/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    ellerimden tuttu

    • gitme dedi

    ama ben gittim

    şimdi düşünüyorum da ne kadar inatçıymışım amk.

    belki de hatalı çıkmanın suçluluk duygusu ile utancımdan durmamışımdır

    allahtan kız benden soğumayıp o mesajı gönderdi arkamdan

    • istediğin kadar git, amacın sabrımı sınamaksa acelem yok

    ama başka bir nedenle sevgin bittiyse en azından haber ver. yazıyordu mesajında

    evet böyle bir ihtimal de vardı

    kız benden soğuyabilir

    taku takuna gurur yapıyor olabilir

    ve hatta kızı kaybedebilirdik

    ama sinirliydim amk

    bu mesaja da cevap vermem gerekiyordu,

    -bir daha bilmem gereken şeyleri vaktinden önce anlat dedim

    • söz dedi sonuna gülücük ekleyerek

    sonra düşündüm ulan bu kız beni bu kadar zamanda bu kadar delicesine nasıl sevmişti

    korkmaya başladım binler

    böylesine bir kızı üzmekten çok korkuyordum

    işin en doğrusunu söylemek gerekirse anamdan başka kimse bana bu kadar değer vermemişti

    bende kızı seviyordum

    be pekekent o zaman nedir bu afra tafra tripler diyeceksiniz

    evet haklısınız bende bilmiyordum

    • iyi geceler yok mu? diye bir mesaj daha attı

    -iyi geceler yazdım sadece

    • geri gelemez misin? dedi

    -yarın görüşürüz dedim

    • lütfen dedi



    o kadar da abartmaya gerek yoktu amk. tamam yeter işte affettik.

    takunu ne çıkarıyon o kadar kavganın üstüne romantizm gider mi

    gerçi amk. cavırlarında bu olaya

    make up sex diyorlar

    kavga sonrası sevişme amaben türküm amk.

    -iyi geceler ebru dedim.

    • iyi geceler kelebeğim dedi

    geceyi tamamladık

    ertesi gün kalktım.

    ceyhun binini bulmam lazımdı ama bin çoktan gitmiş amk. okuluna

    bu arada sınavda yaklaşıyordu

    ben hiç sınava çalışamıyordum

    arasıra o hazırlık test kitaplarına bakıyordum o kadar

    sonra içimi bir korku daha aldı

    bu kız bir yeri kazanıp gidecekti elbet

    ya ben??

    gitsem ne olacaktı

    anada para yok baba da para yok.

    bende birikim yok.

    günlük kazan günlük ye.

    başka bir şehire gitsem yurt parası nı boşver alanyaya geri gelecek birikim bile yoktu.

    hani önümüz yazdı turizm biraz daha canlanır biraz para biriktirebilirdim ama

    yetmezdi binler

    ben pederinden yardım almadan okuyan çok az bin tanıdım.

    ama askerlik de geliyordu

    en azından sınava girip açık öğretim yapmalıydım.

    ebru ertesi gün geldi

    oturduk konuştuk

    ona durumları anlattım

    ilişkinin devam edebilirliğini

    sabrının sınırını sordum

    • yeterince sevmiyormuş gibi mi görünüyorum dedi

    evet seviyordu ama araya uzun ayrılıklar girecekti.

    turist kızlarından biliyordum bu muhabbeti.

    yazın gelir gibersin.

    sonra bir kaç e mail.

    bir kaç telefon

    bir süre yazar sonra gider başkasını bulur

    aynı şeyin ebruda da yaşanmasından çok korkuyordum

    -birbirimizi üzmeden en mantıklı olanı yapalım, ayrılmak gerekiyorsa seni üzmemek için razıyım dedim

    yine sinirlendi

    • kaç gündür bunun peşinde misin kelebek?

    bu muydu amacın

    düşüne düşüne bu mazeretimi mi buldun.

    tek biz mi olacağız uzaktan seven sevmiyorsan açık açık söyle dedi

    bak sen. şimdide ben yanlış anlaşıldım.

    eh amk hatta vay amk.

    çok hoşuma gitti lan bu tavrı

    yarram aldın mı cevabı dedim kendi kendime

    ama dur lan en azından yanlış anlaşılmadan kurtulmam lazımdı.

    uzat elini dedim

    uzattı istemeyerek ve kızgın halini devam ettirerek

    elini alıp göğsümün sağ tarafına koydum gözlerin bakarak

    -sence yalan mı söylüyorum dedim.

    salak değil ki amk kız.

    biliyor kalbin ne tarafta olduğunu

    • kalbin bu tarafta mı senin dedi

    -doğru cevabı gözlerimde aramalıydın dedim gözlerimi gözlerinden ayırmayarak

    şöyle hafiften gülümseyerek baktı.

    buydu olay beyler karı kız milleti kandırması en kolay millet.

    dedeler demiş.

    atmasını bildikten sonra tüfeğin atmayanı ,istemesini bildikten sonra avradın vermeyeni yoktur.

    -bak ebru sen gözlerimin içine bakarken

    ceyhundan kalma yeni bir güvence arayışında olan

    geçmişinden üzgün geleceğinden korkak umutları olan bi kız gördüm

    bir gün başka birisi gözlerime bakmak zorunda olup

    senden kalmış acılar görmesin

    şimdi ne görüyorsan sonsuza kadar da aynı şeyleri gör dedim

    kafamı iki elinin arasına aldı çenemi hafif kaldırıp gözlerime baktı

    • söz kelebeğim dedi

    vay amk. dükkan bu kadar romantizm için çok salaştı

    biri görse makara yapar

    zaaa liseli aşıklar bak amk diye

    aramız hızlı düzelip

    eskiden kalma aşk ilerleyişimize artı motivasyonlu bir ivme katarak devem ettik günlerce

    sonra

    • seni eve davet etsem gelir misin dedi

    -sizin eve mi dedim

    • evet annemde babamda seninle tanışmak istiyor dedi

    ben zaten babasıyla tanışmıştım.

    ama kız bilmiyordu tabi

    o yüzden basit bir mantıkla eğer kızın babası da istiyorsa o zaman sorun yoktur diye düşündüm

    ama ben utanıyordum

    başka zaman dedim

    ısrar etti.

    • sürekli senden bahsediyorum, merak ediyorlar seni dedi

    ya olmaz şöyledir böyledir dedimse de ikna edemedim

    ertesi akşama davet edilmiştim bile.

    çalıştığım hediyelik dükkanından

    masa üstü üfleme camlı üçlü bir mumluk aldım.

    çok şık birşeydi

    eve gittim mesaj atarak ebruya.

    kapıyı açtı

    içeri girmeden ürperdim

    o neydi amk öyle.

    bir apartman dairesi bu kadar lüks nasıl olabilirdiki

    elimdeki hediyeden utandım amk etraftaki aplikleri görünce

    sıcak bir karşılama oldu

    biladeri de iyileşmiş

    bilirsiniz tüm gözler üzerinizde herkes size bakar.

    yannan gibi ağzından ne çıkacağını bekler

    yediğiniz yemekten bile zevk almazsınız sıkıntıdan

    ama çok hoş karşıladılar

    artık ebru benim hakkımda ne anlattıysa onlara

    -soracak pek fazla birşeyimiz yok ebru herşeyi anlatıyor sağolsun dedi annesi gülümseyip ebruyu utandırarak

    eh amk ebru artı ben kıpkırmızı

    zaten tedirginim sayın valide bu kadar gelme işte üstüme



    kızın babası çok bin bir gençlik yaşamış görmüş geçirmiş kral adama benziyordu

    muhabbet döndü dolaştı

    üniversite sınavına geldi

    nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından

    şimdi taka sarmıştı muhabbet.

    ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama

    o da gerçekten istiyordu benim bir üniversite de okumamı

    -henüz karar vermedim, sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.

    ama beyler sanki karşımda başkan var amk

    o kadar düzgün konuşmaya çalışıyorum

    söylediklerim kendi kulağıma bile yavşak bi ses tonu olarak geliyor

    -vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi

    -ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim

    -o zaman hiç çalışamadın dedi babası

    gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı

    yemeğe geçelim dediler

    hem yemek hem muhabbet devam etti.

    kızın annesi de ne yemekler yapmış amk.

    harbi fakir biniymişim o gün onayladım

    yemek bitti salona geçtik

    durum öncesini aktarıyorum.

    ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu

    üni de para ihtiyacımın olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış

    bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası

    -sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi

    -buyrun dedim

    -biz çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı,

    ben elimden geldiği kadar diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi

    hemen sözünü kestim
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster