+2
100
hiç üzülmüyordum
ama ebruyu orda öylece bırakmak
aşkın vicdansızlığından başka birşey değildi
otobüse binip hareket edince
kendi kendime kaldım
artık ne bir işim ne de sevdiklerime yakın olma şansım vardı
ebrunun verdiği zarfı açtım
bir adet muska
kocaman kagıdın içine sarılmış benim bir maaşım
ve o kagıtta yazan tek bir satır
-sanma ki karşılıksız verdim.bu bir borçtur. seni seviyorum askerim
zaten benim param vardı
olmasa bile sevgiliden para almak hoşlanmadığım birşeydi
hem de öğrenci olan bir sevgiliden
hem de benim bundan hiç hoşlanmayacağımı bilen bir sevgiliden
otobüsteyken mesaj yazma şansım yoktu
amasyaya gitmeyi bekledim
otogarda inip
kendi kendime taku yedin olm kelebek bu sogukta askerlik mi yapılır amk dedim
askerlik boyunca binlerce kez kullanacağım kulube kartlarından bir tanesini alıp
ebruyu aradım
-zarfı geri gönderiyorum ebru dedim
-nasıl geçti yolculuk dedi
-iyi geçti burası karlı. zarfı geri gönderiyorum dedim
-burası daha da bir sogudu sen gidince dedi
-ebru zarfı gönderiyorum dedim
-bende seni çok özledim.ne zaman teslim olacaksın dedi
-hiç hoş değil yaptığın var benim param dedim
-hadi biterse beni arayamazsan. sesini duyamazsam. hadi çalarlarsa sende ki parayı. dursun bir kenarda işte bana borçlanmaktan neden bu kadar korkuyorsun dedi
ben telefonla konuşurken inzibatlar da enseme çöktü zaten
kulubenin başında beklemeye başladılar
baktım ebru ile bu konuyu konuşmak bir tartışmaya yol açacak
hiç lafdan anlar gibi değil
-tamam benim gitmem lazım dedim
-kendine iyi bak lütfen beni aramayı unutma seni seviyorum dedi.
ben sadece
-bende seni seviyorum diyebildim
kapattım telefonu
inzibatlara aç olduğumu söyledim
askeriyede verirler yemek dedi
bi kaç don atlet alayım dedim
onu da verirler dedi
baktım adamlar kararlı beni zütürmeye
çarşıya çıkamayacağım bi kaç ay müsade edin gezeyim traj köpüğü bıcağı falan alayım dedim
kaçacak olsam buraya gelmem dedim
nafile beyler aldı adamlar beni
arabaya zütürüp diger askerler adayları ile
beraber zütürdüler
kışlaya
anababa günü
kilodun içine kadar aradılar
yiyecek içecek hiç birşey almadılar
daha sonra
evrak bölümüne gittik
kayıtlar alındı
sıraya geçtik
bütün askeri elbiseleri yüklendim
zaten sadece onların verdiğini taşıma ölümdü
bi de üstümde hiç hazır olmadığım
o kıyafetleri giydim
botları taşımak zaten başlı başına zulüm
sağdan soldan emir yağıyor
yürü bekle ilerle konuşma
takip et sırayı bozma
vay amk asker oldukya lan
84 gün geçireceğim bölüğe geldik
parmak izi kayıt falan derken
uykusuzluk yogunluk ayrılık acısı iyice bitkinleştirdi beni
çevremde bir sürü dertli ve ne tak yiyeceğini bilmeyen 20 li yaşlarda askerler vardı
eli belinde gezen kıyafetlerinde ne anlama geldiğini henüz bilmediğim rütbeler vardı
onları görünce biraz doğruluyordum ne olur ne olmaz diye
500 kişiye 6 tane telefon yeter mi amk. millet hayat hikayesini anlatıyor sanki bi konuşmaya başlayan bırakmıyor
ebruyu arama işi yalan oldu
aksam iştiması için toplandık çünkü
vay şöyledir vay böyledir anlattı durdu amk. komutan
yemeğe gectik
karnımı doyurdum
telefona koştum ama yine dolu
bekle bekle yok
ben biraz geç gidenlerden olduğum için
sonradan gelenlere gece gece silah teslim ettiler
neymiş yarın sabah komutan kontrol edecekmiş
silahla bi kaç hareket gösterdiler
ama bi kaç hareketi öğrenmek
bazı sığırların kafalarının hala memleketlerinde olduğu için
iki saat sürdü
tam olay bitti telefon açarım dedim
millet deparla koştu telefona
kararlıydım bekleyecektim sıranın gelmesini
tam sıra azalmışken
bu defa yat iştiması başladı
koğuşa girdik dışarı da çıkarmadılar
yatağa yattım
yorganın altına girdim
ağlıyordum ama
sinirimden
kız o kadar merak etti bir arayamadık diye
gece saat 3 oldu
birisi kaldırdı beni
ne oldu dedim
nöbetin var dedi
ananın amı amk.ne nöbeti
botluk nöbetiymiş koğuşun dışında bekle dediler
bi yere gitme dediler
eşofman terlikle çıktım
kamuflaj bot giy dediler
ne kadar durcam dedim
bi başla bakalım dediler
geçtik nöbete
saniyeler bile ölüm amk.
1 saat sonra beni kaldıran yine geldi başkasını kaldırdı
tamam sen yat dedi banada
bi sigara içebilir miyim dışarda dedim
yasak dedi
telefon açabilir miyim dedim
yasak dedi
anneme babama haber veremedim dedim
acıdı bana aç dedi
gecenin 4 15 inde ebruyu aradım
defalarca çaldırdıktan sonra uyandırdım
bütün isyanlarımı dile getirmek istiyordum ama
üzülmesin diye herşey çok iyi
sıra gelmedi o yüzden arayamadım dedim
o uykulu uykulu seni seviyorum dikkat et beni unutma gibi seyleri tekrarladı durdu
Tümünü Göster