Bar ortamlarından daha önce epey bahsettik..zaten temelde hepsi aynı, loş, gürültülü ve kaynaşık mekanlar..çoğunun duvarlarındaki miller –efes reklamları bile aynı..ses yalıtımları aynı gri süngerimsi malzemeden..sahneler aynı neon ışıklarla çevrili ve barmenlerinden en az biri küpeli..
O gece ki mekanın da, birkaç bölüme ayrılmış ve eğlencenin,ilerleyen saatle beraber kademeli olarak artıyor olmasından başka bir farkı yoktu..aynı ışıklar, aynı sesler, aynı danslar..yalnız bu sefer yanımdaki insan farklı, bu güne kadar takıldıklarımdan ayrı, bambaşka biri ..ayçayla el ele, bel bele dans ederken başka hiçbir detay düşünmek zorunda değilim..arada, birbirimizin kulağına eğilip bir şeyler fısıldıyor, o sırada bahaneyle, birbirimizin parfümünün kokusundan biraz daha içimize çekip, daha da sarhoş oluyoruz..
özet olarak, güzel geceydi..tahmin ettiğimden çok daha güzel…çünkü gece sonunda sözleştiğim kişi, “zorlama bar kızı beril” değil, ortamın gerçek müdavimlerinden ayça olmuştu..ne şans ama..ne tesadüf..sanki “universe” de ilk kez benden tarafta, “karma” benim arkamda, “şans” benimle beraber..
Bardan 3.30 gibi filan çıktık..son bir saatte ayçanın ağırlığının büyük bölümünü taşıdığım için ekstra yorulup uykum geldi diyebilirim, fazla içtiğine ve ayakta duramayacağına dair şaka yollu laf attığımda bana dediği “ee tsigalko bey, sana güvendik de içtik yani, ha yok bana güvenme diyorsan eyvallah, bir dahakine ona göre ayarlarız” diye sataştı..
çıkışta çorbacıya gittik, adam bizim gibi, en az yarısı zum olmuş genç tayfalara alışkın olmalıydı ki epey güler yüz ve samimiyet gösterdi.. zaten gecenin o saatinde gideceğiniz tüm çorbacılar samimi ve güler yüzlü olur.. öyle olmasa bile size öyle gelir aq..kalabalık masada, etraftaki diğer birkaç masadaki gececilerin de dikkatlerini çekip gülümsetecek şekilde eğlendik..ben berilin bakışlarındaki suçlayıcı ifadelerden kaçmaya çalıştım, ayça benim, diğer kızlardan biri de nurişin omzunda uyukladı.. bin Alper de baktım dilarayla muhabbeti epey ilerletmiş, ama çocuğun hakkını vermek lazım, gayet iyi tutuyor kendini, zaten kız da öyle yapışkan bir tip değil, senden benden havalı, yine de epey eğlenip gevşediği de bir gerçek, masaya ilk uğradığında bizleri büyüleyen ulaşılmaz havası geride kalmış, şimdi dudağından damlayan çorbayı silmekle meşgul (:
Sabaha karşı kızları evlerine bırakıp, bizler de yurtlarımıza dağıldık, beril ile diğer kız aynı evde kalıyormuş zaten, onları bıraktık hemen, bir tanesinin evi çok ters yerdeydi, 20 dk filan yürüdük aq.. ayça ile Dilara ise çorbacıdan çıktıktan sonra bizim
“bırakalım?” teklifimize karşın taksi tuttular, ben, “korkmayın ya, kahve filan içmeye çıkmayız :p” diye sataşıp yine seviyeyi bel altına indirdim.. huyum kurusun aq..ayçanın numarasını, kendisi henüz telefonunu çantadan bile çıkaramadığı için kendi ellerimle alıp yazdım,
“valla iyi güzel eğlendik, sözleştik de, sen yarın beni hatırlayacaksın demi? x)”
“aaa bilemiyorum (: belki saçlardan hatırlayabilirim :p” deyip ellerini dalgalarımın arasına daldırıp karıştırdı..bu beni küçümseyici ve çocuk gören tavrı, içimdeki canavarı daha da coşturuyordu…yarın gece görürüz, kim çocuk, kim masum.. ;)
Taksiye bindirirken elinden yakaladım tekrar,
“yarın, konuştuğumuz gibi?” dedim emin olmak için sorarcasına,
“tamam, hatırlarsam artık :p”
Elimdeki elini dudaklarıma zütürdüm, küçük bir öpücük kondurup yeniden gözlerine baktım,
“hatırlarsın”
Yüzünde karmaşık bir gülümsemeyse taksinin içine atladı, giderken burnunu cama yaslayıp el kol salladı (:
Alperin o anki imalı gülüşünü yakaladıysam da, ancak tüm kızları başımızdan savıp, sabahın beşinde, yolda erkek erkeğe kalınca konuşma imkânı bulabildik,
önce ben ortaya konuştum,
“güzel geceydi be valla, ihtiyacımız varmış (:”
“aynen (:” dedi nuriş, necoyla ellerini birbirlerinin omzuna atmış, “önümüze geçene yüz tekme” modunda yürüyorlardı.. keyiflerine diyecek yok, kafalar zaten bir milyon..
Alper,
“bişey değil beyler :p” deyip pis pis sırıttı, zaten bizimde beklediğimiz buydu, bu sefer biz de “oo kardeşimmm, eyvallah, sayendeee” nidalarıyla sağa sola ittirip kaktırarak sevgi gösterisinde bulunduk.. alperin boş olan omzuna ben kolumu attım, öyle ikili ikili yürüyoruz Avrupalı gay çiftler gibi,
Bizimki bana özel konuştu bu sefer,
“eğlendin mi aga (: iyi gördüm seni”
“eyvallah koçum, senden iyi olmasın iyi eğlendim ;)”
“yok lan ben takıldım öyle sadece, aklım hilaldeydi (:”
“oooo adam vefalı ve sadık sevgili yhıaaa (:”
“öyle olm, seviyoruz yani ;)..sen beni taşlamayı bırak da, sen ne ayaksın abi onu söyle (:”
“ben?..ben de iyi ya..eğlendim kardeşimm, sayende :p”
Alper tip tip gülerek bir süre yandan yandan beni kestikten sonra,
“aşık filan olmadın demi kimseye (:” dedi?
“aşık mı? Kime la? (: sana olan aşkımı diyorsan o ayrı x)”
“eyvallah onu biliyorum zaten :p, ayçayla iyi kaynaştınız da, o bakımdan dedim”
“hee.. öyle ya, iyi kızmış..ben başta teyze zannetmiştim, büyük gösteriyordu , ya da başta bize öyle geldi, tarz, makyaj filan (:”
“hıı, e teyze olmadığını öğrenince?”
“e si, dans ettik işte x)..bir de şu fotoğrafçılık kursuna ben de mi yazılsam lan? Hepsi böyle mi hatunların x)”
“he he (: var tabi hoş kızlar, yalnız Dilara kurstan değildi, ben de yeni tanıştım bu gece, ayçanın arkadaşıymış”
“ya biliyom ben ayça için dedim zaten, gibtir et dilarayı aq..”
http://fizy.org/#s/1aj64r
“ahaha, hoşlaşmışsın abi sen bizimkinden şaka maka? Bu arada dıbına koyim abi afedersin, öbür kızı züt gibi bıraktın bak, ayıp oldu baya, bir daha çay içmeye bile gelmez benle (:”
“hee..valla bak ona da öyle oldu demi..sorry be bro, senin tanıdık hatunlara da hep böyle oluyor istemeden… (Ceyda örneğinde olduğu gibi) ama elimde değildi ne yapiyim? (:”
“iyi işte bir daha benden pezoluk bekleme bundan sonra aq (:”
“aa ayıp ediyon ha Alper..olm ne var lan gene eğlendik, eğlendirdik lan? Ne kusur ettik? Beril de gelip takılsaydı, kendi durdu ayrı, onla da dans ederdik yani? Ben herkese yeterim la (:”
“x) abi az bin değilsin sen ha…sana bir şey diycem ama aramızda,bak söylediğimi söylersen harbi kırılırım?”
“ne lan? Yok be olm kime söylücem, aramızda tabi ;)”
“ayçayla ilgili?”
“hadi ya?..tamam, merak ettim lan, yoksa kız aslında travesti filan mı? Eğer öyleyse söyleme kendimi yurt penceresinden atıveririm x)”
“ahaha aq ya hayal gücüne sıçiyim öldürücen beni sen ya (:..şey dedi, nasıl biri tsigalko? Gibisinden..”
“? Hadi len puştavat, taşak geçiyo benle adama bak yeaa (:”
“(: yok abi valla diyorum bak..öyle sordu sadece yani..ben de kafa çocuktur filan dedim, ama biraz tehlikelidir, gibicidir filan diye de uyardım :p”
“olm harbi mi diyon yoksa makaraya mı sarıyon beni bak gece gece yola yatırır giberim şeftalini (:”
“x) abi cidden sordu..niye şaşırdın ki aq bu kadar, bütün gece hatunu bir kucağına almadığın kaldı, seni sordu diye mi şaşırıyon?”
“yok lan şaşırmaktan değil de..tuhaf tabi sorması..ben de yarın akşam için bir yerlere gidelim demiştim de ona..”
“oha? Harbi mi?..abi cidden dışarı mı çağırdın hatunu? Olm sen üstadsın yaa yemin ederim eğilip paçalarına sakalımı sürücem şimdi x) x)..beyler duydunuz mu lan tsigalkoyu?”
“şişş sus la sus x)..çağırdım evet..inşallah kıza yamuk malumat vermemişsindir de arıza çıkmaz”
“gayet iyi malumat verdim de..yalnız hala şoktayım..beyler adam taş gibi hatunu zütürüyor siz hala..hişş muallakler, size diyom lan ayrılın bi x)”
Birbirini taşıyan necoyla nuriş dönüp salak salak bakındılar,
“ohoo..bunlar uçuşlarda (:..valla abi iyi iş becermişsin be..yarın akşam mı?”
“evet..bu akşam yani, yarını mı kaldı olm artık sabah oldu lan (:..ee, ben de biraz ayçayı sorayım o zaman sana, nasıl kızdır ayça :p”
Yine imalı imalı bakıp sırıttı,
“iyi kızdır abi..rahat kızdır..anladın? ;)”