/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 626.
    +3
    Okulun girişinden taksi ayarlayıp ebrunun çıkmasını bekledim, 10-15 dakika sonra, elinde poşetlerle (okula girip elinde poşetle çıkıyor? Ne var lan onların içinde..kitap filan mı?..yoo..bambaşka bir şey de olabilir..her şey olabilir..poşet lan o? içini nasıl görücen gibik?

    Taksiciye, “abi siyah golfü takip edelim” deyince adam başladı gülmeye, ben de gülüyorum, hem salaklığıma gülüyorum, hem de sanki film çeviriyor gibi oldu aq..lan izlerken “klişe” diye dalga geçtiğim şeyi gün gelip de kendinin yapacağını nereden bilebilirsin..

    Tabi bu iş öyle filmlerdeki gibi de kolay olmuyor, taksici takip etmeye başladı başlamasına da, elli tane soru sordu, artık ne kadar ciddi ne kadar gır gır bilemiyorum..”başımız belayı girmesin kardeş” den başladı, “hee, ama kız arkadaşına da güvenmen lazım koçum” a kadar gitti,

    uzun süre arabayı takip ettik, nihayet kordonun iç taraflarında bir otoparka park etti elinde poşetlerle indi, ben de taksiciye anasının amı gibi para bayılıp teşekkür ettikten sonra yaya takibime devam ettim (ıssız adamı izlerken o takip sahnesinde herkes gülümserken benim resmen yarılmamın sebebi bu olaydır (: )

    Kordondaki kafe-barlardan birine geçip oturdu..şimdi, ben en tak yesem bilemedim..dikilsem, dikilemem, adamlar hemen “buyruueenn beyefendiiee” diye laf atıyor, e geçim otursam, kesin fark eder, karşıda beklesem, lan orası da kafenin uzantısı..ha..evet lan..karşıda bekleyebilirim..oradan bir masaya oturur keserim? Demi? Aynen..

    Geçtim denize yakın olan tarafta masalardan birine, görüş açım fena değil, ama benim de görülme riskim var aq..hay sokucam ya..inşallah bu tarafa çok fazla bakmaz..

    Bir yandan fark edilmekten tırsarken, bir yandan da, “ne tak yiyorum lan ben?” diye kendime soruyorum, “burada ne işim var?”..”merak..tabi abi..merak sadece..başka ne olacak..gerçi insanın başına da ne gelirse ya meraktan ya şeyden..lan sen insan mısın ki başına bir şey gelsin? Hayvan herif!..doğru abi, haklısın..”

    bekledim..insanlar uzun zaman sonra görünen güneşin ve nispeten güzelleşen havanın etkisiyle kendini sokağa atmıştı, kafeler tıklım tıklım dolu, yürüyüş yolları cıvıl cıvıl, arabalar vızır vızır..şehir kaynıyor..

    Sonunda..
    Koyu renk oduncu gömleği, üzerinde uygun bir ceket, altında dar paça kot, düzgün taranmış saçlar, kirli sakal, yakışıklı bir yüz..

    Tüm bunların oluşturduğu organizma ebrunun masasına gitti, selamlaşıp gündeki teyzeler gibi öpüştüler, sonra eleman masaya oturdu..daha oturur oturmaz heyecanlı heyecanlı bir şeyler konuşmaya başladılar, ebru ellerini kollarını oynata oynata, bir yandan gülerek, elemansa, daha sakin görünmekle beraber, o heyecanı paylaşan bir şekilde, sıcak bir gülümsemeyle konuşuyor,

    arada uzanıp ebrunun koluna filan dokuyor, gülüşüyorlar..

    Lan..nasıl sinir oldum bilseniz..niye sinir oldum ki?..

    Ya aslında sinir oldum çünkü, eleman bir kere büyük aq..resmen büyük lan..bildiğin abi..en az 25 filan vardır, ebrunun bu yaştaki adamla işi ne? Zaten kendi de küçük kadın gibi olmuş aq..o makyaj, kıyafet filan (e az önce güzel olmuş diyodun ya zerzevat?)..
    http://fizy.com/#s/1ah2hy

    Zaman sanki ağırlaşmış gibiydi..

    Daha fazla izlememe gerek yoktu..yeterince gıcık olmuştum..hem zaten, ne sanmıştım ki? Ben onu öyle gib gibi bırakıp kaltağın tekine giderken, o sonsuza kadar külkedisi modunda, ezik ve ızdıraplı takılacak değildi ya? Eh işte..bulmuştu prensini belli ki..

    Neden toparlanmasına, ayağa kalkmasına, hayatını yaşamasına bu kadar bozulmuştum ki? Öyle yaralı ve incin mı kalmalıydı?

    Ulan ne kadar yavşak, ne kadar bencil, ne kadar şerrrefsiz bir adamım ben be..hayatını mahvettiğim yetmezmiş gibi, bir de öyle, onarılmamış şekilde kalsın istiyormuşum resmen gizliden gizliye..ne yani, sonradan da hava mı atacağım bununla?

    Övünecek miyim? “hahahaa işte bakın ağalarr, bu benim “hayatını gibtiğim kız” zaaaa xd” …

    Belki de beni taparcasına sevmesine kendimi o kadar kaptırmışım ki, başka kimseyi sevemez, başka kimseyi düşünemez sanmıştım..hani, benimle olamasın ama beni de bırakmasın mantığı..beni hep sevsin, ama ulaşamasın..ben de o ara başkalarıyla günümü gün edeyim, gönül eğlendireyim..ama orada, bir tane sadık ve salak aşığım hep olsun..

    Lan..bu nasıl hastalıklı bir düşüncedir? Nasıl saplantılı bir mantıktır..bildiğin karı işi lan bu? Bildiğin kadın kafası yaşıyorum oğlum ben? muallak miyim? Hormonum mu bozuk, genetiğim mi hatalı anlamadım ki aq..bu nasıl insanlık lan..

    onlara içecekleri henüz gelirken (kola içiyor amk sütleri..) ben de hesabı istemiş, kalkmaya hazırlanıyordum, tam masadan kalkmış yola adımımı atmıştım ki, ebru, laf arasında gayri ihtiyari benim tarafıma dönünce, beni fark etti..

    bir saniyeden kısa bir süreliğine de olsa aramızda bir düşünce köprüsü kuruldu, o köprüden, o kısa zamanda akan şeyleri hissedebilseydiniz, küçük dilinizi yutardınız..

    sonra o önüne döndü hemen, yüz ifadesini tam olarak okuyamadım o mesafeden..ama neşesinden bir şey kaybetmiş gibi durmuyordu, şen şakrak konuşmaya devam etti karşısındaki “adam” ile..

    ben de yoluma dönüp, kös kös uzaklaştım oradan..aslında hiç bulunmamış olmam gereken bu andan ve mekandan kaçtım..

    ha bu arada, az önce yukarda Ceyda için “kaltak” dediğimi fark etmişsinizdir..evet, ben de fark ettim..
    bu akşamlık benden bu kadar panpalar,

    yorumlarınızı esirgemeyin,

    görüşmek üzere ;)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster