/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 201.
    +1
    73

    bekledim.10 dakika geçti yok 20 dakika geçti yok
    deli gibi aşşağıda bekliyorum
    bir mesaj daha yazdım
    -başka bir zaman buluşma arzusundasınız galiba müsadenizle gidiyorum dedim
    -ben seni unutmuşum birazdan geliyorum dedi
    yine on dakika beklettikten sonra aşşağı geldi
    bir surat bir tavır sanki film artisti. makara yapacak benimle belli amk.
    onun o halini görünce en büyük uğraşım ciddi kalıp gülmemi önlemekti ama ne mümkün
    -hoş geldiniz hanfendi dedim elini kibar valeler gibi öpmeye yeltendim
    -hoş bulduk gerek yok dedi
    kendi kaleme gol atmış kadar züt oldum aşkın önünde
    -nereye gitmek istersiniz dedim
    -beni takip et dedi
    yürüdü gidiyor
    üç beş adım gerisinden bende yürümeye başladım.o adımlarını yavaşlattıkça bende yavaşlattım
    -yanımda yürüyerek takip et dedi
    bi devlete hükümdar yapsalar vay o milletin haline.
    ama madem onu zamanında üzdük. sonra gönlümüze yenildik ve tekrar beraber olmak istedik
    gönlümden ruhumdan iki oy çıktı ona
    bırakayım da biraz hükümdarlığını sürsün
    sonra dudaklarında bir isyan çıkarır tekrar hükümdar olurum mantığıyla
    biraz da binliğine yanına koşup hemen yanında yürümeye devam ettim
    • *iskeleye doğru yaklaştığımızda bizim yerimize gideceğini sandım ama daha ilerde bir yere yürüdü.
    bende yanında yürüdüm.
    geriye döndü ve bizim yerimize bakarak
    sonra da bana kısaca bakarak
    -yok henüz buraya oturmayı hak etmiyorsun dedi
    -sen otur ben ayakta bekleyeyim dedim
    -boynum ağrır sana bakacam diye dedi
    -zaten bana hiç bakmıyorsun ki dedim
    -evet haklısın gidelim dedi
    hakaten de hiç bakmıyor
    geriye yürüdük
    yere geldik o sorgusuz sualsiz kendi eviymiş gibi oturdu
    ben otursam mı oturmasam mı diye düşünürken otur bile demedi
    -evet buluşma isteğinin sebebi neydi dedi ben ayaktayken
    -ayrılığı hakedip haketmediğimizi tartışacaktık sanırım dedim
    -ayakta bekleyenler hep suçlulardır dedi
    o el ele tutuşma olayını tekrar konuşmaya dayanamayacak kadar bozulmaya meyilliydi sinirlerim.
    o yüzden hiç tartışma konusu yapmadım kimin suçlu olduğunu
    -buyrun kesin cezamı hakim hanım dedim
    -zamana danışmam lazım. erteliyorum celseyi oturabilirsin dedi
    gerçekten suçluymuşum gibi oturdum
    bana göre bir naz oyunuydu yapılanlar ama
    ebrunın bütün suçları benim üzerime atmaya çalışması
    kendi suçlarını tamamen sıfıra indirgeme uğraşı içinde olması
    içimdeki çocuğun oyun zevkinin amk.du
    bak kelebek diye cümle kurup arkasından
    geçmişi tekrarlaması en son istediğim şeydi
    • *bir an pişman olur gibi oldum
    tekrar buluştuğumuza
    bir süre sessiz kaldık
    -konuşacaklarımız bittiyse ben gideyim dedim
    -bir daha yapmayacağım desem inanır mısın bana dedi
    -zamana danışırım dedim
    -ikimizin de zamana mı ihtiyacı var yani dedi
    -galiba dedim
    ne hayallerle gelmiştim ama muhabbet iki sevgilinin birbirinden
    zaman isteme gibi gibtirtaktan bir muhabbete dönmüştü
    -bu zamanı benimle mi bensiz mi geçirmek istersin dedi
    -sensizlik bölümünü biliyorum. seninle olursayı örneklendir dedim
    -en azından böyle görüşürüz dedi
    -ikramiyesi de olur mu böyle görüşmelerin dedim(öpüşme sarılma el ele tutuşma)
    -kalbime kalbime gelirse ziyaretlerin ikramda kusur etmem dedi
    -bırak şimdi sadede gelelim. arkadaşmıyız sevgili mi dedim
    -sen hangisini istersin dedi
    -eski ebruyu dedim. içimde kalmışlıkla
    -ben hiç değişmedim kelebek hep aynıydım dedi
    -o zaman arkadaş bile olmayalım ebru dedim
    -neden dedi
    -üstü üste söylüyorum iyi dinle dedim
    ben hayatındayken kim olursa olsun
    başka erkekle benim olmadığım bir yere ne amaçla olursa olsun gidersen
    hangi duyguyla dans edip elini tutmanın
    bir daha bana açıklamasını yapma şansı bile vermem haberin olsun dedim
    -çok büyütüyorsun bunu arkadaşım o benim dedi
    -seni kalbimde büyüttüğüm kadar
    bu olayı da büyütürsem cinayet sebebim olur.
    ya sana kalbimin çapını küçülteyim yada
    sen başka erkeklere adımlarını küçült dedim —hiç mi erkek arkadaşım olmasın dedi
    -benim de kız arkadaşlarım olsun. bende onlarla senin yaptığını yapayım sonra tekrar sor soruyu dedim
    -ama niyet önemli dedi
    -namaz kılanların cehennem korkusuyla mı
    cennet umuduyla mı kıldığını allah bilir ebru.
    benim tek kıblem senken sen başka yerlere dönersen
    aşkın cennetinden uzak cehennemlerinde yakarsın beni dedim
    -tamam haklısın dedi
    -bir daha bu konuda haklı olmak istemiyorum. dedim
    -tamam denerim dedi
    -seni zorla çağırmadım. zorla kendime aşık etmedim.
    ki bu son yaptığın zaten aşık olmana ters bir durum bana göre.
    gitmek istiyorsan değişemeyeceğine inanıyorsan durma
    ama ben bir daha aynı sebebden dolayı gidersem beni de durdurmaya çalışma dedim
    beyler içimi döktüm mü döktüm
    rahatladım mı evet
    gerisini ona bıraktım
    kendiyle yüzleşsin amk.
    yine tamam söz gibi şeyler mırıldandı ve yanıma biraz daha yaklaştı
    tamam artislik yaptık kıza ama seviyorum da amk
    -ebru bana bu konuda söz verme.
    yapmak istersen yine yap ama bana önceden haber ver.
    sevgilim değilken yapmış olursun dedim
    -tamam hakim bey siz bütün dosyaları kapatmışsınız dedi
    -evet kapattım. kararımı da verdim. şartlı tahliyesin gönlümde dedim
    tahliye sevincini bir sarılmayla kutlamak istedi
    birikmiş sinirim geçmediği için
    gönülsüz izin verdim sarılmasına
    -sen beni kendi yerine koy. beni öyle gördüğünü düşün ondan sonra ver temyize ver. dedim
    —kendimi tek koymak istediğim yer yanın. çok seviyorum seni. dedi
    -benim de sevmeye devam etmeme yardımcı ol dedim
    sinsice sırıtarak dudaklarıma yaklaştı
    sonra küçük bir öpücük kondurdu
    -böyle mi dedi
    -bu taktik hiç aklıma gelmemişti dedim
    yine öptü.
    özlediğim öpmeler olduğu için
    bende yenilgiyi kabul ederek kendi sahasında top çevirmesine izin verdim
    bir süre öptükten sonra
    -evde yaptıklarımdan çok utandım kusura bakma dedi(soyunması)
    -istediğimi sandığın şeyi almaya çalışsaydım bana mani olacakmıydın dedim
    -sana daha çok kızardım galiba ama sözümde durabilme şansımın devam ettiğine seviniyorum dedi
    ben bir şey demeden
    -gördüklerini unutabilir misin dedi
    -hiç sanmıyorum dedim pis pis sırıtarak
    -terbiyesizlik yapma dedi
    -soyunan sensin terbiyesiz olan neden benim dedim
    -pişmanım ama dedi
    -ben göreceğimi gördüm. sözünü 5 gözle beklemeye başladım dedim
    -4 gözle denir ona ama dedi. biraz düşündü
    -çok pissin yaaa diye ekledi
    yine bir hafif şamar yedik.
    yüzündeki utancını göhsümde saklamaya çalıştı
    -utanma aşkının sanatı değil miyim. sanat için soyundun varsay dedim. yine gülerek
    -kapat konuyu lütfen dedi
    -inşallah bir daha ayrılmak gerekmez gördüklerimi tekrar görmek için dedim
    ağzımı kapattı. sonra ağzımı kapatmak için ellerinden dudaklarına geçiş yaptı.
    gecenin geri kalan kısmında daha fazla da konuşturmadı zaten
    sonra eve bıraktım. yolda türlü muziplikler yaparak
    uzunca bir sarılma ile veda edip
    yarının ne getireceğini beklemeye başladık tekrar başlayan aşkımızla **ertesi gün oldu
    ilk mesaj
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster