ile gidemedim
5 dakika sonra tekrar köşeden göründü yine dükkanın önünden geçecekti
bende dükkanın önünde yerimi aldım gözlerimi sadece ona dikerek
o sadece bir kere baktı o da köşeden dönünce
kafası önde yürüyerek iyice yaklaştı
geliş açısı dükkana girmeden pas geçecek bir haldeydi
onun yoluna durdum
-buyrun hanımefendi dedim. dükkanı göstererek
baktı ama konuşmadı
-iki gündür işler çok kesat gönlümde dedim
hala kızgın gözlerle bana bakıyordu
-sen tek kelime ile siftah atsan, bereketli olsa muhabettimiz dedim
yeter artık dercesine baktım bende ona
sonra bir adım yana açıldım
-sen bilirsin dedim
gitmedi durdu
duygu salyalarını yutkundu ağzındaki.
bir adım atmaya yeltenir gibi oldu
tuttum kolunda hiç birşey demeden
-gidersen bir daha gelme dedim
bu neydi amk.
yaa sinirim iyice arttı.
sanki 10 tane karıyla grup yaparken yakaladı beni.
-tamam sevdik kıskandık abartma bu kadar dedim
• hep böyle mi olacak
-valla kusura bakma ceyhun hayatında olduğu sürece böyle olacak dedim
• ama ben bişey yapmıyorum ki,hem inanmıyorsun bana dedi.
-inanmasam durmazdım yolunda,al şimdi de çekildim dedim
• ben seni o kadar seviyorum sen gitmeme bile bu kadar kolay izin veriyorsun
-seviyordun da iki gündür neden hasret bıraktın kendine
• sende aramadın
-ne bileyim öyle surat yapınca o gece, gerçi suratın hala aynı dedim.
suratındaki ifadeyi biraz değiştirmeye çalışırken istemsizce
-özledin de mi geldin yoksa dedim
• özlemedim dedi
-hala yalan söylüyorsun ama
• tamam bu yalandı ama diğerleri doğru sana hiç yalan söylemedim
-tamam biliyorum, sarılsak mı ne yapsak özledim seni
ne tatlı bir gülümseme geldi suratına bilemezsiniz.
küçük bir çocuk açlıktan ağlarken
meme görünce sevinmesi gibi bişeydi
işte lan sevdiğim kız buydu amk
sarıldık bi kaç saniye sonra dükkana girdik karşılıklı seni seviyorumlarla beraber
babasına telefon etti.
benim yanımda olduğunu söyledi.
gece dükkanı kapatıncaya kadar benimle kaldı.
bu arada bana yardım bile etti.
bazı malların tozunu alarak silerek falan
o kadar süre onunla kalıp öpüşmeden durmak bir hayli zordu ama dükkanda da öpülmezdi amk
bu durumu
-dükkanı kapatsakmı bir beş dakika diyerek dile getirdim
• erken değil mi dedi ne demek istediğimi anlamayarak
-yok geç bile kaldım
• nereye
-dudaklarına
• sabredersin herhalde
sabrettim, dükkanı birazcık erken kapattık
ve çok zula genelde aşıkların gittiği bir yere gittik,4 birayla
hava da da yaz havası vardı gece olmasına rağmen oldukça sıcaktı.
o heyecanlıydı ben heyecanlıydım.
yıllar geçmiş gibiydi öpüşmeyeli...
başlık yok! burası bom boş!