/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 176.
    +1
    61

    otobüs kalkmasına yakın orta kapıdan binip ebru beni görmeden orta sıralardaki yerimi aldım
    otobüs kalktı ebru annesi gille el sallaşırken gözü beni arar gibiydi
    360 derece iki üç defa baktı etrafa ama beni göremedi
    annesi gilde sürpriz bozulmasın diye
    el işareti ile beni deşifre etmediler
    alanya çıkışındaki tünellere yakın bir yere geldik
    muavin yaklaştı bilet olayını çözmek ve parayı almak için
    ona kısaca durumu özet geçtim
    -şurdan bir su alda benden zütürüver dedim ** tamam aga hallederiz dedi benim yaşlarımdaki muavin
    suyu ebruya zütürdü sonra beni işaret etti
    ebru bakmadı bile arkaya tersler gibi yaptı istemiyorum suyu tarzında
    bana baktı muavin almıyor dercesine
    vay amk kıza bak arkaya bile bakmadı
    sonra muavin geldi
    elinde suyla dur ben vereyim dedim
    -abi kız seni tanımıyorsa başımızı belaya sokma atarım otobüsden dedi
    -tamam almazsa atarsın dedim
    kıllandı tabi muavin
    suyu aldım yanına kadar gittim
    -bir su içmezmiydiniz hanfendi dedim asık suratına
    ve hatlarını kaybetmiş rimeline bakarak
    o asık suratta oluşan gülümseme
    birisine duyulan aşkın
    paha biçilmez birşey oluşunun sembolü gibiydi
    ne diyeceğini bilemez haldeyken
    -kelebek diyebildi sadece
    -yanım boş gel istersen dedim
    durmadan arkaya yürüdüm yerime oturdum
    arkamdan o da geldi
    millet ne yapıyor lan bunlar diye baksada giblemedim
    -ankaraya mı geliyorsun benimle dedi
    -iki saat daha katlanacaksın merak etme antalya son durağım dedim
    -neyle döneceksin deli dedi
    -senin aşkınla dedim
    -bende ankaraya zütüreceğim aşkımı dedi
    -orda bırakmadan geri gel ama dedim
    -ben nereye gidersem o da gelecek benimle mecburen dedi
    -çok mu seviyoruz acaba birbirimiz dedim
    -ben acabaları kaldıralı çok oldu dedi ** -bu otobüsde de öpüşmek yasaktır şimdi dedim
    ebru gülümserken
    geçen muavine bakarmısınız dedim
    elimi sıktı ebru yine bi tak yiyecem diye
    -buyrun dedi
    -antalyaya kadar atmazsın beni otobüsden artık dedim
    görevi gereği değil içten bir gülümseme ile yoluna devam etti
    o gider gitmez ebru omzuma yaslandı
    -neden geldin dedi
    -bir kere öpebilmek için dedim
    -daha çok üzüleceğim şimdi dedi
    -daha az ayrı kalmış olacağız ama dedim
    -antalyada bende ineyim gece giderim dedi
    -işim gücüm var başka kızlar bekliyor beni dedim
    bacağımda morarmaya sebeb olan bir çimdik attı
    -bu şakaların öldürecek beni dedi
    -hangi şakam dedim
    bir tane daha morarmaya sebeb vermeden elini tuttum
    bir süre sonra antalyaya vardık omzumdayken kafası
    ve ellerimdeyken elleri
    otogara geldik
    antalya yolcularını alırken otobüs
    ebruyu elinden tutup aşşağı indirdim
    o gözyaşları bende onun o haline üzüntü ile bakarak
    şehvetten çok uzak
    bir kaç ayrılık öpücüğünü sıkıca sarılmayla kombine ederek
    otobüse tekrar bindirdim ön kapıdan
    bu defa el sallayabileceği bir sevgilisi de vardı
    360 değil tek bir açıyla bana bakarken
    otobüs hareketlendi
    keşke gözlerim uzağı çok iyi göremeseydi de ağladığını görmeseydim
    havucun faydalarına isyan ettim
    otbüs gitti
    bu defa isyan edecek başka bir durum daha vardı
    iki saat bekledikten sonra alanyaya giden bir otobüs nihayet buldum
    eve geldim
    kış uykusuna yatmış boz ayılar gibi attım kendimi yorganın altına **kalktığımda kış bitmemiş olmasına
    rağmen ayılığım devam ediyordu
    hiç kalkmak istemedim
    birisinin ekgibliği olacaktı takip eden günlerde
    o ekgibliği hissedince telefona da mesaj gelmediğini farkettim
    ben yazdım
    uyanınca haber ver diye
    iş yerine gittim
    dükkanı açtım
    avaralıktan bir nargile yaktım gündüz vakti
    bir grup turist kafilesi geçti
    rehberlerle alışveriş turuna çıkmışlar
    dericidir altıncıdır ufak esnaftır dolaştırıp
    hanut alıyor satıştan rehberler
    benim nargile içiyor olmam geçen turistlerin dikkatini çekti
    onlar mal mal bakarken
    aslan misali sürü arkasında kalmış
    bana mal mal bakan iki tanesini yakaladım
    gelin deneyin dedim
    hemen atladılar
    birincisine nasıl çekileceğini öğretirken
    rehber en dış kulvardan koptu geliyor
    rehber de
    22 23 yaşlarında bildiğin norveçli amk.
    sarı saçlı mavi gözlü zütü başı düzgün bi kız
    -ne yapıyorsun sen bu hijyenik değil şöyle zararlı
    böyle zararlı bütün avrupa birliği kurallarını saydı bana
    • * -daha önce ölen olmadı rahat ol dedim
    turistler biz tartışırken nargileyi çekmeye de devam ediyorlar
    vay efendim bunlar ona aitmiş. yaptığım terbiyesizlikmiş.
    turistleri kandırıyormuşum
    o saymaya başladıkça ayarım kaçtı
    aldım nargileyi turistin elinden
    rehber konuşmaya devam ederken derince çektim doldurdum tüm bronşları
    suratını duman manyağı yaptım
    -sen görürsün seni şikayet etcem kapattıracam sallıyor amk
    kimi kapatıyon nereyi kapatıyon
    amcık turistin biriside sanki
    rehber bana ilanı aşk ediyor gibinde bile değil ne konuştuğu
    -bu nargile kaç para dedi
    -bu rehberi başından sav öyle gel bedava bile veririm dedim
    rehber iyice tilt oldu
    bu arada benim telefon çaldı
    arayan ebru
    rehber ters ters bana bakarken
    -şükürler olsunki her kadın senin gibi değil dedim
    telefonla konuşmaya başladım
    muhtemelen rehber olduğu için biliyordur hitap sözümü
    -merhaba aşkım dedim başladık konuşmaya
    rehber de gibtirdi gitti turistlerle
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster