+2
101
telefon konuşmasını bitirip iyice dertlendim
baktım dışarda sigara içenler var
bende çıktım
ben nerden bileyim amk. onların üst devre oldugunu
kule nöbetinden geldiklerini
yanlarına gittim
ateş istedim
hemen makaraya sardılar
vay toruna bak ateş istiyor dedesinden diye
dedenin amk bin ver işte dertliyiz
pardon dedim döndüm gidiyordum
-nerelisin dedi bi tanesi
-antalya dedim
-neresinden dedi
-alanya dedim
-bilirim alanyaya tatile geldim dedi
verdi ateşi vay amk ne kadar sevindim
hava soğukken sigara içmesi de bir ayrı zevkli oluyor
soguğun agzından çıkardığı dumana bir de sigara dumanı ekleniyor dolu dolu içiyon sigarayı
bi kaç soru sordu şurayı bilir misin burayı bilir misin diye
bilirim tabi amk. züt kadar yer alanya
•
*ben bilirim filan derken. başka bir dede
benimle konuşana
-gibtir et şu bin torunu gibtir git lan sen de yat amk. dedi
-iyi geceler dedim gittim yattım
bir saat uyumadım bile
bagırıyorlar amk. koğuş kalk diye
en iri sesli bi angut seçmişler bağırsın diye
ilk gün heyecanı olduğu için yataktan fırlayarak kalktım
askerliğin bana göre en taktan yanı
her sabah traş olmak
sabahın köründe buz gibi suda buz gibi havada
traş ol üstünü giy
kahvaltı yap silah al
iştimaya geç hepsi zamanla yarış gibi
gerekli sayım yapıldıktan sonra
amasyanın karla karışık topragında 500 civarındaki askerin ayak sesleri eğitim alanına doğru çınlamaya başladı
daha sonra sıkıntıdan saydım kaç adım olduğunu 3500 adım
günde 4 kere katediyoruz
yemeden içmeden 14bin adım eder
ilk günler herkes birbirine saygılı
sevecen yaklaşıyor
nerelisin geyikleri
birbirini tanıyor olabilme ihtimalleri en çok konuşulan konular arasında
işin ciddiyetini
askerliğin gerçekten annelerin ve sevenlerinin meraklanacagı kadar zor oldugunu
ilk gün ki kışla hopörlerinden yapılan
şehit asker için bandonun çaldığı bir marşla öğrendim
insanın içini acıtıyordu o borazandan çıkan melodiler
derin hayallere sokarken
acaba benim için de çalacaklar mı bir gün diye ister istemez korkuyordu insan
umarsızca boş boş geçirdiğin günler için kendine isyan ediyordu insan
anneye yapılan saygısızlıklardan dolayı duyulan pişmanlık
kırdığın kalblerin hesabını dönünce ilk iş olarak özür dilemek olarak söz veriyordun kendi kendine
ince çizgideydin
bi kaç ay sonra
risk bölgesinde olup hain bir saldırıda veya cesurca vatan ugruna ölecektin
belki vatan için çok degerli olup şehit sayılacaktın ama
peki ya seni seven gönüller şehitliğimi isteyecek miydi
ilk gün fazla sıkmadılar
mangalara ayrıldıktan sonra
manga komutanı ile tanışma
kendini tanıtma
yürüyüş dönmeler
aksam üzeri bölüğe döndüğümüzde
herkes birbirine kaynaşmaya başlamış konuşuyor kantinde çay sırası bekliyor ama
benim beklediğim yer yine telefon kulubesinin önüydü
birinci hedefte bu defa ebru değil annem vardı
onunla konuştuktan çok iyi olduğum ve herşeyin çok güzel gittiği yalanını attıktan sonra
ebruyu aradım
ama cevap vermedi
sırada bekleyenler de mız mız etmeye başlayınca çaresiz bıraktım aramayı
dışarı çıktım
yalnız bir köşeye oturdum
bir sigara yaktım
üzerine askeri kıyafetin hiç yakışmadığı
uzaktan bakınca dert manyağı olduğu belli
sigarayı içine çekişinden ve cigerlerinden dışarı bırakmayı unutmasından aklında birinin olduğu apacık ortada olan birisi
yanıma oturdu
merhaba topraam dedi ama
o aksanla benim toprak olma ihtimalim sıfırdı
merhaba dedim
sigarası bitmemişti ki
sigara paketini çıkardı
içer misin dedi
yok var benim sağol dedim
yanlış anlamayın binler ama kısa marlborodan başka içmem
vay amk içmem demeseydim keşke
keşke boğazım gibilseydi o sigarayı içseydim de
ne kadar derdi varsa dinlemeseydim
vay amk. herif garibanlıktan bir başladı aşkına işine gücüne anasına babasına ne varsa anlattı
zaten dertliyim amın cocugu bi de sen anlatma diyemedim lan
acıdım bile bine
sevgilisi bırakmış
zaten sevdiğinden de emin değil
bana sordu ee sen anlat diye
baktım bi de ben anlatsam özlemimi askeriyeden firar edip amasyada kafa çekecez
ben çok zengin biniyim dedim
alanyalıyım
her hafta bir karı gecede iki tane değiştirdiğim zamanlar bile oluyor dedim
amacım itici olmak benden uzaklassın da sürekli dertlerini anlatmasın onu mu dinleyeyim amk
vay be hacı bende gelsem alanyaya beni de gezdirir misin dedi
vay amk demin ki dertli manyak gitti
amsalak bi asker çıktı karşıma
gel dedim ayarlarız karı kızdan bol ne var amk dedim
valla mı dedi
baktım gelecek amk. benim gitmem lazım çorapları yıkayacam dedim
dur bende yıkayayım dedi
hay amk yapıştı lavuk bana
ilk asker arkadaşıyım sonuçta
gittik karı gibi çorapları yıkadık
dişleri fırçaladık
yat iştiması için koğuşlara geçtik
millet koğuşlarda birbirlerinin yataklarına konuşlanmış
yavaş yavaş grublanmalar başlamış
dogulular karedenizliler ankara ve cevresinden olanlar
artis binler
garibanlar
hepsi grublanmış
benim ki de bana sardı
hacı yorgunum yatacam dedim
eyvallah dedi
sayımlar yapıldıktan sonra yine yattık
gece birde yine kaldırdılar
amk kogusta elli kişi var bu sıra bana her gece nasıl geliyor onu da anlamadım
ama kime hesab soracan
hızlı hızlı giyindim
benden önceki nöbetçiye
bi lavaboya gidip geliyoum dedim
direk telefona koştum ebruyu aradım
biraz daha canlı bir ses tonuyla konuşup herşeyin güzel gittiği ambiyansını yaşatmak istedim telefonda
bu saatte niye ayaktasın dedi
seni aramak için kalktım dedim
iyi konuşalım o zaman dedi
dedi ama yalanın ortaya çıkmasına ramak var amk nöbetçi birazdan bagıracak nerde kaldın diye
günler nasıl geçiyor yoruluyor muyuz.zor mu
komutanlar iyi mi?arkadaslar nasıl? kötü davranıyorlar mı?
sevgili şefkati içeren tüm sorularına
herşeyin güzel gittiği yönündeki söylemlerimi bildirdim
biraz olsun sevinmiş gözüküyordu
en azından rahatlama vardı
bu duruma bende sevindim
henüz askere geleli çok az olmasına rağmen şimdiden başlamıştım az kaldı diye onu teselli etmeye
sonra aniden kapatmam gerek komutan çağırıyorum dedim
hızlı bir seni seviyorum muhabbetinden sonra yavaşca avizeyi kapattım
ulan bir telefon olsada sabaha kadar mesajlaşsaydım
askeriyede telefon kullanılamaz diye oy verenlerin telefonları çekmesin inşallah
mal gibi kandırıldığımı hissederek gerekli mercilere küfür ederek nöbeti tuttum ama
her işte bir hayır vardı lan ebruyla konuştum
onun gülümseyen sesini duydum amk. daha ne olsun
•
*ikinci gün kalkışımda da aynı gürültüyle kaldırıldığımı görünce
askerlikte adam akıllı kaldırılmanın olmadığını farkettim
oysa ebru beni öyle mi kaldırıyordu beni
üstünü başını giyinirken ufak tefek mırıldanmalarda başladı artık millette
küfür seslerinde yükselmeler başladı
üstümü giyinip dışarı çıktım botları giymek için elimde boya ile
ama botlar yok amk.
benim kinin yerine koydukları bot benim ayak numaramdan 3 numara büyük
herkes botunu giyince bekledim acaba artar mı bi tane ayak dengim bot diye
ama nerde amk.
çaresiz giydim
kim bilir kim giymişti daha önce
ayagında hastalık var mıydı
adım atarken bot ayaklarımdan önce yere değiyordu
ben bir kaç saniye sonra yere bastığımı farkediyordum
vay amk o kadar da demişlerdi bana botunun içine ismini yaz diye
ben nerden bileyim o kadar midesiz insanlar olabileceğini amk.
zamanla neler kaybolmadı ki
adam diş fırcasını çalacak kadar büyütmüş işi amk
o dişlerinin amk. bırak sarı kalsın da çalma daha fazla adam olursun
bu adamlarla aynı yerde askerlik yapmak zorundasın
askerlerin zütü yavaş yavaş kalkmaya başladı
herkes kendi kimliğine bürünmeye başladı
bunu farkeden komutanlar dizginleri eline almaya başlayınca
sürünmeler
istikamet yemeler
şınav cezaları gibi tek emirle toplu sexler yapmaya başladılar
askerler tarafından suçlular tespit edilip
salaklığından ve beceriksizliğinden yapamayanlar hoş karşılandı
binliğine bilerek yapmayanlarda
ağırlıklı kesim tarafından anasına avradına selam edildi
daha 4 üncü gün kamuflajın dizleri parçalandı
zaten buz gibi havada sürünmek ne demek askere gitmeyenler henüz bilemez
kamuflaj kardan ıslanırsa bide
o günden hiç bahsetmeyin
her yerde sıra beyler
çay içeceksin kuyruk
verilen molalarda kantine koş kuyruk
silah alma ve bırakma işleminde kuyruk
banyoya girme kuyruk
yemek alımında kuyruk
telefonda kuyruk
amk milletin arkasında beklemekten muallakye çıkacak adımız
Tümünü Göster