/i/İnanç

İnanç
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    Ey iman edenler siz de Nebiye salât ve selâm edin.” (Ahzab: 56) âyeti kerimede açıkça görüldüğü üzere Mevlâ Teâlâ Hazretleri evvela bizzat Kendisinin, sonra meleklerin salât ettiğini beyan buyurup, sonra bütün müminlere salât etmelerini emrediyor.

    Böylece âyeti kerimedeki bu ifadeden, salavat getirmenin ehemmiyetini ve önemini daha iyi anlamış oluyoruz. Ayrıca Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm)’ın ismini işiten her mü’mine, salavat getirmenin vâcip olduğuna bu âyet delalet ediyor. Dolayısıyla Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm)’ın ismi geçti mi, tâzim ve hürmetle hemen salavat getirmeliyiz. Çünkü salavat, Peygamberimize bağlılığın, muhabbetin ve teslimiyetin bir ikrarıdır.

    Bir hadîsi şerifte Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm): “Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde Bana salavat okumayandır.” buyurmuştur. Hidayetimizin yegâne sebebi olan Resûlüllah’a, ismi geçtiğinde, şu iman nimetinin bir teşekkürü olarak salavat getirmemek ne büyük bir cimriliktir…

    Bu cimriliği ve nankörlüğü yapanlar için Efendimiz buyurdu ki: “Yanında adım zikrolunup ta Bana salavat getirmeyen kimsenin burnu sürtülsün.” (Tirmizi, Daavat, 100)

    Salavat getirenleri ise Efendimiz şöyle müjdeliyor: “Kim Bana (bir kere) salât okursa Allah da ona on kere salât okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir.”

    Yine bu ayetteki maksatlardan biride Allah-u Teala kullarına Peygamberinin yücelerin yücesindeki mevkiini haber veriyor ve Onu Kendisine yakın meleklerin yanında övdüğünü meleklerin de Onun için mağfiret dilediklerini beyan ediyor. Ki ulvi ve süfli alemin varlıkları Ona övgü ve senada ittifak edip birleşsinler.

    Salat nedir? denilirse; imam-ı Mücahid’e göre Allahtan salat, tevfik ve ismettir. Melek-lerden yardım, ümmetten ise ittibadır. Seyyid Şerif’e göre ise salat; Allah’tan rahmet meleklerden istiğfar, müminlerden hayır duadır. Efendimize tazimdir.


    Salavat getirmenin Fıkhî hükmüne gelince; ömürde bir defa getirmek vaciptir. Salavat getirmeyenin zimmetinde bu bir borç olarak kalır, mutlaka getirmek gerekir. Bazı alimlere göre ise, her sohbet meclisinde en az bir kere getirmek vaciptir” ki, Fetva bunun üzerinedir.

    Denildi ki: Tıpkı tilavet secdesi gibi, bir mecliste bir kere getirilmesi yeterlidir. Tabi şunu da ifade etmek gerekirse, Mesela bir mecliste secde ayeti, birkaç kere tekrarlanarak okunursa bir secde yapmak yeterlidir, fazlası mekruhtur. Amma salavatı şerife de ise, Efendimiz’in her ismi tekrarlanışında salavat getirmek müstahsendir. Güzel görülmüştür.

    Ebu Saidi’l-Hudri (R.A) buyurdu ki: “Bir cemaat bir mecliste Efendimize Salavat getirmezse cennete girseler dahi, bundan sebep yine pişmanlık duyacaklardır”


    Hasan-ı Basri Hazretleri derki: “Rüyamda Ebu ismetî gördüm ve kendisine ‘Rabbin Sana nasıl muamelede bulundu?’diye sordum, şu cevabı verdi. ‘Rabbim beni bağışladı.’ ‘Hangi sebepten dolayı?’ ‘Ben ne zaman bir Hadis-i Şerif zikrettimse mutlaka Efendimize Salat-ü selam getirdim ve bunun sayesinde Allah beni bağışladı.’

    Amr ibni Rabia (Radıyallâhü Anh) anlatıyor: Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdu ki: “Bana salât okuyan bir mü’min yoktur ki ona melekler rahmet duâsı etmemiş olsun. Bu Bana salavat okuduğu müddetçe devam eder. Öyleyse kul bunu ister az, ister çok yapsın!”

    Ubey ibni Ka’b hazretleri bir keresinde Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’a sordu.- Ey Allahın Resûlü! Ben Sana çok salavât getiriyorum, buna vaktimin ne kadarını ayırayım?- Dilediğin kadarını?- Dörtte biri nasıl?- Dilediğin kadar yap, artırırsan senin için daha hayırlıdır.- Yarı olsa?- Dilediğin kadar yap artırırsan senin için daha hayırlıdır.- Üçte ikisi nasıl?- Dilediğin kadar yap artırırsan senin için daha hayırlıdır.

    Bütün vakitlerimde Sana salât okusam?- Bu takdirde üzüntün gider, günahın mağfiret olunur (yani o zaman zaten bütün sıkıntıların gider, duâ etmene de gerek kalmaz). Bir başka rivayette ise: “O zaman Allah bunu senin için dünya ve ahirette zor olan şeylere kâfi kılar.” buyurdu.

    Demek çok salavat getirmek; günahların affedilmesine, insanın üzüntü ve sıkıntılardan kurtulmasına sebeptir.

    Tüm bu hadîsi şeriflerden hareketle, tasavvuf erbâbı mâlum farzları ve sünnetleri yerine getirdikten sonra, kişi gücü yettiğince ve bu durum kendisini dünya işlerinden alıkoymayacak şekilde, vaktinin tamdıbını Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’a, salavatla meşguliyete ayırmasını müstehap saymışlardır.

    Öyleyse, dillerimiz Efendimize salavat getirmekle her daim ıslak kalsın… Rabbim getirdiğimiz salavatlar hürmetine, bizleri dünyada da ahirette de her türlü sıkıntı, bela ve musibetten muhafaza eyleyip, Habîbinin şefaatine mazhar eylesin.

    Amin!

    Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ muhafazidin ve alâ Âli Seyyidinâ muhafazid.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      kardeş o yan yatık 2 ne manaya geliyo :d ?
      hayır bir şey çalıcaksanız düzgün çalın.
      ···
   tümünü göster