-
601.
+4şu sıralarda, benden yüzlerce kilometre uzakta mışıl mışıl uyuyan, sevgili, biricik oğulcuklarını da yurdunun sıcak yatağında, ilim irfan aşkıyla bir sonraki okul gününü bekler halde düşleyen ailem.. benden, sizin yetiştirdiğiniz bu bebeden böyle bir yaratık gelişeceğini bilemezdiniz elbet..ama hala sizlerin öğretilerine ve değerlerine uyuyorum.. elimden geldiğince.. anne, bak gayet hijyeniğim..Tümünü Göster
anneanne, kendimi üşütmüyorum.. kızlar sağolsun.. sıcak tutuyorlar..
babacım?..kimsenin namusuna ırzına zarar vermedim (henüz) merak etme.. kimsenin tamponuna çarpmadım.. biraz patinaj yapıp lastik yaktım sadece..
oğlunuzun keyfi yerinde.. beni düşünmeyin..
banyoyu bulduğum gibi bırakmaya özen göstererek çıktım, boxeri mutfaktan bulduğum bir migros poşedine tıktım.. sabah çöpe sallarım herhalde..
devrim yolunda bir şehit daha (:
altımda eşofmanla yeniden odaya doğru ilerlerken, kot pantolon giymediğim için kendime aferin çektim,
donsuz kot giymeyi deneyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız..o gibiniz varsa gibiniz, zımparalanmış keresteye döner yeminlen.. taşaklarınız rendelenir, salataya katmalık olur..
amk..
odaya girdiğimde ışığı yakmadım kızlar uyumuş olabilir diye, (düşünceli bir insanım gördüğünüz gibi)..
ama uyumamışlar, birbirlerine iyice sokulmuş vaziyette bir şeyler fısıldaşırlarken yakaladım.. yakaladım demeyelim de, gelmiş bulundum işte.. kimseden kaçtıkları yok yani..
ben gelince bir iki espri yaptılar üzerime, ben de üzerilerinden yuvarlanarak kendi tarafıma ulaştım..
sırtı bana dönük olan ceydaya sarılıp arkadan kucakladım, kalçasının kavisini kasıklarımda hissedince biraz daha yapıştım, güldü..
oh ulan.. böyle bir keyif yok.. zevk yok.. yastık gibi sarıldım kıza, yumuşacık, sıcacık yatıyorum..ama bir kere daha boşalmazsam iyi olur zira donu hallettik, eşofmanı da batırırsam walter white gibi dal taşak dolanırım ondan sonra..
uyumamak için neredeyse bile bile direnen yatak ahalisi sonunda biraz yorgun düşmüş olacak ki sesler kesildi.. ceyda meltem ve benim aramda pasta misali, ben ceydanın boynundayım, nabzının atışlarını, hatta damarlarından geçen kanın sıcaklığını bile hissedebiliyorum... harika bir kadınsın sen.. benim kadınım..
öte yandan meltemin sadece yarım metre kadar uzağımdaki yüzünü de belli belirsiz seçebiliyorum.. gözleri açık gibi görünüyor.. uyumaya niyeti yok.. karanlığa rağmen birbirimize baktığımızı hissediyoruz.. daha doğrusu onun bakışlarının beni delmeye çalıştığını ben fark ediyorum..ne yazık ki meltemin yüzünde ve bakışlarında, beni çekebilecek herhangi bir şey yok.. üzgünüm sütlaç..ama bir tur verirsen binerim tabi orası ayrı..
az daha zaman geçinde ceyda uyudu.. herhalde üzerinde oluşturduğumuz sıcaklığın filan da etkisiyle iyice mayışıp bayılıp gitti.. beni ise sanki gizli bir güç ayık tutmakta..lan daha demin dalıp gitmiştim ya hani? gene dalsam ya öyle.. uyusam.. yarına uyansam..şu geceyi anlatsam artık.. hani, kötü bir gece olduğundan değil de..ne bileyim.. tamam.. bitsin artık.. çünkü taka saracak daha fazla uzarsa biliyorum, zira meltemin göz akları dakikalardır karanlığın içinden bana doğru parlamakta.. bense, gözlerimi kapatıp yüzümü tamamen ceydanın ensesine gömmek varken, inadına, o parıltılara meydan okuyorum.. içimden,
"kaçırmıyorum lan gözlerimi, hadi bakalım.. bana baktığının da farkındayım.. evet sen de benim sana baktığımın farkında ol..okey!" diye geçirirken, çoktan uykuya dalıp giden ceydaya ait olması imkansız olan bir kaç parmak bacaklarımın üzerinde dolanıyor.. piyano çalıyorlar..
uzun gecenin, uzun senfonisinin giriş kısmının notaları bu işittikleriniz.. zira o parmaklar, daha sonra belime, göğüs kafesime ilerliyor, güya benim rahatsız olmasın diye biraz uzaklaştığım ceyda, daha da dar bir alanın içine sıkışıyor.. deminden beri üzerimde solo atan parmakları, eli, ceydanın belinden çektiğim elimle yakalıyor, sıkıyorum.. biraz sertçe olmalı ki sesli bir soluk duyuluyor..eli bırakmıyorum.. biraz gevşetiyorum sadece..o gevşekliğin arasında yine hareket ediyor parmaklar.. sanki bana bir şeyler söylemeye çalışıyorlar..
elim, ceydanın üzerinden uzanıp karşı kıyıya gidiyor, orada, sahilleri, kayalıkları yokluyor, dolaşıyor.. deminden beri zaptetmek için uğraşıp, nihayet rölantiye alabildiğin ufaklık, "mızrak çuvala sığmaz" misali yeniden şahlanıyor.. şahlanınca, önündeki kalçanın kavisine dayanıyor... daha da kendinden geçiyor.. tuhaf işler oluyor bu yatakta.. belden aşağım başka birinin kalçasına yaslanmış, ellerim ise bir başkasının belden yukarısıyla ilgileniyor.. tabi benimle de ilgilenen eller var..
bu kombinasyon ne kadar sürdü bilmiyorum, ama ufaklık bir noktadan sonra iyice uyuşunca artık bu duruma bir son vermem gerektiğini anladım, zira aksi takdirde eşormanın da dıbına koyacağım..
ellerimi meltemin göğüslerinden çektim,
gibimi, delmek üzere olduğu kalçadan ayırdım (ceydanın kalçası)
birbirine yapışmış gibi duran ikiliden ayrılıp yatağın bir ucuna gittim, süngülü piyade tüfeğine dönen dalgam yorgana sürtünce, acı-zevk arası saçma sapan bir his verdi.. elimi atıp yokladım, hal hatır sordum, ne dese beğenirsiniz?
"dönülmeeezzz akşamııınn uffkuuunndayımmm, vaaaakiiitt çoooook ggeeeğğğğççç"
yarak haklı beyler..
yarak haklı..
yataktan fırlayıp kalktım, doğruca banyoya..şu akşamın sabahını getirelim demi?
kapıyı açarken gayri ihtiyari dönüp yatağa doğru baktım, meltem hafif doğrulmuş beni izliyor..amk kaşarı.. dönüp odadan çıktım, artık tanıdık olan banyoya ulaşıp çavuşu tokatlamak vesilesi ile üzerimde biriken elektriği boşaltmaya nail oldum *
filmlerdeki gibi, tek elimi fayansa dayadım, az önce yaptığım aksiyonu düşündüm.. gereksiz bir güç gösterisiydi aslında..lan salak.. zaten bulup bulabileceğin, senin dilinden en iyi anlayan kız arkadaş, elinin altında..ne diye elin huursunun gazına geliyorsun da böyle salak salak atraksiyonlar gidiyorsun..az daha altını gene batıracaktın zaten..amk salağı seni...
düşüncelerden sıyrılıp işimi bitirdim, banyodan çıktım..
koridorda meltem ile karşılaştım..
"ne?!" dercesine kaş göz ettim, agresif görünmeye çalıştım,
üzerime geldi, sarıldı, dudaklarını, beceriksizce benimkilere bastırdı, bir bacağını belime atmaya çalıştı, ama esneklik katsayısı yetmedi, (ya da o zütü kaldıramadı da diyebiliriz). ilk an da tepki veremesem de, sonra üzerimden ittim, odaya doğru ilerledim, evet, meltem, şu son hareketin ile huurluğunu kesinlikle tescilledim diyebilirim..
arkadan sarılan eller beni bir kez daha frenledi, lan!
hışımla döndüm, ışımaya başlayan günün ilk ışıkları yüzüne vururken, meltem, salak yüzüne yabancı bir ifade ile bana bakmaya devam etti..
ne cesaret lan..vay amk kızına bak sen..ne cesaret..
dik dik bakmaya devam etti.. ağzının ortasına bir tane çakıp, sonra da kız arkadaşımın yanına dönebilir ve sıcak uykuma kaldığım yerden devam edebilirdim.. zira beni epey kızdırmıştı bu gereksiz cesareti..
ama cezalandırmak için her zaman daha iyi alternatifler mevcuttur..
meltemi kolundan yakaladım, duvara çarptım * * üzerine abandım, bu kez saldırı sırasın bendeydi,
az önceki salak girişimine binaen, nasıl öpüşmesi gerektiği konusunda hızlandırılmış bir kurs verdim oracıktan, az önce belime dolayamadığı bacağını, bu kez bir elimle destekleyerek ben sardım, yüklendim.. daha da sert, elleri sırtımın üzerinde çılgınlar gibi gidip gelmeye başladı, sesli soluk alışları koridorda yankılandı..
biraz geri çekildim, etrafı taradım,
sonra yeniden koluna yapışıp, diğer kızlardan birinin olduğunu tahmin ettiğim odaya doğru koşturdum, kapıyı açtım, içeriye daldık,
bir hamlede üzerine atılıp yatağa yıktım, bacaklarının arasına girdim, zaten kısa olan gri geceliği iyice sıyırıverdim..ve tekrar yüklendim..
sonunda..
süt mısırın tadına bakabilmiştim..
31 çekmeye başladığınızı hissediyorum..ama bu geceye dair, hatırlamak ve anlatmak istediklerimin detayı bunlarla sınırlı..o yüzden ellerinizi gibinizden çekin derim..
bu kadarla sınırlı çünkü, tahmin ettiğiniz üzere, bu pek de hoş bir anım değil ve bu duruma kesinlikle skor gözüyle bakmıyorum.. daha ziyade, "kırmızı kart" gösterdim diyelim..
çünkü her ne kadar tutkulu bir adam da olsam, seviştiği kızı neredeyse boğan, gözlerini yaşartan, yatağa çivileyen bir adam değilim ben..
belki, kimine göre biraz sert, ama nihayetinde aşk ile sevişirim..
o sabaha karşı ise, tek yaptığı iç güdülerini dinlemek olan, çiftleşme mevsimindeki bir yaban öküzünden farklı değildim..
.
.
eşofmanı son anda kurtarıp bacaklarına sağlı sollu boşaldığım ve odadan çıktığım sırada hala hıçkırmakta olan kıza, evden ayrılırken sanki hiç bir şey olmamış gibi gülümseyerek selam verdim,
ceyda da tombişini, biraz soğukça da olsa selamlayarak bizi bu gece misafir ettiği için teşekkür etti, sonra da eve bir daha gelmemek, sahibini de bir daha görmemek üzere gibtir olup gittik..
bu gecelik bu kadar yetsin panpalar, spartacus gelmiş izleyeyim.
yarın gece görüşmek üzere,
kamp ateşinin etrafında yerini alan yeni yüzlere ve bazı sabahlarda benim yerime odun toplayacak kadar yüce gönüllü olan eskilere tekrar selamlar, iyi geceler ;)
başlık yok! burası bom boş!