/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 501.
    +6
    "konuşuruz kardeşim, bu zaman kadar konuşmadığımız hata"..gülümsedim, tehlike geçmişti..hatta tehlike geçmek şöyle dursun, rüzgar sanki benden yana dönecek gibiydi, ama neden bahsettiğini hala tam anlayamamıştım o sözleriyle..sustum ve onu sözlerini sürdürmek zorunda bıraktım,

    "ne bileyim ya, pek anlatmak istediğim tarzda şeyler değil, yanlış anlama abi sana güvenmediğimden değil, daha çok şey diye düşünüyorum, hani, "insanlar bunu niye dinlemek istesinler?" sonuçta benim kötü anılarıma katlanmak zorunda değil herkes.."

    "ben dinlerim kardeşim" dedim, sesimdeki heyecan ve hevesi zorlukla bastırarak..lan, resmen mutlu olmuştum..hem de öyle böyle değil, beklemediği anda hediye alınmış bir çocuk gibi..

    başkasının acısından mutlu olmuştum..

    bir başkasının, bana benzer bir acı çekmiş olmasından mutlu olmuştum.."sen de benim gibisin" demişti değil mi? evet..demek ki onun da yaşadıkları da benimkiler gibiydi..

    kendimi, tesadüfen kayıp kardeşine kavuşan bir gezgin gibi hissediyordum..

    sevgili var-yok, ceydaymış, bilmem kimmiş, alper kızar mıymış, arkadaşlığımız bunu kaldırır mıymış felan filan, bütün sorular yalan olmuştu..

    arkadaşlığımızın bunu kaldırmaması ya da zarar görmesi şöyle dursun, onu daha da kuvvetli hale getirebilecek bir durum söz konusuydu..

    bu paralelde konuştum bende,

    "ben dinlerim... hem yok öyle yağma!, sadece iyi günlerde yanında ol, efendim işte gezerken dolaşırken eğlenirken arkadaş olduğunu hatırla filan..kardeşim, asıl böyle şeyleri de konuşmak lazım ki o arkadaşlığın kıymeti olsun aq..yoksa iyi gün dostu olmaya ne var? demi aq?"

    "eyvallah baba büyüksün * ..seni de dinlemek isterim.."

    "konuşuruz kardeşim, hepsini konuşuruz... güzel bir mekan var bildiğim, bu hafta sonu disko yerine, bar yerine oraya gidelim, hem kafaları çekelim hem dertleri, eski acıları itelim, ittirelim aq.."

    "olur, var mı öyle sakin mekan?"

    "var var, kralı var hemde ;)" elimi omzuna attım..

    bu güne kadar arkadaşlar, dostlar, hatta kankalar edinmiştim (bazılarını da kaybetmiş)

    ama ilk defa bir kader ortağı edinmek üzereydim..

    benim ve arkadaşlarımın kederlerine de, sevinçlerine de artık iyice alışkın olan klagib pub umuzun bu hafta yeni bir konuğu daha olacaktı,
    ve o masada bu kez, ilk kez, birbirini gerçekten anlayabilen, çünkü aynı acıyı yaşamış iki adam konuşacaktı..
    http://fizy.com/#s/1aj5ck

    o gece..yani, cumartesi gecesinden bahsediyorum, sorumlukların bir kısmı halledilip, bir kısmı da kenarıya atılmış şekilde, hayatımda ilk kez o derece sabırsızlanarak biriyle buluşmuş * ve benim için artık okulum kadar (hatta ondan daha fazla) tanıdık ve sıcak olan pub a demiri atmıştım..

    ben muhabbeti ağırdan almayı severim, mevzuları bir viraj gibi düşünürsek, virajı hep en dıştan, geniş almayı seven bir adamımdır * * ..o yüzden çoğunlukla rakı masalarını tercih ederim ve o masadan 6-7 saatten aşağı ve bir 35 lik ayarında içmeden de kalkmam..

    ama o zamanlar daha rakı masası kuracak kadar taşağım olmadığı için pub da bira hamallığı yapıyorum..ha, şikayetçi miyim? hiç değilim..

    gene ağırdan aldım, aldık, muhabbeti..dersti, okuldu carttu curttu derken, 3. biranın ortalarında, kafalarımız fondötenini sürüp rimelini çekmeye başlarken, biz de malum mevzuları masaya çarpmaya başlamıştık..

    biraz ben anlattım önce, ona yolu açmak babında,

    yaşadıklarımı paylaştığım (tolga gibi) ya da ona birebir şahit olan (okan gibi) herkes şaşkına dönmüş ve teselli çabasına girişmişti..
    ama alper öyle yapmadı.."anlıyorum abi" dedi.."anlıyorum.."

    anlıyordu..
    damdan düşenin halini, damdan düşen anlıyordu..boş tesellilerde, edebiyat oyunlarında değildi..çünkü hiç bir merhemin, bir zamanlar açılan o yaraların izini tamamen kaldıramayacağını biliyordu.."geçer be abi" diyordu.."geçer"... bir şekilde geçer..kasmaya, kafa yormaya gerek yok, biz paylaşalım yeter..

    ben hikayemin bir kısmını (ve 3. bardağımı) bitirip arkama yaslanmışken, o başladı benim buyuruma gerek bırakmaksızın..

    "2 sene abi.." dedi.."tam iki sene..birinin gerçekten senin olduğunu ve gelecekte yaşayacaklarınızın hayalini, planını kurarak geçirdiğin kocaa iki sene.."

    2 sene mi?

    oha..lan 2 ay bile benim ömrümün 1 yılını gibmeye yetmişti..vay aq..çok dolu bir sandığa çarpmıştım anlaşılan..

    sözlerini desteleyen mimiklerimle baktım yüzüne, "anlat paşam, durma" dercesine..

    anlattı..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster