/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 776.
    +5
    Kafamda, geleceğe dair stratejilerimi oluşturduktan sonra yurda doğru yeniden yol aldım, bizim elemanlardan birkaç tanesine dış kapıyı açmaları için mesaj attım, utku uyanıkmış, geldi kapıyı açtı,

    “hayırdır aga erkencisin :p”

    “öyle oldu be aga, geceler kısa geliyo biliyon mu (:”

    “hehe”

    “sen napıon yatmamışsın tahmin ettiğim gibi”

    “batak atıyoz ya bizimkilerle, gel sende?”

    “yok kardeşim sağol ben gidip devrileyim, yorgunum, kafa güzel..”

    “iyi aga görüşürüz”

    “görüşürüz, sağolasın kapıyı açtığın için”

    “eyvallah ayıpsın ;)”

    Odaya gittiğimde tuhaf bir sahnenin ortasına düşüverdim, tolga, gecenin bu vaktinde, açmış benim play stationu takılıyor.. gözleri ekrana sabitlenmiş, elde kol, yatağa uzun oturuş yapmış bir vaziyette.. hatta benim Manchester city nin kariyerine devam ediyor, roma ile Avrupa kupası maçında. Bu tolganın yapacağı bir iş değildir normalde,

    şaşkın şaşkın dikildiğimi görünce, dönüp,

    “ne haber aga, hoş geldin” dedi canlı tutmaya çalıştığı bir sesle..

    Yok yok, bu kesinlikle tolga değil lan.. herifi Ruslar denizaltıya bindirip uluslar arası sularda klonlamış, çoğaltmışlar her halde, bu kesin klon tolgalardan biri..

    “iyi?” dedim şaşkınlığım devam ederek..

    Ee işte.. herkesin acıyla başa çıkma şekli farklı.. kimi elde rakı şişesi, fonda arabesk ile efkar atar, kimi kuaförde saçının şeklini değiştirir, kimi gider kredi kartı limitini gibertecek seviyede alışveriş yapar, kimi de play station oynuyormuş işte, öğrenmiş olduk..
    Yatağının dibine oturdum, odada, Japon spikerin “atamadı şnaydee, domaşkattahh” nidaları dışında bir sessizlik hakim..bir iki dakika öyle durdum.. devre arası oldu, tolga konuştu gene,

    “ne yaptın aga.. gelmezsin sanıyordum bu gece?”

    “gidiyim istemiyosan?” dedim sırıtarak..”geldik işte.. erken bitti gece..”

    “hıı..iş bozuldu galiba?”

    “maç ertelendi diyelim.. uygun olmayan hava şartları.. (:”

    “iyi ya (: …sen icabına bakarsın her türlü”

    “eyw…sen napıyon?”

    “senin kariyer modu oynuyorum ama, kızmadın inşallah? Yenilmedim merak etme, vassel felaket çakıyor valla, bekler filan da manyakmış, at gibi konuşuyorlar”

    “ya onu sormadım olm.. napıyon yani?..keyfin yerinde mi?”

    Biraz duraksadı.. benim bir şey bilip bilmediğimi tartıyor olabilirdi..

    “iyii..abi niye?”

    “bir şey yok canım.. iyiyse iyidir de..sordum..”

    Bir iki dakika daha öyle kaldık.. tolganın yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorum.. keza kesinlikle kendinde değil şu an, öyle ki dakikalardır konuşmamıza rağmen daha bir kere küfür bile etmedi?! “dıbına koyim” bile demedi lan düşünebiliyor musunuz?..ama üstüne yanlış taktikle gidersem de kesinlikle sonuç alamayacağımı biliyorum.. tolga iyi bir dinleyici, iyi bir dost olabilir.. benle de aslında pek çok şeyi daha ben sormadan paylaşır.. ancak bazı konularda, hele ki bir de uygun dille isteyemezseniz, kesinlikle kapalı bir kutu, adeta duvara dönüşür.. öyle de bir hıyar yani..
    “kardeşim” dedim, sakince, “benle her şeyi konuşup paylaşabilirsin, biliyorsun demi?”

    Gene duraksadı…oyunu durdu,

    “biliyorum kanka sağolasın..”

    “yani.. çünkü benim en zor zamanlarımda hep yanımdaydın, bazen resmen taşıdın beni.. maddi ya da manevi, her türlü sıkıntımda
    güvenebileceğim 1-2 insandan birisin..o yüzden, aynı duyguların senin için de geçerli olduğunu bilmek isterim..her şeyi aga.. anladın mı? her konuda, elimden ne gelirse, yaparım, senin için yapamayacağım şey yok..”

    Güldü, “eyvallah abi ya..aynen..her türlü kardeşimsin..”

    Gene sessizlik oldu..ben yapabileceğimi yapmıştım..”olaydan haberim var” dersem olmazdı..hem nilaya hem tolgaya ayıp olurdu..o yüzden bundan sonra artık top ondaydı.. ayağa katlım, yavaş yavaş üstümü değiştiriyorum, yatağı filan ayarlıyorum.. hazırlandım.. yatıcam..o sırada da tolga maçı bitirip kaydetmiş, ps yi kapattı, odadan çıktı..her halde işeyecek..

    Uzandım yatağa.. çarşafı üzerime çektim.. gözlerimi tanıdık tavana diktim.. dışarıdan gelen sokak lambasının ışığının tülden geçen ve odanın zifiriliğini kıran ışığının da yardımıyla gözlerim iyice alıştı karanlığa.. uyuması zor gecelerden biri daha benim için..ve bu kez bu konuda yalnız da değilim.. acaba nilay hala ağlıyor mu? Yoksa beni dinleyip uyudu mu?.peki ya tolga? Şu anda tuvalette gözlerini ovuşturup sümkürmekle mi meşgul?...

    Pff.. gibicem bu duygusal ve gamlı tarafımı.. anlaşılan o ki, bin olabilirim.. pekekent olabilirim.. hatta kerhane müdürü bile olabilirim ama gamsız olamam.. içimdeki duygusal ve merhametli yan hep orada kalacak, kendimi kaybedip insanlıktan çıktığım anlarda bile bana insanlığımı hatırlatacak..
    “benim için sorun değil” dedi şeytan..”biz işimizi yaptığımız sürece geri planda dönüp duranların bir zararı olmaz.. ille de kötülerin kötüsü olmak zorunda değilsin.. hatta biraz hisli olman iyi.. bunu da doğru kullanırsak bir silah haline getirebiliriz..”

    “hı hı.. senin için konuşmak kolay tabi..”

    “benim için mi?..seni beni mi kaldı amk?..sen bensin, ben de senim.. bunda anlaştık sanıyordum?”

    “anlaştık anlaştık..bir de şu talih ile anlaşabilsek iyi olacak.. beni ele geçirdiğin gibi, onu da kontrol altına almaya yetecek bir gücün var mı?”

    “onu denetlemek zorunda değiliz..biz ona göre şekil alır, her durumda yapılabilecek olanın en iyisini yine yapmayı beceririz..bu gece yapılması gereken, nilayı aramandı.. ayçayı ise kaçırdığını filan sanıyorsan yanılıyorsun.. aksine daha sıkı bağlandı sana..o son duvar hareketi muazzamdı, beni bile şaşırttın doğrusu, tebrikler ;)”

    “”sıkı bağlanma”nın işimize gelmediğini sanıyordum ben?”

    “eahh.. böyle kızların sıkı bağlanması, devamı olan bir fak badilikten ibaret olur zaten..ilk deneyiminden sonra, her zaman elinin altında olacak, yedeğinde duracak ve boşluk anlarını doldurabileceğin bir “dost” kazanmış olacaksın ;)”

    “öyle diyorsan..”

    “öyle öyle..sen bana güven..o işleri bana bırak.. şimdi anlayışlı dost moduna geçip, arkadaşlarında sana düşen rolü oynamalısın.. tolga birazdan kendiliğinden açılacak sana.. cümlelerini hazırlamaya başlasan iyi edersin ;)”

    şeytan karanlığın arasında kaybolup beni tekrar odada yalnız bıraktı.. aslında artık ona alışmaya başladım gibi..en azından muhabbeti sarıyor, melek gibi, devamlı beni eğitmeye çalışan öğretmen bir anne modunda değil, daha ziyade, oğluna çapkınlık kursları veren zampara bir baba gibi…eğer kısa vadede koyduğumuz hedeflere ulaşabilirsek, birlikte epey eğleneceğiz gibi görünüyor..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster