/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 276.
    +2
    105

    • *odalara geçme zamanı geldiğinde herkes memnundu geceden
    son bir buse ile ayrılıp odalara döndük
    bir kaç zaman süren yaşanmışlık sevinci ile uykuya daldım
    gecenin bir tanesini geride bıraktık
    ben askeriyeye alışmışlıktan öyle fazla uzun uyuyamadım erkenden kalktım
    amk. ortada koğuş kalk diye bağıran birisi de yoktu ama kalktım işte
    kalkıp üstümü giyinirken benim çıkardığım sese peder de uyandı
    duş almam gerekiyordu beyler gece ses çıkarmayayım diye almamıştım
    ben hemen duşa girdim
    duştan çıkıncaya kadar ahali planları yapmış
    kahvaltıya gidiyoruz
    askeriyede botluk nöbeti gibi bekledim ebrunun hazırlanmasını
    sonra hep beraber kahvaltı yapılabilitesi olan bir yere gittik
    tamamen asker style menemen söyledim ben özledim amk
    ebruyla birbirimize bakarken dün geceki haylazlığımızı hatırlıyor gibiydik utangaç gülümsemelerimizden
    kahvaltı faslı bittikten sonra çaya doyuncaya kadar çay içtim
    yine bilindik ne yapsak muhabbetti başladı
    bu sırada kahvaltı yapılan yerden de ayrılmıştık
    30 dakikada her yerini gezebileceğiniz amasyanın o işlek caddesinde ebrunun babası gözüne bir hamam kestirdi
    hamama mı gitsek konusunu açtı
    ebrunun gitme şansı yoktu
    ne işi var erkeklerin arasında
    babam fena olmaz deyince siz gidin biz ebruyla dolaşaduralım biraz dedim
    sonra yine burda buluşuruz dedim
    benim pederin durumdan haberi yoktu ama
    ebrunun babasının bizi yalnız bırakma anlayışı içerisinde olduğu belliydi
    hadi madi diye ısrar ederek babamın da gönlünü aldı onlar hamamda kaldı
    1 saat sonra görüşürüz diye ayrıldık onlardan
    onlar hamama girer girmez ebruya bir saatimiz var dedim
    -bi yere gidip oturalım mı dedi
    -otel odasına gidip oturalım dedim
    -böyle direk söylemesen dedi
    vay amk ebru auta çekecek şutumuz mu var amk. topu topu 1 saat işte
    -otele gidelim mi ebru dedim
    -ne yapacağız dedi çok yavşak bir ses tonu ile
    -gidince kararlaştırırız dedim
    tuttum elinden başladık yürümeye otele doğru
    genelde önde yürüyen bendim onu asılarak çünkü acelesi olan ben gibiydim
    otele geldik
    anahtarı aldık
    odaya çıktık
    hakan şükürün dünya kupasında rekor saniyede erken attığı gol gibi gerçekleşti herşey ama
    daha maç bitmemişti 60 dakikalık müsabaka devam etti
    sonra çarşıya geri döndük bende bir yüz gram civarında bir azalma ile
    ben artık rahatlamış bir şekilde hamamın önüne gittim babamlar da rahatlamış bir şekilde hamamdan çıktı
    hamam çıkışı biraz gezdikten sonra öğlen yemeği yedik
    amasya kalesine gezmeye çıktık
    araba ile çevre köylere de gezmeye gittik
    annemle yine konuştum.
    patronun telefondan iş arkadaşları ile görüştüm
    akşam oldu
    askerlikten bir gün daha azalmıştı ama ebru ile veda ma da bir gün daha yaklaşmıştık
    son gecemiz olacaktı
    ertesi gün beni en geç 17 de teslim etmeleri gerekiyordu
    akşam yemeği için yemekler yendikten sonra yine oturup konuşulabilecek bir yer bulduk
    o gece bira içme peşinde degildim
    sigara ihtiyaçlarımı wc ye kaçarak giderdim
    tek isyanım kalmıştı ebruyla başbaşa geçirilemeyen zaman
    durumdan haberdar olan ebrunun babası tekrar tavla müsabakasına davet etti babamı
    o da kabul etti panpa olma yolunda iyi yollar katettiler bu ziyarette
    biz bu defa gitmedik
    ayrılmadık yanlarından
    ebru babasını ben babamı desteklerken
    atılan zara pür dikkat bakılma esnasında ben ebruya gizli yanak öpücükleri konduruyordum
    muhtemelen hissediyorlardı ama ne yapayım amk özlemişim
    babam yenilince sıra bana geldi
    adam benimde tozumu aldı
    ebrunun dalga geçmek için eline yine bir koz geçmişti
    sonra yine yorulmuş ihtiyar heyeti ile otele geçtik
    herkes kendi odasına
    dünki plan geçerliydi ama
    bu defaki adres koridor değil nehir kenarında bir yer oldu
    havanın serinliğini birbirimize sarılarak bir bankta oturarak ısıtmaya çalıştık
    konuşulası çok şey vardı ama genelde ikimizde susmayı yeğledik
    çünkü konuşmalar muhtemel gözyaşlarını da beraberinde getirecekti
    geç saat olunca otele döndük
    dışarda bankta kaybettiğimiz zamanın acısının hepsini kapı önünde çıkardık
    bir türlü veda edemedik
    alı koyamadık kendimizi sarılmaktan ve öpüşmekten
    nihayet ayrılmamızla benim yatmam arasında 3 dakika oynamıştır en fazla
    sabah kalktığımda güneşten nefret ettim amk
    son gündü
    ebruyla geçirilebilecek sadece bir kaç da biraz fazla bir zaman
    kahvaltı için buluştuğumuzda
    bana son tembihler edilmeye başlandı askerlik tecrube sahipleri babam ve babası tarafından
    ona dikkat et buna dikkat et diye
    babamın lavaboya kalktığı bir anda
    ebrunun babası bir zarf çıkarıp bana verdi
    içinde yine para olduğu belliydi
    almam kesin kararım dedim
    yarın maaşın bu hakettiğin para nasıl almazsın dedi
    adam dogru söylüyordu aslında 23 günlük çalışma maaşını almamıştım ama istemedim almayı
    zorla verdi ama
    ben bırakırım sen ne yaparsan yaparsın çünkü alınterinle kazandığın para dedi
    mecburen aldım
    sonra çarşıya gittik
    beni askeri diz seviye çorapları yeşil atlet gibi malzemeleri almaya zorladılar
    askeri kantinde var desem de inandıramadım illa beni rezil ettiler ebrunun yanında
    nerde kaldı amk o sivil boxerlar
    orayı gez onu yap bunu yap derken vakit geldi beyler
    ayrılık
    veda
    arefesindeydik
    ebru sağlam gözüküyordu
    beni kışlaya bırakmaya giderken
    ama kışla görününce göz yaşları da erimeye başladı
    elleri şimdilik yetiştirebiliyordu kurulamayı yanağını ama
    ben babamlarla vedalaştıktan sonra sırayı ona getirip
    -askerini unutma aşkım deyince benim ellerime de ihtiyacı oldu akan yaşlar için
    ben görevimi yapıp sildim ama
    içli içli ağlamasına tek çözüm kalan şafak sayısının bir kaç saniyeye düşmesi gerekliydi
    etraf zaten oğullarından abilerinden kardeşlerinden ayrılabilmeye çalışan ailelerle doluydu
    biz de onlardan sadece birisiydik
    herkes gibi bizde ayrıldık
    içeri girip üst aramam tamamlayıncaya kadar beklediler
    içeri geçince
    ebrunun gözyaşlarını göremeyecek mesafedeydim belki ama hıçkırarak ağladığı nefes alışından belliydi
    onlara son bir el salayıp asker seldıbını çaktım
    kendi gözlerimde dolmasına sebeb oldu bu selamım ama olsun
    onlara verdiğim selam öylesineydi ama sağda solda komutanları görmeye başlayınca mecburiyet haline geldi yine
    yine askerdik amk
    açtık zütü koştuk yine komutan amcaların kıllı kucaklarına
    yat dese yatıyon sürün dese sürünüyon öl dese ölüyon
    bölüğe geldim herkes isyan
    daha doyamamışlar ailelerine
    ama birde ailesi gelmeyenler var yada gelemeyenler
    millet bunun polemiğini yaparken akşam iştiması
    herkes dönmüşmü sayımı
    bir kaç geç gelen bini ayakta bekleme ızdırabı
    onlar gelince mazaretlerini dinleme faslı
    ordan dışarda yediğimiz yemeklere hiç benzemeyen yemek
    yemek sonrası askerler toplantısı
    toplantı konusu olarak benim şu gelmiş
    şu böyleymiş muhabbetlerinde askerlerin yeni duydukları haberleri diğerleriyle paylaşma gereksinimi
    bir köşede sessizce kalmış sigaralarında çekecek fırt kalmadığını farkedemeyecek kadar dertli askercikler
    bu gün de geçsin diye erkenden yatağa koşmuş şafak mağdurları
    ve tüm bu olup bitenleri izleyen izlerken ebrusu gözlerinin önünde olan ben
    bir gün daha geçti
    ertesi gün aynı yol
    aynı adımlar
    artık bildiğimiz eğitimlerin tekrarı
    bunların üzerine biraz daha yenileri
    eskiye göre tek değişik olan şey firarın artık hapis cezası olarak sana geri dönmesi verilen yeminden sonra öyle oluyormuş
    geçen günlerde fırsat buldukça telefon konuşmaları
    hangi askerin nasıl bir şahsiyet olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlama
    verilmiş bir kaç kilo daha
    ve atışlar
    genel söylenti
    atışı iyi olanların doğuya düşeceği konusuydu ama
    atışı kötü olanlarında çavuş olamama ihtimali vardı
    ben ne olursa olsun dedim
    salladım 3 mermiyi de
    3 ü de aynı delikten geçmedi ama görev tamam dediler. üçgen yeterli küçüklükteymiş
    sonra seçmeler için bir sürü komutan geldi
    topladılar bütün kışlayı
    yok berberim diyen bir adım öne yok terzi aşcı metal işler falan
    barmenleri de çağırdılar
    ben barmen grubunun yanına gittim
    gelen komutan 15 kişi civarındaki askerlere genel sorular yöneltti
    şu likör neyden yapılır falan filan
    herkes parmak kaldırıp cevapladı
    sonra garsonlarla ilgilenen komutan yanımıza geldi zaten yan yanaydık
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster