-
151.
+259Tümünü Göster
• *bacaklarına oturarak diktim topu penaltıya
yüzünü iki elimin arasına aldım göz göze geldik kaleciyle
dikkat dağıtıcı bir kaç hareket yapsada ben onun hangi köşeye yatacağını biliyordum
çok plase bir vuruşla üst doksandan başlayarak bütün ağı kapladı dudaklarım
vay amk. dedim kendi kendime
bu dudakları bırakılır da bu kadar inat edilir mi??
bütün askıda bekleyen öpüşme dosyalarını o gece kapattık
o da gitmek istemedi bende
-iki bira daha alalım mı dedi
-mayayı değil dudaklarını özlemişim dedim
iyiki de demişim yine devam ettik öpüşmeye
bir nefes alma esnasında ebru yine üzüntü moduna girdi
gitme konusunu açtı tekrar
bu ayrılık konuları da hep zamansız defans arkasına atılan toplar gibi
hep beni ofsayta düşürüyordu amk.
yine girdi bile o zamansız üzüntü içine bırak sonra ağlaşalım şimdi öpüşüyorduk ne güzel hey amk yaa
çalıların arkasındaki tavşana neden tüfek atıyorsun bırak çıksın meydana o zaman sık
-sonra konuşşak ebru dedim
-hiç ayrılmayıp hiç konuşmayalım istiyorum dedi bana sarılarak
-ayrılmayacaz söz dedim
-söz verme lütfen başka gerçek bildiklerimden de korkutursun beni senin hakkındaki dedi
-tek sözüm olsun o zaman sana seni hep seveceğim dedim **bir müddet üzüntü modunda sarılarak
oturduktan sonra
havanın aksiyon azaldığı için bizi daha fazla üşütmeye başlaması ve sabahın ben geliyorum demeye
başlaması sebebleri ile
gidelim artık kararı çıktı gönül meclisimizden
kah gittik kah sarılarak durduk
bazen öpüşme durdurdu
bazen sebebsizlik
gizli gizli gözyaşları döküldü ebru tarafından
her damla benim de yüreğimde üzüntü ile göl oluşturdu
içimdeki ona olan yangından sonra
gitmesinin şimdiden ki sarsıntısı ile
krater gölümde vardı artık
evlerinin önüne geldik
gözleri yine doluydu
-ben hep seni üzecek miyim böyle dedim
göz yaşlarını silerek
gülümsemeye çalıştı
derin bir iç çekti ağlamasının artçısı olan
-mutlu yıllar aşkım dedim sarılarak
-herşey için beni bu kadar bekletme lütfen dedi.
sabaha kadar neden bekledin niye saat 12 de mesaj attığımda cevap vermedin dercesine
-ne kadar betletirsem bekleteyim hep senin durağından geçeceğim bunun için sana söz verdim dedim
-aynı otobüse binelim artık kelebeğim dedi
-aynı otobüse binersek başkaları için hep durmak zorunda kalıyoruz.(ceyhun ve elif)
biz en iyisi hususi’mizle gidelim ebrum dedim
seni seviyorum
iyi geceler
yarın uyanma vatkinin ayarlanması ila randevu
ve geceyi son sarılmanın arasına öpücük koyarak tamamladık
ertesi gün oldu o kadar uykusuzluğun üstüne
erkenden kalktım hani belki ebru da kalkmıştır da erken buluşuruz diye
biraz bekledim kalkınca mesaj atar diyesonra dayanamadım.
-şelale ettiğim kirpiklerinin açıldı mı?? dedim gönderdim mesajı
beklediğim mesaj gelmedi
beklemek icap etti kalkmasını
halbuki ben onunla geçecek son gün için santra vuruşuna hazırdım
derken cevap geldi
-tekrar sevildiğini bilerek uyanmak ne güzel dedi
-sadede gelelim buluşacaktık dedim
-hemen çıkıyorum evden dedi
-üstünü başını giy yüzünü falan da yıka yarın sabah da sevilmek istiyorsan dedim
-unutturma sana kızacağım buluşunca dedi
bir kafede ben önce gelmiş bulunarak bekledim
içeri girince vay vay vay diyesim gelmedi desem o güzelliğe ayıp olurdu
-merhaba hoşgeldin dedim
sinsice geyik başladı(her konuşmanın sonunda gülümseme var çaktırmadan)
-hatırlat bakayım dedi
-dur kızmadan biraz bakayım şu güzelliğe dedim
-güzelliğim için mi seviyorsun dedi
-otursaydın dedim
-cevap ver kelebek dedi
-valla güzelliğin için değil hem sen çok güzel değilsin ki dedim
-niye seviyorsun o zaman dedi
-babanın paracıkları için tabi ki dedim
bu espriyi çok rahat yaptım. çünkü eğer para için seviyor olsam
babasının teklif ettiği okul parasını alırdım.
her gittiğimiz yerde parayı ben ödemezdim
bi de demezler mi kadın erkek eşit beni hasta ediyorlar amk.
neresi eşit amk. kadınları el üstünde tutuyoruz
siz hiç kadın su tesisatçısı, itfaiye eri, elektrikçi, kasap vs. işçisi kadın gördünüz mü türkiyede
ama avrupada ben gördüm
oturun çalışmayın diyoruz o ayrı
arasıra kadına dayak atan sığırlar da var ama onlar zaten delikanlılıkla aynı seviyede değilller ki
kadınlarla olsunlar amk. denyoları
-fiyatını söyle babama çek kestirip hayatımdan çıkaracağım seni dedi
—çeki alınca bara içmeye gidip sarhoş olup yine seni bekleyebilir miyim dedim
-amacın para değil mi iki katı fiyat söyle kendini ucuza satma o zaman dedi
-zengin olursam seni babandan alabilirmiyim dedim.
-beni benden alan kelebeğe bak sen ne kadar uyanıkmış. beni eşantiyon niyetine kullanırsın sen
güzelliğimi beğenmiyorsan dedi
-ya tamam biraz güzelsin de tipim değilsin dedim
biraz alınmaya başladı kızdığını farkedebiliyordum
-tipinden başlatma bana, kendine aşık etmeden önce neden söylemedin dedi
-bana aşık mı oldun sen dedim
-evet dedi. utanarak
-aşk ne ki senin için dedim
beni benden alan tasfiri yaptı
-sana katlanmaktır bence aşk dedi
tabi içten içe alındım pekde haksız sayılmazdı
tam aşk eziyeti bir adam sayılırdım ona çektirdiklerimden sonra
-katlanma o zaman dedim
derin bir off çekerek
-aşk sana katlanırken sabrın alasını çekmektir dedi
-sabretme o zaman dedim makaraya vurarak
-iyi ben gideyim o zaman bensiz daha mutlu olacağa benziyorsun dedi
-biraz daha katlan bana biraz daha sabret aşka yalancı çıkma dedim
-gitmesem mi acaba bir gün daha ankaraya dedi
-zaten blöfü yaptın sen bana dönmezsen gitmem diye dedim
-gitsemde burda kalacaktım hep dedi
-burası romantizm için fazla kalabalık
garsona sorsam mı acaba öpüşmenin cezası kaç para diye.
parası neyse veririm babandan alacağım çekle dedim
-bu şartlar altında seni uzunca bir süre öpmek istemiyorum kelebek dedi
-neden dedim
-güzel değilmişim. para içinmiş sevgin.
sinirimi bozuyorsun
neden? diye sorunca utanmazı da ekledim senin karekterine dedi
-gerizekalı öküz ve salak’ın arkasından attığın iki tokatla kıyaslayınca kendimle gurur bile duyasım geldi
dedim
-ama hakettin dedi.
başlık yok! burası bom boş!