+2
174
maaş dediğin ne ki amk osurmayla parçalanacak don
çalışmaya devam ederken
ebru yine saçmalamaya başlayıp mesajları sıklaştırdı
evine çağırdı oturduk konuştuk havadan sudan ama nedensiz
sonra yine evime gittim yatmak için
yine birgün giderken
kış yaklaşmı şimşek vakti gelmişti
yağmur bana burda kal bu gece dedi
o gece orda kalışım
sadece kalmaktan ibaret olup el tutmasına bile gidemedi
3 gün sonra yine gel dedi yine bırakmadı yine kaldım
böyle bir süre devam ettikten sonra
kıyafetler orda kalmaya başladı
kıyafetler orda yıkanmaya başladı
duşlar orda alınmaya başladı
yemekler yapmaya başladım derken oraya yerleştim gibi birşey oldu
ben tüm kazandıklarımı eve gelirken birşeyler almaya harcadım
yine sevgili moduna girdik
ebru bir büroda işe başladı
-eve gideyim ben bu gece dediğim bir gün
-bundan sonra burda kal kelebek gitme dedi
-tüm masraflara ortak olursak kabul dedim
-peki dedi
•
* ama sezon bitti. işsiz kaldım
cepteki para 1000 lira civarındaydı
yani yattığım kış uykusundan ayı olmama yeterli yağ yoktu cebimde
her ne kadar gibtir taktan bir şekilde olsada hayallerim gerçek oluyordu amk
ebru ben ve aynı çatı
cebimdeki 1000 lira beni baya zütürür sanmıştım ama
ev kirasına ortaklık
ebruya hediye almalar
onu mutlu etmek için yaptığım yemek harcamaları
tüp gaz ot tak derken
15 gün bile sürmedi paranın ömrü
evet ben yine ben fakir bini kelebek
messinin kazandığını kazansam da yine bitecek gibiydi zaten bende bu ebruya olan gönül eli açıklığından dolayı
iş bulmam lazımdı kışlık hemde
bomboş alanyada
işsiz o kadar genç varken
benim iş bulma ihtimalim
fenerin iki ikiyi
beşiktaşın 8 0 ı
cimbomun 6 0 ı unutması kadar zordu
ebru dert etmeden bana da belli etmiyor numarası yaparak bir süre durumu idare etti
ebrunun babasının oteline gidip çalışabilirdim aslında ama
ebru ile babasının arası bozuk gibi duruyordu
çünkü ebru annesi ile sürekli konuşmasına rağmen
babam nasıl diye sormuyordu bile
ben sorduğumda da boşver diye geçiştirdi hep
ebru da maddi desteği annesinden alıyordu
kendiside kazanıyordu zaten
bunların hepsini yazdım bir deftere
yapılan tüm masrafları yazdım
işim gücüm yoktu amk nasıl olsa
artık kafamdaki yanıtsız neden sorusu ile yaşamaya alışmış gibi gözüksemde ebru yokken
nedir ne değildir neden böyledir diye kendi kendime düşünüyordum
yazılı olarak çalışmaya başladım dersime
en baştan yazdım
konuşmaları hatırlamaya çalıştım
askerlikte ki tel konuşmalardan başlayıp
onun istanbula gelişlerini
benim ankaraya gidişimi
alanyaya gelişimizi
oynamak istediği oyunu
yaylaya gidişimi onun gelişini
yaylada olanları
ve sonrasını hatırladığım kadar yazdım
sonra tekrar tekrar okuyup aklıma gelenleri ilave ettim ki
yazdığım deftere not ilavelerinden zütümün kıllarına döndü yazılar
ben bi tak bulamadım tüm bu yaptıklarına
günlerce sürdü yazmam ebrudan habersiz
tek cevabı verecek olan kişi ne o konunun açılmasını istedi
ne de aslında verilecek bir cevabın olduğunu söyledi
tüm ihtimalleri fırsat buldukça sordum
evin her tarafını aradım acaba bir ilaç mı kullanıyor hasta da ölecek mi diye ama yok
kendim gittim ben ölecem de haberim mi yok diye
şükür bende de birşey çıkmadı
ebrunun annesi ile konuştum sık sık
nedir ne değildir bişey öğrendin mi diye
onun tek bağladığı sebeb babası ile olan tartışması
eğer başka bir konu olsa şu an seninle aynı evde oturmazdı diye de destekledi kendi tezini
bende buna inandırdım kendimi
tamam dedim. bunlar babası ile bir nedenden dolayı tartıştılar bundan böyle yapıyor
tamam da amk benimle ne alakası var diye kendime sorduğum da
ulan yoksa benim yüzümden mi araları bozuldu diye düşünmedim de değil
ne olursa olsun. ebrunun babası ile bir kere daha konuşmaya karar verdim
ve oteline gittim.
ilk gidişimde bulamadım ve telefon açtım
nasılsınız iyi misiniz diye muhabbete girdim
-ooo kelebek nerdesin sen ya gel de bir tavla atalım dedi.
bi kaç soruya cevap bulurum umudu ile
ebruya haber vermeden babasının yanına gittim.
tavla oynamadık çünkü oteldeydik. zaten şakasına demişti eskileri yaad etmek için
ama konuştuk...
Tümünü Göster