-
601.
+5gece oldu, neco geldi,Tümünü Göster
yurttan çıktık doğru biraaaneye *
sempatik dişsiz murat abi, bilhassa beni olmak üzere uyardı grubu,
"baa bagın, cok gec kalıyoonuz, bu gece o kadan gece galmaayın emi, dışarda galıversiniz valla erken uyucem ben.."
"tamamdır abim, ayıpsın ;)"
yani, evet pek geçe kalmazdık bu gece, zira sap sapa içiyoruz, artı acı bir mevzuda yok muhabbeti uzatacak, yani en azından ben ve tolga adına yok..kim bilir, belki de bu gecenin dert sahibi necatidir, bilemeyiz.. *
mekana gittiğimizde artık sıfatlarımıza alışık olan mekan sahibi bizi gülümseyerek selamladı, ulan adam çoluğundan çocuğundan çok bizi görüyordur herhalde *
içeri geçtik, tam masala seçiyoruz, ana! bir baktım, son derece tanıdık iki tip daha içerde, oturmuş gevrek gevrek muhabbet ediyorlar,
siz de tanırsınız;
alper ve nurettin *
kapıya dönüp olan nurettin beni görünce sevindirik olup selam verdi, alper dönene kadar ben sırtına yetişmiştim,
"vaayytt babalar nabıyonuz ya siz burda? * "
"oo abi naber * "
"iyidir, hayırdır ;) "
"öyle kaçamak yapalım dedik ya, senin mekana getirdim nurettini ;)"
"he he öyle olmuş"
bizim çocuklarla da selamlaşma oldu, tanışmayanlar tanıştı filan, sonra alper,
"aga gelin masamıza, özel bir şey konuşçaksanız karışmiyim ama gelin yani * "
bizim çocuklara baktım, "özel bir şey konuşcaz mı lan?"
"yoo" der gibi kafa salladılar, tolga,
"ne özeli konuşcaz ya karımıyız biz" deyip kahkahayı bastı, hep beraber gülüştük, masaya yerleştik o ara, mekana bakan abi seslendi,
"gençleri ellilik mi?"
"aynen abi"
okeyledi,
bizim masa ufaktan kaynamaya başladı, "naber" "iyidir" ler filan havada uçuşurken etrafıma şöyle bir baktım,
ikisiyle çok iyi biriyle iyi anlaştığım, bir diğerini ise tanımamakla beraber iyi bir çocuk olduğu yönünde kanaat getirdiğim 4 adamla masayı paylaşıyordum..
sanırım ilk kez bu kadar kalabalık bir erkek grubunun içindeydim üniye geldiğimden bu yana.. evet..5 erkek, şimdinin, birbirini
farklı düzeylerde tanıyıp anlayan,bu günün 5 adamı,
geleceğim 5 kafadarı..
nasıl bin oldum diyordum ya,
binlik sadece karı kız muhabbetiyle, ya da gönül oyunlarıyla yapılmıyordu elbet,
eğer yeterince iyi anlaşabilen bir kaç adamı, uygun şartlarda bir araya getirebilirseniz,
dünyanın en tehlikeli, aynı zamanda en eğlenceli karışımını yaratabilirdiniz..
işte benim maceralarımın ve değişimimin bir başka ayağı da, bu 4 kafa adam ve onlarla geçireceğim zamanlar tarafından oluşturulacaktı..
voltran oluşuyordu..
tabi biz, o sırada bunun farkında olmaksızın masada geyik yapan 5 hıyardan başka bir şey değildik henüz,
bu reaksiyonların katalizörü olan içki, masaya, oradan da kanımıza düşene kadar edecek muhabbet bulmakta bile zorlandık,
ama sonrası..
sonrası mı?..
eh, anlatacağım bakalım *
takip eden panpalara iyi geceler, görüşmek üzere *
iyi akşamlar panpalar,
bu gece 01.00 gibi gelmeye çalışacağım, yorumlarınız için teşekkürler, görüşmek üzere *
edit: badr hari - gökhan saki maçı var kanaltürkte, tavsiye ederim. maçlardan sonra buradayım inş.
http://fizy.com/#s/1a5osq
..nerde kalmıştık..evet,
kutsal bir ittifağın doğuşu ve doğuşun gerçekleştiği içki masası, dediğim gibi birbirlerini o an için farklı seviyelerde tanıyan, ama özünde, hemen her erkek gibi aynı acılara ve aynı zevklere sahip olan beş adam..onların hesap ederek ağızlarından dökülen cümleler, o cümlelerin yerini alan hesapsız dertleşmeler..
..sıfatlar yavaş yavaş kayar, önceleri dersler-hocalara sövme-okul üçgeninde, sonrasında futbol-iddia civarında dönen muhabbetin karıya kıza, nihayetinde yaşanan başarılı-başarısız ilişkileri gelişi gerçekleşirken, düşündüm..
"şu masada okan da olabilirdi.."
evet..iyiden iyiye, küçük çaplı bir sürüye dönüşmemize neden olacak olsa da, 6. bir kişi olarak okanın da burada olmasını isterdim.
sürü diyorum, zira biz erkeklere kalabalık hemcins gruplarıyla takılmak pek yakışmaz, bu genelde kız pgibolojisidir..zira ne kadar kalabalık olurlarsa o kadar güçlü ve etkili olduklarını düşünürler..cheerleader sendromumu ne diyorlar buna..barney stinson icadı sanırım * *
yine de güzel bir takım olabileceğimizi o ilk an ki kasmaların geride kalmasından sonra anlamıştım..kim kime hava yapıyordu aq? tamam, sen gene havanı yaparsın, dışarda, okulda, orda burda ama, eğer gecenin bir vakti, birahanenin birine devrilmiş efkar dağıtıyorsan eğer, orada kimse kimseye hava yapmaz, yapamaz işte..geldik, çünkü ya çok dertliyiz, ya da çok neşeli..ya da alışkanlığımız olmuş belli ki..
işte o yüzden, tıpkı mekanda olduğu gibi, masada da herkes eşit derece cool, eşit derece havalı, eşit derece kıdemli idi..kimsenin kimseden ne bir fazlası vardı, ne de bir eksiği..
bu tarz tanışmaların yapılabileceği ortamlar azdır, ama bu tarz tanışmalar sonucunda kurulan dostluklar ve ittifaklar da genelde harcı sağlam, oturaklı olur..
bir tuğla ekgibti benim nezdimde belki ama, yine de bizleri bağlayacak olan ve şimdiden damla damla aramıza akmaya başlayan o harç a tutundum..lisenin ardından, burada da böyle bir oluşuma ihtiyacım vardı, zira etrafımdaki kızlardan, her seferinde onların bayık muhabbetine ayak uydurmaktan ve hesaplayarak konuşmaktan bıkmıştım..sanırım kız sayısı fazla olan sınıfların dezavantajı da buydu, ama ne olursa olsun, sonunda her iki ortama da sahip olma şansım oluşmuştu..bu şansı iyi kullanmam gerek..
uzun süre sonra öyle sarhoş olmuştum.. gerçi, sarhoş da denemez ama, epey kadayıflaştım yani, su yatağında yuvarlanıyor gibi oldum.. geçen muhabbetlere dair aklımda kalan ayrıntılar pek az olsa da, genel anlamda kadınlardan ve fenerbahçeden dertli olduğumuzu söyleyebilirim, nurettin dışında hepimiz aynı takımlıyız, benim dışımda hepsinin ise kadınlar konusunda derdi var..ben dertli değilim çünkü aradığımı bulmuşum,
sevgilim beni mutlu ediyor, ben onu ediyorum, kafalarımız uyuşuyor, rahat takılıyoruz.. daha ne olsun?
neco ve nurettin dertli, çünkü sevgilileri yok..
alper dertli, çünkü bir türlü kafasına göre hatun bulamadığını düşünüyor, sinemden sonrası, yapıştırılmaya, onarılmaya çalışılan ama bir türlü parçaları birbirine oturmayan kırık bir vazo gibi onun için..
tolga dertli, çünkü ciddi bir ilişki yaşamayalı uzun zaman olmuş ve nilayı çok sevmesine rağmen bazen sorumluluklarından ve yapması gereken fedakarlıklardan bunaldığını söylüyor..
zor evet.. onlarsız yaşanmıyor..ama onlarla da (eğer kafa denginizi bulamazsanız) olmuyor.. kadınları anlamak, anladıktan sonra ise idare edebilmek kolay değil.. kafaları bizden farklı çalışıyor..her ne kadar sonunda vardıkları yer aynı olsa da, gittikleri yol bizimkinden epey farklı.. bizim tek şansımız ise, iki yol arasında en az fark bulunanı bulmak..
zaten sonra o kadınlar karımız oluyor genelde..biz de onların kocaları..
asla yüzde yüz eşleşme, mükemmel uyum, harika birleşme diye bir şey bulamayacağınızı size söylemek zorundayım.. acı, ama gerçek.. bunu söylüyorum, çünkü aranızda hala filmlerdeki ve masallardaki gibi muhteşem ve "sonsuza kadar mutlu yaşanılan" aşkların varlığına inananlar olabilir.. üzgünüm..ama öyle bir şey yok..biz, ve karşımızdaki, kendiyle tam anlamıyla uyum sağlayan değil, olabilecek en iyi şekilde, yeteri kadar, olduğu kadar uyum sağlayabilen insanları bulmaya odaklanmalıyız.. çünkü ancak o şekilde hayatı ve aşkı yaşanılabilir kılarız..
yoksa biz erkekler hayatımız boyunca pamuk prenses,
kızlar ise beyaz atlı şövalye bekleyip dururlar..
birini beklemek anlamsız.. mucize diye bir şey yok.. mucizelerini sen kendin yaratırsın, beklediğini değil, aradığını bulursun.. malum, önce bir aramalısın..
evinizde oturup gossip girl izlerken ya da pes2012 oynarken, aşkın kapınızı çalacağına ve o aşkın da "mükemmel aşk" olduğuna filan inanıyorsanız, çok fazla fransız filmi izliyorsunuz demektir, azaltın bence..
gecenin sonunda, birbirimize omuz vere vere mekandan çıkmış, kendi adımıza, ben, neco ve tolga, yurda zor varmıştık, valla diğer çocuklar nasıl gittiler, yerlerde mi yuvarlandılar, bankta mı uyudular bilemiyorum..
geç kalmayız dediğimiz murat abiyi bir kez daha dumura uğratmış olduğumuz ve kendimi yatağa atayım derken kafamı duvara vuruşum haricinde pek fazla şey hatırlayamıyorum.. resmen zıkkım içim zıbarmıştık o gece.. yine de içimde değişik bir huzur ve mutluluğun varlığını da inkar edemem.. gülümseyerek filan uyudum belki de..gerçek hayatta amdan ve ona yapılması gereken yegane muameleden biraz uzak olan bizler, muhabbetin dıbına koymuştuk o gece.. milli olmuştuk ulan.. ondandı bu mutluluğum herhalde.. oouu yeea.. -
-
1.
0Ayyraççç
-
1.
başlık yok! burası bom boş!