/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 201.
    0
    76

    aç olmadığı konuşmasından belli oldu
    -tatilinize bizde katılacağız müsade edersen dedi.ima çok fazlaydı. kızarmam kaçınılmaz oldu. suçsuz yere
    asılmakdı bu amk.
    birisinin çıkıp hayır o suçlu değil demesini bekliyordum
    -evet çok güzel olacak diye yumuşattı ortamı birazcık annesi
    -tatil için nereye gitmeyi düşünüyorsun dedi
    düşünüyorsunuz demediği için tek kaldım yine sorudaki suçlu
    -bilmiyorum diyebildim sadece
    -tatile karar verdiğine göre nereye gideceğine de karar vermişsindir diye düşünmüştüm dedi
    giberim seni de tatilini de kızınıda deme aşamasına gelmiştim ki
    telefon çaldı.
    baktım patron arıyor.
    telefonu açtım o birşey demeden geliyorum hemen dedim
    -müsadenizle gitmem lazım. size iyi tatiller dedim. masadan kalkarken
    ebrunun beni korumuyor olması
    bunun üstüne babasının bana yüklendiğinin farkına varamaması beni yeterince sinirlendirmişti
    her zaman ki kapıya kadar beni takip etti
    suratımdan anladı yanlış birşeyler olduğunu
    -konuşsaydık öyle gitseydin dedi
    -baban yeterince konuştu. bende yeterince susmak zorunda kaldım.iyi tatiller size dedim
    -ne demek iyi tatiller sen gelmiyor musun dedim
    -sen babanı dinlemiyordun galiba.
    benim fikrimmiş gibi bi bana sövmediği kaldı.
    istemiyor işte adam gelmemi dedim
    -ne demek istemiyor yaa dedi gitti içeri
    bende çıkacak olası bir aile kavgasından kaçmak için durmadan dükkana gittim
    radyo haberlerinden maçın skorunu öğrenmeyi beklemek gibi ebrudan mesaj bekledim ne oldu diye

    • ben skoru beklerken telefondan canlı yayın dibime kadar geldi
    ebru dükkanı kapatma saatlerinde geldi
    merhaba nasılsın iyimisin sorularına temkinli cevaplar verdim
    moralimin babasının bana olan tavrından dolayı bozuk olduğunu ima etmeye çalıştım
    -bende gitmiyorum dedi
    -daha iyi gitmeyelim zaten yanlış anlaşıldığımız yeter dedim
    -evet haklısın dedi
    ebrunun bu tavrı babasına olan sinirimi biraz yatıştırmıştı
    bir kaç muhabbetten sonra ebru yine lafı tatile getirerek
    -gelecek sene gideriz dedi
    -tamam söz gideriz dedim
    -nereye gitmek isterdin ciddi cevap ver ama dedi
    -hiç düşünmedim aslında dedim
    -bi kaç seçenek sunayım mı dedi
    -sun bakalım dedim
    -bodrum, marmaris, kuşadası,
    o sayarken.ben en çok antalya kaşı görmek istiyorum dedim
    -duymuştum ama hiç gitmedim dedi
    sonra birden konuyu değiştirdi,
    başka başka konuşmaya başladık
    işler nasıl.
    annen ne yapıyor
    kardeşine bişey yaptılar mı yine
    hiç alakasız konu değiştirmesinin sebebini iki gün sonra anladım
    ebru cevabını almıştı
    babasına olayın iç yüzünü iyice anlatıp
    benim nereye gitmek istediğimi öğrenip
    işin gerisini babasına bırakmıştı
    ebruya o gün ısrarla dükkana gelmesini istememe rağmen gelmeyişi beni üzerken
    babası çıktı geldi
    adam bana sayıp sövecek neden kızımı ayartıyorsun tatil için diye düşünürken
    -ebru herşeyi anlattı yanlış anlaşılma olmuş kusura bakma dedi
    evet amk.yaa yanlış anladın amk. şöyle kendine gel
    nerde bizim eski müstakbel kayın peder
    -izin alabilecek misin?? dedi
    -ne için dedim
    -tatil için dedi
    -ne tatili dedim
    -bizimle gelmiyor musun dedi
    -nereye dedim
    -kaş a dedi
    o an çaktım ebrunun durumunu.ve dükkana gelmeme sebebini
    -yerleri ayırttım dedi
    ama ayrıntıya girmedi.
    kim kiminle kalacak ne zaman gideceğiz muammaydı
    yazlardır çalışıyorum.bi tatil görmemişim bu tatil abazalığına bir şans doğmuştu
    -benim fikrim değildi gerçekten dedim
    -bilmiyordum sonra öğrendim dedi
    vay amk. herife sarılıp öpesim geldi
    -bi konuşayım patronla dedim
    -ebrudan öğrenirsin ayrıntıları tekrar ona haber verirsin dedi
    -tamam teşekkürler dedim
    -buraya kadar gelmişken bir tavla atalım iki çay söyle dedi
    çayları söyleyip 5 0 da tavlayı kaybederek uğurladım bey amcayı.

    • *hemen patronun yakasına yapıştım
    bana izin ver böyle böyle böyle dedim
    -kim duracak dükkanda dedi
    iki üç gün dur amk.
    idare edersin abi dedim
    -olm ben ingilizce bilmiyorum ki çok fazla nasıl idare edeyim, sonra gidersin dedi
    -ben ona da çözüm buldum sen kafanı yorma dedim
    -ne çözümü dedi
    -bütün malların üzerine fiyat etiketi yapıştıracağım o fiyatı göster daha da konuşma alan alır zaten dedim
    yine yokuşa sürdü işi olmaz diye
    forvetteki ısrar taktiğimi değiştirip
    kontrollü futbola dönerek
    -iyi sen nasıl istersen öyle olsun. gitmeyivereyim dedim
    zaten daha da 3 hafta vardı tatil gününe
    daha sonra ebru ile mesajlaşma trafiğini
    buluşmalarımızla park ederek
    geç kaldığı için babası tarafından park cezaları
    derken tatil zamanı da yaklaşıyordu
    patron kontrollu futbolu benimsemiş olacak ki
    hiç bir şekilde acıyıp tamam ulan git ne olacak amk. demedi
    durum maçın sıfır sıfır biteceğini gösteriyordu
    ama beraberlik benim için tatil kupasına yetmiyordu mutlaka gol bulmam lazımdı
    son günlerde presi arttırdıkça arttırdım
    baktım patron savunmada hata yapmıyor
    çirkefe vurdum işi
    attım kendimi ceza sahası içinde
    -ben işi bırakmaya karar verdim abi dedim
    -niye lan dedi
    konuşmayınca anladı. tatil mevzusunda takıldığımı
    işten çıksam nereye gidecektim
    önümüz kış kim iş verir amk. alanyada
    -sen bilirsin dedi
    hasgibtir bırak gol atmayı üstüne bir de kırmızı kart gördük
    -yarın gel hesabı görelim.o zaman dedi
    -kolay gelsin sana dedim gittim.
    • *iki gün kalmıştı tatile
    muhabbete gölge düşmesin diye ebruya işten çıkma olayını anlatmadım
    nasıl olsa öğrenecekti ama en azından tatilden sonra
    -tamam izin aldım dedim. akşamki buluşmamızda
    çok sevindi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster