+12
annem zaten kankanın hası, bahsetmiştim daha öncede.
yani ev ahalisiyle her şey yolunda, her ne kadar ben artık içten içe büyük oranda değişmiş ve tahmin edemeyecekleri şeyleri yaşayıp görmüş olsam da, sonuçta onlar benim biricik ailemdi, yaşadıklarımı unutumaz, ya da silemez, geri alamazdım, ancak dondurabilirdim, evet,
pause tuşuna basar, ve başka bir monitörde, eski hayatımı ve eski beni repeat lemeye devam edebilirdim.
öyle yaptım.
peki başka neler yaptım o yaz?
neler yapmadım ki? neler yapmadık ki?
ilk 3 hafta bu şekilde aile saadeti şeklinde geçtikten sonra, zaten zaman zaman irtibat halinde olduğum liseden arkadaşlarımla bir tatil planı üzerine konuşmaya başladık,
daha önce de demiştim, bursalıyım, evet öyle pek turistik-ekstra-ultra süper tatil yerleri yok ama güzeldir yani bizim oralarda,
neyse,
çocuklarla artık büyük oranda anlaştık, olay ebeveynlerden izin almaya geldi,
eğer izin koparabilirsem, kumlada harika bir 5 gün beni bekliyor olacaktı
tahmin edeceğiniz üzere önce, başta peder bey olmak üzere epey mırın kırın ettiler, ama elim çok güçlüydü,
"yahu anne, baba, ben zaten 8-9 aydır sizin gözünüzden uzakta, kendi başıma yaşıyorum, ne oldu sanki bak, yediler mi beni? ne var işte çocuklarla 3-5 gün takılıcaz"
"oğlum öyle diyorsun da orada yurtta kalıyorsun, senden sorumlu kişiler var bıdıı dıbııdfagfdagndklsangsfdjngfldmfdlgmfdlkagmlm lfkmmfsdgmflgkfdaasflgmfdlşskmg"
"ya anne, burda da hoş marmarise gitmiyoruz, ne olucaz kumla ayağımızın dibi, 1.5 saatlik yol, hem çocukları siz de tanıyorsunuz, öyle serserilik filan yapacak adamlar da değiliz, gidicez, efendi efendi yüzücez, gezicez eğlenicez, gelicez işte"
bu şekilde biraz üsteledikten sonra çaresiz kabul ettiler, çünkü haklıydım. lan orada 5 gün boyunca beni ağaca bağlayıp gibseler bile o 9 ay boyunca yaşadığım pgibolojik sarsıntıları yaşamazdım aq..zaten göreceğimi görmüştüm, o yüzden en kötü ihtimal bile bana koymazdı k, o en kötü ihtimal de anca gibik samanyolu dizilerinde olur, işte misafirliğe giden kızı filan hemen gibmeye çalışırlar, hiç içki içmeyen, bara gitmeyen iyi çocuk bir kere yeminini bozunca hemen anında zütünü başını şişlerler filan ya,
lan öyle olsa memlekette adam kalmaz be..
nihayetinde izni koparmış, tayfayla kumla sahillerine akmayı başarmıştım.
bizim tayfa aslında ben dahil 6 kişilikti beyler, ama biz tatilimizi 3 kişi yaptık. başta öyle herkesi göremeyince biraz hayal kırıklığına uğradım evet, ama gelenler de zaten aramın en iyi olduğu çocuklardı, tanıştırayım, kaan, görkem- panpalar, panpalar - kaan, görkem ;)
şimdi, küçük kumlaya mı gittiydik, büyüğe mi, hatırlamıyorum ama küçük olması lazım, çok merak eden olursa bir ara çocukları arayıp sorarım *swh*. pansiyonun biriyle anlaştık, üçümüze bir oda, ama zaten odaya bi eşyaları yığdık, bir de sadece yatmaya gelicez,
harbiden de öyle oldu, sabahın 9 undan gecenin 2 sine 3 üne kadar sahillerde, kordonda (enfestir kordonu) damsız girilebilen yegane bar olan bilmem ne barda, bir keresinde de kapıda, o akşam tanışmaya nail olduğumuz kızlar sayesinde normal bir barda takıldık.
hayır kimse kimseyi gibmedi sakin olun *
hayatımda ilk defa kokoreç ve midye yedim,
hayatımda ilk kez sahilde gecenin köründe içerek muhabbet ettim,
ayrıca ben tekno müzikle öyle dans edebildiğimi de bilmiyordum aq, öğrenmiş oldum *
kankalarla güzel geçen 5 günün ardında, bunu, her yaz farklı mekanlarda tekrarlamak konusunda sözleştik,
evet belki bazı cool story lerdeki gibi gibiş filan döndürememiş olabiliriz ama çok eğlendik beyler, buna fazlasıyla ihtiyacım vardı, ve bazı şeylerin acısı fena halde çıktı.
üniversitedeki ilk yıllarımızın ardından hepimiz o mehtaplı, sahilde içişli gülüşlü gecelerde hikayelerimizi paylaştık, görkem in ki de fena değildi doğrusu, aq işte benim arkadaşım da benden farklı olacak değil ya..zütler aynı, onlara giren kazıklar aynı..
aslında bu çocuklarla geçen 5 günü de ayrıntıyla anlatmak isterdim, çünkü sahilde ve barlarda yaşadığımız çok komik olaylar var, şu an bu cümleleri yazarken bile hala pis pis sırıtmama sebep olacak cinsten *
ama ana hikayeyi dağıtmak istemiyorum, hem, fazlasıyla geç kaldık bile, ben ellerime biraz hakim olup daha az edebiyat yapsaydım şimdiye 3. yılın ortalarında filan olurduk herhalde.. umarım insanlar neden hemen hemen her gece saat 11-03 aralığında evime kapandığımı yanlış yorumlamazlar * şimdiden taşaklara maruz kalıyorum "bizden habersiz eskort filan mı getirtiyon lan?" "yok be olum tavuk bu, uyuyodur" "adam halı sahaya gelmedi ya" gibisinden.
ama yazmak güzel şey, içimi boşalttığımı hissediyorum, beynimde gereksiz yer kaplayan ne kadar zehirli atık varsa, artık inci sözlükte yer kaplıyorlar sadece, ben buraya yazdıkça, beynimden de siliyorum bir nevi, ee nasılsa yedekledik değil mi? hatırlamak istersek, döner bakarız, okuruz olur biter *
temmuz sonuna doğru, beklemediğim (aslında içten içe beklediğim) bir e-posta aldım,
uzun zaman sonra ilk kez beni bu derece heyecanlandıran bir gelişme oluyordu, e-posta okandan gelmiş,son derece heyecanlı bir dille yazıldığı belli, gülücükler ünlemi ve yazım hatalarıyla dolu aq,
ağustosun başında sonunda iki haftalığına türkiyeye geliyorlar ailecek, bunun 1 haftasında istanbuldaki peder beyin yeni aldığı evinde (e tabi para tak aq) olacak, bir haftasında da akrabalarında, izmirde.
benim plan programımın olup olmadığını soruyor, eğer uygun olursam istanbulda 1 hafta takılmayı teklif ediyor..lan..lan..lan..ben senin allahına kurban be, olmayan boş vakti giberim. kankamla kafa kafaya, baş başa, hem de istanbulda, koca 1 hafta!
hemen onun heyecanına ortak olan bir e-posta çektim, bu türkiyeye gelince telden melden de haberleşicez, olayın detaylarını kesinleştiricez.
tabi ben böyle gaza gelmesine gelmiştim ama sonra bir anda sönüverdim,
lan ben zaten bin bir güçlükle bizimkileri ikna etmiş, ve muhtemelen bu yaz ki tatil ve "arkadaş eğlencesi" hakkımı harcamıştım..
ama bu okandı aq, ve bizimkiler de olayları biliyordu, yani, izin vermeleri gerekti.. vermeliydiler..
konuştum, babam başta güya kesin bir dille "hayır hayır hayır ray ray ray" gibi bir şekilde elini de "yallah" dercesine bir hareketle bana sallayarak, yarı ciddi şekilde reddetti.
sonrasında olaya duygusal yaklaşan annemin, "ama babası niye öyle diyorsun bak arkadaşı ta nerelerden gelecekmiş" minvalli sözleri ve benim altından girip üstünden çıkmam neticesinde, son kozunu oynayarak izin vermek zorunda kaldı,
"iyi ama biz de memlekete gidiyoruz, ayın 2. haftası? gelmicen mi çocuk sen bizle? he? babannenleri mabannenleri görmicen mi?"
"ya baba, siz iki hafta kalmıcak mısınız orda?"
"belli olmaz, duruma göre, 2 hafta-10 gün.."
"tamam işte ben de size orada katılırım, sonra? olmaz mı?"
Tümünü Göster