-
201.
+173Tümünü Göster
bekledim.10 dakika geçti yok 20 dakika geçti yok
deli gibi aşşağıda bekliyorum
bir mesaj daha yazdım
-başka bir zaman buluşma arzusundasınız galiba müsadenizle gidiyorum dedim
-ben seni unutmuşum birazdan geliyorum dedi
yine on dakika beklettikten sonra aşşağı geldi
bir surat bir tavır sanki film artisti. makara yapacak benimle belli amk.
onun o halini görünce en büyük uğraşım ciddi kalıp gülmemi önlemekti ama ne mümkün
-hoş geldiniz hanfendi dedim elini kibar valeler gibi öpmeye yeltendim
-hoş bulduk gerek yok dedi
kendi kaleme gol atmış kadar züt oldum aşkın önünde
-nereye gitmek istersiniz dedim
-beni takip et dedi
yürüdü gidiyor
üç beş adım gerisinden bende yürümeye başladım.o adımlarını yavaşlattıkça bende yavaşlattım
-yanımda yürüyerek takip et dedi
bi devlete hükümdar yapsalar vay o milletin haline.
ama madem onu zamanında üzdük. sonra gönlümüze yenildik ve tekrar beraber olmak istedik
gönlümden ruhumdan iki oy çıktı ona
bırakayım da biraz hükümdarlığını sürsün
sonra dudaklarında bir isyan çıkarır tekrar hükümdar olurum mantığıyla
biraz da binliğine yanına koşup hemen yanında yürümeye devam ettim
• *iskeleye doğru yaklaştığımızda bizim yerimize gideceğini sandım ama daha ilerde bir yere yürüdü.
bende yanında yürüdüm.
geriye döndü ve bizim yerimize bakarak
sonra da bana kısaca bakarak
-yok henüz buraya oturmayı hak etmiyorsun dedi
-sen otur ben ayakta bekleyeyim dedim
-boynum ağrır sana bakacam diye dedi
-zaten bana hiç bakmıyorsun ki dedim
-evet haklısın gidelim dedi
hakaten de hiç bakmıyor
geriye yürüdük
yere geldik o sorgusuz sualsiz kendi eviymiş gibi oturdu
ben otursam mı oturmasam mı diye düşünürken otur bile demedi
-evet buluşma isteğinin sebebi neydi dedi ben ayaktayken
-ayrılığı hakedip haketmediğimizi tartışacaktık sanırım dedim
-ayakta bekleyenler hep suçlulardır dedi
o el ele tutuşma olayını tekrar konuşmaya dayanamayacak kadar bozulmaya meyilliydi sinirlerim.
o yüzden hiç tartışma konusu yapmadım kimin suçlu olduğunu
-buyrun kesin cezamı hakim hanım dedim
-zamana danışmam lazım. erteliyorum celseyi oturabilirsin dedi
gerçekten suçluymuşum gibi oturdum
bana göre bir naz oyunuydu yapılanlar ama
ebrunın bütün suçları benim üzerime atmaya çalışması
kendi suçlarını tamamen sıfıra indirgeme uğraşı içinde olması
içimdeki çocuğun oyun zevkinin amk.du
bak kelebek diye cümle kurup arkasından
geçmişi tekrarlaması en son istediğim şeydi
• *bir an pişman olur gibi oldum
tekrar buluştuğumuza
bir süre sessiz kaldık
-konuşacaklarımız bittiyse ben gideyim dedim
-bir daha yapmayacağım desem inanır mısın bana dedi
-zamana danışırım dedim
-ikimizin de zamana mı ihtiyacı var yani dedi
-galiba dedim
ne hayallerle gelmiştim ama muhabbet iki sevgilinin birbirinden
zaman isteme gibi gibtirtaktan bir muhabbete dönmüştü
-bu zamanı benimle mi bensiz mi geçirmek istersin dedi
-sensizlik bölümünü biliyorum. seninle olursayı örneklendir dedim
-en azından böyle görüşürüz dedi
-ikramiyesi de olur mu böyle görüşmelerin dedim(öpüşme sarılma el ele tutuşma)
-kalbime kalbime gelirse ziyaretlerin ikramda kusur etmem dedi
-bırak şimdi sadede gelelim. arkadaşmıyız sevgili mi dedim
-sen hangisini istersin dedi
-eski ebruyu dedim. içimde kalmışlıkla
-ben hiç değişmedim kelebek hep aynıydım dedi
-o zaman arkadaş bile olmayalım ebru dedim
-neden dedi
-üstü üste söylüyorum iyi dinle dedim
ben hayatındayken kim olursa olsun
başka erkekle benim olmadığım bir yere ne amaçla olursa olsun gidersen
hangi duyguyla dans edip elini tutmanın
bir daha bana açıklamasını yapma şansı bile vermem haberin olsun dedim
-çok büyütüyorsun bunu arkadaşım o benim dedi
-seni kalbimde büyüttüğüm kadar
bu olayı da büyütürsem cinayet sebebim olur.
ya sana kalbimin çapını küçülteyim yada
sen başka erkeklere adımlarını küçült dedim —hiç mi erkek arkadaşım olmasın dedi
-benim de kız arkadaşlarım olsun. bende onlarla senin yaptığını yapayım sonra tekrar sor soruyu dedim
-ama niyet önemli dedi
-namaz kılanların cehennem korkusuyla mı
cennet umuduyla mı kıldığını allah bilir ebru.
benim tek kıblem senken sen başka yerlere dönersen
aşkın cennetinden uzak cehennemlerinde yakarsın beni dedim
-tamam haklısın dedi
-bir daha bu konuda haklı olmak istemiyorum. dedim
-tamam denerim dedi
-seni zorla çağırmadım. zorla kendime aşık etmedim.
ki bu son yaptığın zaten aşık olmana ters bir durum bana göre.
gitmek istiyorsan değişemeyeceğine inanıyorsan durma
ama ben bir daha aynı sebebden dolayı gidersem beni de durdurmaya çalışma dedim
beyler içimi döktüm mü döktüm
rahatladım mı evet
gerisini ona bıraktım
kendiyle yüzleşsin amk.
yine tamam söz gibi şeyler mırıldandı ve yanıma biraz daha yaklaştı
tamam artislik yaptık kıza ama seviyorum da amk
-ebru bana bu konuda söz verme.
yapmak istersen yine yap ama bana önceden haber ver.
sevgilim değilken yapmış olursun dedim
-tamam hakim bey siz bütün dosyaları kapatmışsınız dedi
-evet kapattım. kararımı da verdim. şartlı tahliyesin gönlümde dedim
tahliye sevincini bir sarılmayla kutlamak istedi
birikmiş sinirim geçmediği için
gönülsüz izin verdim sarılmasına
-sen beni kendi yerine koy. beni öyle gördüğünü düşün ondan sonra ver temyize ver. dedim
—kendimi tek koymak istediğim yer yanın. çok seviyorum seni. dedi
-benim de sevmeye devam etmeme yardımcı ol dedim
sinsice sırıtarak dudaklarıma yaklaştı
sonra küçük bir öpücük kondurdu
-böyle mi dedi
-bu taktik hiç aklıma gelmemişti dedim
yine öptü.
özlediğim öpmeler olduğu için
bende yenilgiyi kabul ederek kendi sahasında top çevirmesine izin verdim
bir süre öptükten sonra
-evde yaptıklarımdan çok utandım kusura bakma dedi(soyunması)
-istediğimi sandığın şeyi almaya çalışsaydım bana mani olacakmıydın dedim
-sana daha çok kızardım galiba ama sözümde durabilme şansımın devam ettiğine seviniyorum dedi
ben bir şey demeden
-gördüklerini unutabilir misin dedi
-hiç sanmıyorum dedim pis pis sırıtarak
-terbiyesizlik yapma dedi
-soyunan sensin terbiyesiz olan neden benim dedim
-pişmanım ama dedi
-ben göreceğimi gördüm. sözünü 5 gözle beklemeye başladım dedim
-4 gözle denir ona ama dedi. biraz düşündü
-çok pissin yaaa diye ekledi
yine bir hafif şamar yedik.
yüzündeki utancını göhsümde saklamaya çalıştı
-utanma aşkının sanatı değil miyim. sanat için soyundun varsay dedim. yine gülerek
-kapat konuyu lütfen dedi
-inşallah bir daha ayrılmak gerekmez gördüklerimi tekrar görmek için dedim
ağzımı kapattı. sonra ağzımı kapatmak için ellerinden dudaklarına geçiş yaptı.
gecenin geri kalan kısmında daha fazla da konuşturmadı zaten
sonra eve bıraktım. yolda türlü muziplikler yaparak
uzunca bir sarılma ile veda edip
yarının ne getireceğini beklemeye başladık tekrar başlayan aşkımızla **ertesi gün oldu
ilk mesaj
başlık yok! burası bom boş!