/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 326.
    +1
    123

    ---hala seni sevdiğime inandıramadım demek dedim
    -inandıklarıma tezat şeyler yaptın kelebek dedi
    baktım konu yine elife kayıyor kabul ettim tamam dedim
    -uçağım kalkacak gitmem lazım dedi
    -bir kere sarılabilir miyim dedim
    elini elimin üzerine koydu.
    -seni sevdiğime pişman etme. boşuna sevmişim dedirtme lütfen dedi
    bu nasıl bi istek amk. yazarak olur mu.
    -tamam dedim. ayağa kalktık ben sarıldım o da mecburen sarıldı ama mecburiyet gitti bir süre sonra ne kadar özlediğini ima eden bir sarılma oldu
    gözleri dolu dolu mu desem yoksa umutlu mu desem. yoksa yalvarır bir şekilde mi desem
    -kendine iyi bak dedi
    döndü gitti
    peki nasıl yazacaktım her hatırayı
    bölüğe döndüm
    biladeri aradım
    şu verdiğim adrese acil olarak şurda duran defterleri gönder dedim
    (ebruya yazdığım mesajlar)bana hediye ettiği
    istanbuldaki arkadaşın evinin adresini verdim
    pazartesi ekşın reyize sordum onları içeri sokmamda bir sakınca var mı diye
    ne kadar dedi
    bi kaç defter dedim gözü korkmasın diye
    -dıbına çakim hepsini okumam lazım arkadaşım. gizli birlik burası dedi
    -okuyun komutanım dedim
    -begenmezsem acısı çıkarırım arkadaşım dedi.
    -emredersiniz komutanım dedim
    -tamam getir dıbına çakim dedi. nizamiyeye ben haber veririm dedi
    plan şuydu beyler.ben ne yazmışım mesaja
    o ne cevap vermiş olabilir.
    mesajlardaki ipuçları ile nerde buluştuk ne zaman ne hissettim onları bulup ebruya istediğini vermek
     **
    • *gittim önce bir defter aldım
       deftere benim için ön hazırlık oldu
       ilk önce tüm ilklerimizi hatırladığım kadarıyla yazdım
       tarih dizini olmadan
       çünkü ilk defa denize gittik
       nasıldı onu hatırlıyorum ama tarihini veya neden önce veya sonra oldugunu bilmiyordum
       düşündüm düşündüm o böyleydi bu böyleydi ne hatırladıysam yazdım
       ekşın reyize defterler gelinceye kadar mükemmel ötesi askeri disiplinle yaklaştım
       onun çok sevdiği emir tekrarını yaptım hep
       yüksek sesle tekmiller verdim
       nizami bir asker oldum
       hiç kimseye bulaşmadım
       mıntıkalarda arazi olmadım
       ebruyu da arasıra arayıp nasılsın iyi misin dedim
       bunun ötesinde hiç bir konu açmadım
       sadece olagan günlük şeylerden bahsettim
       ona gereksiz gereksiz şunu yaptım bunu yaptım iştimaya gittik koştuk süründük yattık kalktık
       aşkım demedim hiç bir cümlemde
       veya herhangi bir sevgi belirtisi
       defterler geldi
       ekşın reyiz e getirdim
       -dıbına çakim arkadaşım ben okumam bunların hepsini dedi
       -alabilir miyim o zaman komutanım dedim
       -hayır kitabım bitsin bi ara göz atarım dedi
       4 gün koyduğum yerden kıpırdamadı bile
       hergün alabilir miyim komutanım dedim
       -daha okumadım dıbına çakim arkadaşım dedi
       4üncü gün bana acımış olacak ki
       -al tamam gerek yok okumama dedi
       tarihli ilk mesajdan başladım okumaya
       hepsini tek tek okudum tekrar canlandı gözümde hepsi
       45 gün civarında sürdü yazmam
       cünkü 3 kere en baştan yazmak zorunda kaldım
       bu sürede eğitim timi bitti
       **berelerimizi taktık
       eğitim timinde ikinci oldum
       avantajım cavuş oldugum için askeri temel bilgileri iyice ezberlemiş olmak
       yazıcılarla yakın ilişkide oldugum için o gün göreceğimiz dersleri bilmek ve ön hazırlık yapmak
       sivilde de spor yaptıgım için sporda zorlanmamam
       bunun mükafatı ise ekşının bana daha fazla sempati duyması ve beni çift çarşı ile ödüllendirmek oldu
       ebruya yazdığım bitinceye kadar ebru ile normal konuşmaya devam ettim
       yazıp yazmadığımı sordugu zaman karalıyorum bişeyler deyip konuyu kapattım
       hep mutlu görünmeye çalıştım
       ama onu hiç aksatmadım hergün bazen iki bazen bir sefer arayıp kısa konuşmalar yaptık
       hiç aşk konusuna girmediğim onun da dikkatini çekti
       -beni hala seviyor musun kelebek dedi
       elime düştü mü düştü
       şu soru müstahak oldu ona
       -sen beni seviyor musun?
       -önce ben sordum dedi
       -artık aşkımı duymak değil okumak istiyorsun o yüzden bekle dedim
       -tamam dedi
       -sen seviyor musun dedim
       -bilmiyorum dedi
       bir aşık için en son duymak isteyeceği laf
       amk ya seversin ya sevmezsin bilmiyorum ne demek
       -öğrenince haber verirsin dedim
       -tamam dedi kapattık
       yazdığım kitap şu an anlattığım tarzda değildi
       en azından küfür yoktu
       genelde şiirsel bir yazım dili vardı
       kısaca örnek vermek gerekirse
       ***saatin 5 e gelmekte olduguna aldırmayışımdın
            uyandığımda yanımda olmadığına isyanım
            telefonumun mesaj sesine hayranlığımdın
            gülcülerle muhattap olma sebebim
            yüzüme giden damarların açıcısı
            bacaklarımda ki kasların gevşeticisiydin
            haylazlığımın kulağından tutan
            avuçlarıma sıcaklık katan
            gönlümdeki tatmin
            yüreğimdeki yaşam azmimdin
       **diye uzayan ilk günden nizamiyedeki o güne kadar olan bölümleri
       her satıra dayanan bir anı vardı.
       12 tane de ebruya yazdığım ayrıca şiir vardı bu kitapta
       bitirdikten sonra tekrar tekrar okudum
       10 gün civarında hep ekgib bişey yazdım mı diye düşündüm
       ekşın kitabı istedi
       çünkü biliyordu uğraştığımı
       özel komutanım desemde
       -dıbına çakim arkadaşım burdaki paşaların bilgilerini sızdırmadığını nerden bileyim mecbur okumam lazım dedi
       çaresiz getirdim
       bana hiç yorum yapmadan kitabı baştan sona okudu bir günde
       sonra yanına çağırdı
       -vay dıbına çakim arkadaşım senin ne şimdi bu açıkla bana dedi
       durumu anlattım
       en baştan sona kadar
       inanır mısınız elifin evine gittim diye beni bir akşam yemeği bulaşıgı ve 4 çarşı ile cezalandırdı
       -dıbına çakim arkadaşım kızı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın gibmişsindir sen o kızı dedi
       yapmadım etmedim desemde inandıramadım
       herşeye eyvallah cezalar tamam ama kitap iki gün bende kalacak arkadaşım dedi
       -komutanım bu kitaba bağlı herşey göndermem lazım bir an önce dedim
       o zaman git fotokopisini çek yengene de okutacam bazı yerleri hoşuma gitti dedi
       emredersiniz dedim o kadar sayfayı çektirip ona verdim
       tek tek kendisi zımbaladı
       -adresi yaz ben göndereyim kargoyla dedi
       ekşın on numara adamdı beyler
       tanıdıkça çok sevilecek bir insan
       mükemmel ötesi komik ve zekiydi
       haftada 3 sabah kışla etrafında 9 km olan koşu parkuruna beni de zütürürdü diğer göze girip çift çarşı kapmak isteyen askerlerle beraber
       ama yarı yolda kalanları döverdi
       kışla etrafındaki kulelerde nöbet tutan askeri göremezse hepimizi yere yatırır sessiz olma komutu verir
       sessice kuleye tırmanır askerin silahını alır bi de güzelce döverdi
       koşularda tayt giyerdi dizlerine kadar inen
       koşu sonrası odasına gider mekik aleti ile ah uh sesler çıkarak mekik çekerdi
       hep gizli baskınlar yapar askerler vukuat işliyor mu diye onları takip ederdi
       **ona ispiyon yapmaya gelmiş askerleri
       -dıbına çakim arkadaşım sen söyleyince zevkli olmuyor benim kendim bulmam lazım diye gibtir ederken aynı anda döverdi de
       hiç bir askerin maaş konusunda hakkını yemez
       kuruş kısımlarını fazlası ile cebinden karşılar hepsinden helallik alırdı
       fakir askerlere kendi cebinden yardım ederdi
       terziyi çağırıp sadece iğne iplik ister kendi dikerdi
       botunu bana boyatmaz hiç bir özel işini yaptırmaz yaptıracaksada mutlaka rica ederdi
       -dıbına çakim arkadaşım bi çay getirir misin gibi
       subay astsubay berberine
       -dıbına çakim şu saç kesmeyi öğrenmem lazım diyecek kadar garip bir adamdı
       benim 5 çarşımı keser 15 çarşı verir 7 sini yine keser altı verir 3 alır derken en çıkılmaz bir matemetik işlemine sokardı
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster