-
376.
+3155Tümünü Göster
• *kafamda bi kaç saniye içinde trilyon plan proje sinir heyecan nefret aşk kalp sızısı geçtiği için
galiba tam olarak ne tak yiyeceğimi bilemediğimden dolayı
ters taraftan pencereyi açıp atlayarak kaçtım
aslında kaçması gereken kişi oydu
teke tek olsak hiç bir yere gitmezdim durur gelmesini bekler
laf üstüne laf sokar gibtir ederdim sonrada ama
ortada üzülecek olan annem ve kuzenlerim vardı
onlara bana dediklerini anlatsam benden önce gibtir ederlerdi zaten ama bu iş ebruyla benim aramdaydı
akşam 6 civarında gelmişti dolmuş
ben kaçıp köy kahvesine gittiğimde yaşlı köy moruklarıyla
okey oynamaya başladım kalkan birisinin yerine
amcalar tam gülme krizi sebebi amk
benim kafam ebruda onların ki turist karılarında
köy yeri genelde herkes birbirine uzaktan da olsa akraba olur çoğu kişi birbirini tanır
sürekli geldikleri için birbirleri ile makaranın en kralını yaparlar çünkü herkes herkesin zayıf noktasını biliyor
onlar kendi aleminde konuşurlarken ben tüm ihtimalleri gözden geçiriyordum
bunları yaparken bir çayımdan bir yudum alıp onu içmeyi unutup diğerini söylediğim de oluyordu
küllükte yanan sigaram varken bir tane daha yaktığımda oluyordu
taş çekmişken tekrar çekmeler
oyunla da alakam yoktu yani
sordukları sorunun bana olup olmadığını anlamak için
bana mı dedin emmi dediğim de oluyordu
arasıra da garip garip sorular geliyordu
sorulan soru genelde
onların bir turist amı ile tanışma hayalini benim gerçekleştirmemi istemeleriydi
yaşları başların gibinde değil adamların
makarasındalar tabi işin
karı kız konusu kapandıktan sonra
ben ebruya odaklandım
öncelikle ne amaçla gelmiş olabileceği ihtimalleri üzerinde durdum
• *diyeceği şey
-vay kelebeğim yanlış anladın
vay ben öyle demek istemedim de tarzında bir sürü özür saçmasından sonra affetmemi bekleyecekti
eve dönsem mi dönmesem mi arasında kaldım
dönsem annem ve kızların yanında onunla nasıl ne şekilde ve onun nesi olarak konuşacaktım
direk gibtir etsem kız nereye gidecekti.
ama yaptıklarının hesabını sormak için yemin etmiştim
bir şekilde bunun hesabını sormam lazımdı
gidip tekme tokat dövsem tarzım değil
suratına tükürsem tükürük bezlerimi yorduğuma bile değmeyecek
bi kaç laf sokup yerin dibine dibine gömsem kendimi sinirlendirdiğime değmeyecek
tüm bunları düşünürken hala bir karara varamadım
sonra amcanın birisi oyun oynarken yanlış oynadığım(fazla taşla bittiğim için)
-kendine gel koçum dedi
çözüm buydu işte
hem oyun için hem ebruya karşı kendim olmam yeterliydi
gece 12 ye kadar oynadık
en son kahveci gibtir etti gidin karılarınızla oynayın biraz diye
koskoca köyde misafir olan benmişim gibi nereye gideceğimi bile bilmiyordum
bizim evin yakınına geldim
bir sigara yaktım oturduğum yerde
o bitince bir tane daha yaktım
eve çıktım
annem çoktan yatmış
ebru kızlarla evin çardağında konuşuyor
kız kuzenler hemen tepkiyi verdiler
sen nerdesin
misafirin gelmiş neden gelmiyorsun
hiç kahveye gitmezdin neden gittin bu gece
• *gibi tepkilerini gösterdiler
soluk bir suratım vardı
muhtemelen kuzenlerim ebruyu görünce aaa ebru mu gelmiş diye koşup sarılmamı bekliyorlardı
bunu yapmayacak ben
ve yapmayacağımı bilen ise ebruydu
-hoşgeldin dedi ebru
-hoşbulduk dedim ona bakmadan
-ben lavaboya gideyim diye izin aldım kızlardan
wc ye gittim
20 dk da çakmağı bir kez kullanarak 5 tane sigara içtim
hani yatarlar mı diye bekledim
yatan yok
odaya geçtim
yattım yatağıma
çardaktan konuşma sesleri geliyor ama tam olarak duyamıyorum ne konuştuklarını
ben yattıktan on dakika sonra
kuzenimin birisi geldi odama
-aa yatmış diye tepki gösterdi
bi kaç defa kelebek diye seslendi
ben ses çıkarmayınca gitti
ben uyuyamadıkça onlar konuştu
ses kesilince bende uyumuşum sabah kalktığımda
yüzümü yıkamaya gitmeye korktuğum için biraz daha yatakta kaldım
amk ne gibim işse gib gibi saklanbaç oynuyordum.
annemin hadi kelebek efe kalk artık demesi ile mecburen kalktım
günlerdir bana gösterilmeyen özen ebruya gösterilmişti kahvaltıda
çıkıp gitmek geçti aklımdan kahvaltı yapmadan ama annemin kafası karışır diye oturdum
günaydın diyenlere günaydınla cevap verdim ebru dahil
kahvaltı bitti
kızlar bulaşığa geçti ebru hariç
annemde bahçeye indi çardakta kaldık
ebru ile
ben kahvaltı sonrası sigaram ile çayı içmeye devam ediyordum
ayağa kalktı yanıma geldi oturdu
elime şöyle bir göz gezdirdi. kabuk bağlamış yarayı ima ederek
---acıyor mu dedi
sağ elimi kalbime zütürdüm
-evet dedim ona bakmadan
-öyle demek istemedim ki.valla yanlış anladın. üzgünüm derken ağlamaklıya döndü sesi
ben gayet sakin bir şekilde
-yarın git dedim
-beni affedinceye kadar gitmem dedi
-affedilecek bir şey yok sen haklısın. dedim
-sana dürüst olacam ebru dedim. sakin olmaya çalışıyorum ama elim titriyor. sinirli değilim sadece heyecandan
baktı merakla dinledi beni. gözlerinin dolu olduğunu görmüyordum ama hissediyordum
-dur burda konuşmayalım başka bir yere gidelim dedi
mantıklıydı. ağzına daha rahat sıçabilirdim
çünkü ebruyu ağlarken görse annem benim ağzıma sıçardı
ayağa kalktım yürüdüm o da peşimden geldi
15 dakika kadar yürüdükten sonra bir yere oturdum o da yanıma oturdu
bir süre sessizlikten sonra
-kelebek dedi
-dur senin diyeceklerin belli ben konuşayım dedim
-benimde söyleceklerim var ama dedi
-ben konuşayım o zaman diyecek birşeyin kalmayacak dedim
-benim sana herzaman söyleyecek bir cümlem var(seni seviyorum) zaten kelebek dedi
-o cümle artık benim için anlamsız neyse boşver dedim.
-sonra beni de dinlemeyeceksen hiç konuşmayalım seni görmeye devam ederim en azından sessiz sessiz dedi
cebimde iki şimdinin parası ile 17 lira filan vardı beyler
elimi cebime attım hepsini çıkardım dizlerinin yanına koydum
-çok param olsa uzun uzun anlatırdım sana ama bu kadar var. onun için kısaca anlatmam gerekecek iyi dinle dedim
ağlamaya başladı yüzünü öbür tarafa dönerek
ben konuşmaya devam ettim.
başlık yok! burası bom boş!