-
326.
+1123Tümünü Göster
---hala seni sevdiğime inandıramadım demek dedim
-inandıklarıma tezat şeyler yaptın kelebek dedi
baktım konu yine elife kayıyor kabul ettim tamam dedim
-uçağım kalkacak gitmem lazım dedi
-bir kere sarılabilir miyim dedim
elini elimin üzerine koydu.
-seni sevdiğime pişman etme. boşuna sevmişim dedirtme lütfen dedi
bu nasıl bi istek amk. yazarak olur mu.
-tamam dedim. ayağa kalktık ben sarıldım o da mecburen sarıldı ama mecburiyet gitti bir süre sonra ne kadar özlediğini ima eden bir sarılma oldu
gözleri dolu dolu mu desem yoksa umutlu mu desem. yoksa yalvarır bir şekilde mi desem
-kendine iyi bak dedi
döndü gitti
peki nasıl yazacaktım her hatırayı
bölüğe döndüm
biladeri aradım
şu verdiğim adrese acil olarak şurda duran defterleri gönder dedim
(ebruya yazdığım mesajlar)bana hediye ettiği
istanbuldaki arkadaşın evinin adresini verdim
pazartesi ekşın reyize sordum onları içeri sokmamda bir sakınca var mı diye
ne kadar dedi
bi kaç defter dedim gözü korkmasın diye
-dıbına çakim hepsini okumam lazım arkadaşım. gizli birlik burası dedi
-okuyun komutanım dedim
-begenmezsem acısı çıkarırım arkadaşım dedi.
-emredersiniz komutanım dedim
-tamam getir dıbına çakim dedi. nizamiyeye ben haber veririm dedi
plan şuydu beyler.ben ne yazmışım mesaja
o ne cevap vermiş olabilir.
mesajlardaki ipuçları ile nerde buluştuk ne zaman ne hissettim onları bulup ebruya istediğini vermek
**
• *gittim önce bir defter aldım
deftere benim için ön hazırlık oldu
ilk önce tüm ilklerimizi hatırladığım kadarıyla yazdım
tarih dizini olmadan
çünkü ilk defa denize gittik
nasıldı onu hatırlıyorum ama tarihini veya neden önce veya sonra oldugunu bilmiyordum
düşündüm düşündüm o böyleydi bu böyleydi ne hatırladıysam yazdım
ekşın reyize defterler gelinceye kadar mükemmel ötesi askeri disiplinle yaklaştım
onun çok sevdiği emir tekrarını yaptım hep
yüksek sesle tekmiller verdim
nizami bir asker oldum
hiç kimseye bulaşmadım
mıntıkalarda arazi olmadım
ebruyu da arasıra arayıp nasılsın iyi misin dedim
bunun ötesinde hiç bir konu açmadım
sadece olagan günlük şeylerden bahsettim
ona gereksiz gereksiz şunu yaptım bunu yaptım iştimaya gittik koştuk süründük yattık kalktık
aşkım demedim hiç bir cümlemde
veya herhangi bir sevgi belirtisi
defterler geldi
ekşın reyiz e getirdim
-dıbına çakim arkadaşım ben okumam bunların hepsini dedi
-alabilir miyim o zaman komutanım dedim
-hayır kitabım bitsin bi ara göz atarım dedi
4 gün koyduğum yerden kıpırdamadı bile
hergün alabilir miyim komutanım dedim
-daha okumadım dıbına çakim arkadaşım dedi
4üncü gün bana acımış olacak ki
-al tamam gerek yok okumama dedi
tarihli ilk mesajdan başladım okumaya
hepsini tek tek okudum tekrar canlandı gözümde hepsi
45 gün civarında sürdü yazmam
cünkü 3 kere en baştan yazmak zorunda kaldım
bu sürede eğitim timi bitti
**berelerimizi taktık
eğitim timinde ikinci oldum
avantajım cavuş oldugum için askeri temel bilgileri iyice ezberlemiş olmak
yazıcılarla yakın ilişkide oldugum için o gün göreceğimiz dersleri bilmek ve ön hazırlık yapmak
sivilde de spor yaptıgım için sporda zorlanmamam
bunun mükafatı ise ekşının bana daha fazla sempati duyması ve beni çift çarşı ile ödüllendirmek oldu
ebruya yazdığım bitinceye kadar ebru ile normal konuşmaya devam ettim
yazıp yazmadığımı sordugu zaman karalıyorum bişeyler deyip konuyu kapattım
hep mutlu görünmeye çalıştım
ama onu hiç aksatmadım hergün bazen iki bazen bir sefer arayıp kısa konuşmalar yaptık
hiç aşk konusuna girmediğim onun da dikkatini çekti
-beni hala seviyor musun kelebek dedi
elime düştü mü düştü
şu soru müstahak oldu ona
-sen beni seviyor musun?
-önce ben sordum dedi
-artık aşkımı duymak değil okumak istiyorsun o yüzden bekle dedim
-tamam dedi
-sen seviyor musun dedim
-bilmiyorum dedi
bir aşık için en son duymak isteyeceği laf
amk ya seversin ya sevmezsin bilmiyorum ne demek
-öğrenince haber verirsin dedim
-tamam dedi kapattık
yazdığım kitap şu an anlattığım tarzda değildi
en azından küfür yoktu
genelde şiirsel bir yazım dili vardı
kısaca örnek vermek gerekirse
***saatin 5 e gelmekte olduguna aldırmayışımdın
uyandığımda yanımda olmadığına isyanım
telefonumun mesaj sesine hayranlığımdın
gülcülerle muhattap olma sebebim
yüzüme giden damarların açıcısı
bacaklarımda ki kasların gevşeticisiydin
haylazlığımın kulağından tutan
avuçlarıma sıcaklık katan
gönlümdeki tatmin
yüreğimdeki yaşam azmimdin
**diye uzayan ilk günden nizamiyedeki o güne kadar olan bölümleri
her satıra dayanan bir anı vardı.
12 tane de ebruya yazdığım ayrıca şiir vardı bu kitapta
bitirdikten sonra tekrar tekrar okudum
10 gün civarında hep ekgib bişey yazdım mı diye düşündüm
ekşın kitabı istedi
çünkü biliyordu uğraştığımı
özel komutanım desemde
-dıbına çakim arkadaşım burdaki paşaların bilgilerini sızdırmadığını nerden bileyim mecbur okumam lazım dedi
çaresiz getirdim
bana hiç yorum yapmadan kitabı baştan sona okudu bir günde
sonra yanına çağırdı
-vay dıbına çakim arkadaşım senin ne şimdi bu açıkla bana dedi
durumu anlattım
en baştan sona kadar
inanır mısınız elifin evine gittim diye beni bir akşam yemeği bulaşıgı ve 4 çarşı ile cezalandırdı
-dıbına çakim arkadaşım kızı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın gibmişsindir sen o kızı dedi
yapmadım etmedim desemde inandıramadım
herşeye eyvallah cezalar tamam ama kitap iki gün bende kalacak arkadaşım dedi
-komutanım bu kitaba bağlı herşey göndermem lazım bir an önce dedim
o zaman git fotokopisini çek yengene de okutacam bazı yerleri hoşuma gitti dedi
emredersiniz dedim o kadar sayfayı çektirip ona verdim
tek tek kendisi zımbaladı
-adresi yaz ben göndereyim kargoyla dedi
ekşın on numara adamdı beyler
tanıdıkça çok sevilecek bir insan
mükemmel ötesi komik ve zekiydi
haftada 3 sabah kışla etrafında 9 km olan koşu parkuruna beni de zütürürdü diğer göze girip çift çarşı kapmak isteyen askerlerle beraber
ama yarı yolda kalanları döverdi
kışla etrafındaki kulelerde nöbet tutan askeri göremezse hepimizi yere yatırır sessiz olma komutu verir
sessice kuleye tırmanır askerin silahını alır bi de güzelce döverdi
koşularda tayt giyerdi dizlerine kadar inen
koşu sonrası odasına gider mekik aleti ile ah uh sesler çıkarak mekik çekerdi
hep gizli baskınlar yapar askerler vukuat işliyor mu diye onları takip ederdi
**ona ispiyon yapmaya gelmiş askerleri
-dıbına çakim arkadaşım sen söyleyince zevkli olmuyor benim kendim bulmam lazım diye gibtir ederken aynı anda döverdi de
hiç bir askerin maaş konusunda hakkını yemez
kuruş kısımlarını fazlası ile cebinden karşılar hepsinden helallik alırdı
fakir askerlere kendi cebinden yardım ederdi
terziyi çağırıp sadece iğne iplik ister kendi dikerdi
botunu bana boyatmaz hiç bir özel işini yaptırmaz yaptıracaksada mutlaka rica ederdi
-dıbına çakim arkadaşım bi çay getirir misin gibi
subay astsubay berberine
-dıbına çakim şu saç kesmeyi öğrenmem lazım diyecek kadar garip bir adamdı
benim 5 çarşımı keser 15 çarşı verir 7 sini yine keser altı verir 3 alır derken en çıkılmaz bir matemetik işlemine sokardı
başlık yok! burası bom boş!