/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 176.
    0
    63

    sokaktan geçen liseli kevaşelere bile laf atmama engel derecedeydi
    zütlerini başlarını o yaşta öyle kıvırıyor olmaları beni gaza getiriyor olsada
    ben kontağı ebruda kapatmıştım
    o ne zaman yazsa elimden geldiği kadar
    cevapladım
    her saniyemin raporunu verdim nerdeyse
    o da çok hoşnuttu bu durumdan
    gereksiz gereksiz yok şunu yaptık
    yok bu böyle oldu
    yok şu hoca böyle şu derste şunu öğrendik
    ne varsa anlatıyordu bana
    mimar olacaktım nerdeyse amk.
    bunun da makarasını yaptım elbet
    -sahte diploma ayarla beni de mimar yapacaksın sen bu gidişle diye **bende açık öğretim test
    kitablarından alıp sınavın nisanda olmasına
    rağmen çalışmaya başladım
    kıza oku derken kendiminin kalması
    kendimle çelişir di
    ebru iki defa ceyhunun mesaj
    attığını söyledi
    sinirlenmiş olmama rağmen
    hem ebruyu kırmamak hem de muhtemel bir tartışmayla daha çok sinirleneceğimi bilerek
    ne yazdı bile sormadım
    ama ebru ikisinde de söyledi ne yazdığını
    birincisinde alışabildin mi arkadaşım
    ikincisinde arkadaş olduğumuzu sanıyordum hiç cevap bile vermiyorsun
    • *bir süre beraber çıkmış olan iki kişiydiler benim için
    biri çok sevdiğim ebru
    diğeri de ebruya olan sevgimden dolayı nefret ettiğim ceyhun
    ikisinden de uzaktaydım
    birini sevgiyle birini nefretle anıyordum hep
    ebrunun onu unutamadağı için rötarlı başlayan aşkımız
    şimdi arkadaş oluyor olmaları sebebi ile bende korku uyandırıyordu
    ama ne yapılabilirdi ki amk.
    şimdi ben bir nedenden dolayı ebrudan ayrılsam
    o başka biriyle çıksa ebru
    bende onu unutamayacaktım
    bende tekrar onunla olabilirmiyim umudu ile
    nefret ettiğim ceyhun karekterine bürünebilirdim
    günler geçiyor
    kış mevsiminin ilerleyen ayları olması sebebi ile
    yazın biriktirdiğim paralar suyunu yavaş yavaş çekiyordu
    kolay değil di ebruya mesaj yetiştirmek
    mesaj sayısında azaltmaya gitsem
    benden soğuyor mu acaba tehlikesi ile
    ebruyu gereksiz düşüncelere daldırabilirdim
    bu yüzden hiç azaltmadım
    159 karekterin genelde hepsini kullandım mesajlarda
    parasızlık bacak kaslarına fayda sağladı yürümekten
    içtiğim biraları burnumdan getiren göbek erimeleri yaşadım
    bir kaç lüksümden vazgeçtim
    dünyadaki tek vazgeçemeyeceğim kişi için
    alanya bomboştu benim için
    yoldan geçen insanlara bakarken
    bunların da ebru ları var mı acaba diye düşünüyordum**ben bende değildim
    içimdeki sıkıntıları geçici gülüşlerle atlatmaya çalışırken bile
    gülmeleri kesme sebebim
    ebrudan ayrı oluşumun verdiği üzüntünün aklıma gelmesiydi
    alanyada ki hiç bir şey
    telefona düşen mesaj sesi kadar heyecan verici değildi benim için
    o mesajlaşma ve telefon konuşmaları da
    beni hücremde yatarken anamın hapishane ziyareti gibiydi
    konuşuyorduk ama sarılamıyorduk öpemiyordum
    en başlarda ebruyu teselli eden ben iken
    kendimin daha çok teselliye ihtiyacı olduğunu farkettim
    zamanla gülüşlerim kesildi
    suratımdaki ifadeler ot yiyen inekler gibiydi
    yiyor içiyor ama samansı yaşıyordum hayatı
    ebru bir mesajla veya aramayla önüme ot koyuncaya kadar
    ebru her seferinde benim yanımda olmak istediğini söylediğinde
    soktuğumun okulu yüzünden onu geri çeviriyordum
    ama gözlerim her sabah dükkanı açmadan önce acaba
    bir sürpriz var mı diye iyice sağa sola bakıyordu
    ama acabalar bile nafileydi artık
    benim ankaraya gitme şansım kelebeğin 3 gün kanat çırpabilmesi olasılığı kadardı
    göz yaşları ile çalışsaydı otobüsler 3 4 depo fullerdim hayrına
    ama bazı aşklara tecavüz etmiş maddiyat benim de bacaklarımı açmam konusunda baskı kuruyordu
    dükkana uğrayan müşterilere binbir yalakalıkla bişeyler satacam diye uğraşırken
    rehber hanım yine geldi yalnız olarak
    hiçbirşey yokmuş gibi ben dışarda otururken yanımdaki tabureye oturdu
    —işler nasıl dedi
    -ne dediğini anlamıyorum dedim
    -ingilizce bildiğini biliyorum dedi
    -bilmediğimi söylemedim seni anlamıyorum dedim
    -bana öyle davranmasan sana müşteri getirirdim dedi
    -davrandım getirme dedim
    telefonu çıkardım ebruya mesaj attım nasılsın falan fistan diye
    mesaja cevap verirken
    -birşey ikram etmeyecek misin mesela elma çayı dedi
    -turk misafirperverliği yok bende dedim
    -parasını ben vereyim dedi
    -şurdan 50 metre ilerle sonra sağa dön caddeyi takip et karşına cafe çıkar orda harca paranı dedim
    -tam bir züt deliğisin dedi
    sinirlendim kaltağa
    ama sakinliğimi korudum
    -seni hiç kuş yuvasına zütürdüler mi dedim?? tecavüzcü çoşkun bakışları ile(kuş yuvası bir döneme damga
    vurmuş alanyalı bir kaç kişinin hollandalı turistleri oraya zütürüp tecavüz ettikten sonra da uçurumdan
    attıkları yerdir)
    -senin gücün yetmez ona dedi
    -kuş yuvasına zütürmeye gerek kalmadan aynısını yaparım sana dedim
    mal mal baktı
    -git kendine bir tane gibici bul benimle uğraşma dedim
    bir bayana böyle davranmak doğru değildi belki
    hem de turist bir bayana
    hemde çekici olan bir bayana
    ebru olmasaydı hayatımda gibimin verdiği emirlere uyar gereğini de yapardım kıza
    hayat bir torba biber gibidir
    içinde acıları da çıkar
    bazen ilk ısırışta değil de biberin sapına yaklaşınca anlarsınız acı olduğunu
    bundan sonra her bibere korkuyla yaklaşırsınız
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster