/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 176.
    +12 -2
    yurda yürürken okan la biraz, "nispeten daha özel" konuşma fırsatımız oldu, biz yurtta filan da devamlı beraberiz ama etraf kalabalıkken her şey konuşulmuyor malum.

    ondan önce davranıp, o mine konusunu açmadan ben ceylin konusunu açtım,
    "biraderimm? ne işş?" diye gırgırlı bir giriş yaptım,

    bu yok mok dedi, "oğlum, kız güzel sonuçta aq, herkes nasıl hissediyorsa ben de aynı hissediyorum yani, güzel kızı herkes beğenir" deyip geçiştirdi.

    ben "yoo ben senle aynı düşünmüyorum mesela" deyip gülerek sıkıştırmaya çalıştım ama kendi kazdığım kuyuya düşmüştüm,

    "evet kanka belli o zaten, ne iş bu sarı kız?"

    sarı kız deyince aklımıza inek geldi aq yattık yerlere gene gülmekten..lan bu adamlayken hep böyleydik işte, sanki içmeden sarhoş, çakırkeyf gibiydik..muhabbetlerimiz öyle akıcı, öyle gırgır, öyle içtendi..hele bir de içerken ki muhabbeti düşünün beyler *

    yalan söylemedim,

    "hoş kız abi" dedim.."hoş, iyi..ama yok yani..benden tövbe o işlere biliyorsun..ben takılırım, olursa gezer dolaşırız..ama yok yani..bitti o işler..aynı kazığa iki defa oturamam ben..daha ilkinin bile tam olarak kıçımdan çıktığına emin değilim.."

    gene ciddileşmişti muhabbet..

    -"bir şekilde geride bırakmak zorundasın be kanka, yani biri öyle diye, bütün kızlar öyle olacak değil ya? belki bu senin kendini kurtarman için verilmiş bir şanstır sana?"

    -"abi aynı riski bir daha alamam ben..diyorum ya, takılırım işte..bağlanmak yok..zaten sadece bir hoşlantı, bir beğeni var yani, hani şu senin ceyline olan cinsinden * "

    gene güldük biz, bu enseme bastı tokadı filan..

    -"iyi bakalım..takılın..takılın da, bence bu kız farklı, yani daha olabilir gibi"

    -"hassgibtir ordan, aynısını ayşen e de söylüyordun, amk şom ağızlısı.."

    böyle deyince biraz bozuldu bu, herhalde ayşen konusunda benim o derece dağılmamda kendi verdiği "olacak bu iş" telkinlerinin de etkisi olduğunu düşünüp kendini de suçluyordu..

    ben mevzuyu değiştirdim,

    -"ee kanka bak ben anlatıyorum açık açık, sen sanki bir şeyler gizliyorsun, bak ayıp oluyor haa" dedim, tekrar topu ona attım.."ne iş ceylin le? doğru söyle bak?"

    bu gene inkar etti,

    "abi ceylin le alakası yok, evet bir durumlar var ama onla alakalı değil, anlatıcam bir ara geniş zamanda söz"

    yurdun önüne gelmiştik, ben de daha fazla üstelemedim,

    gece biraz daha takılıp yattık,

    karanlık odamda, yatağımda tek başına kalmışken, bu sefer diğer gecelerin aksine beni boğmak için bekleyen karabasanlar ve kötü anılar yoktu..minenin yüzü aklıma geldi..evet, onun hayali beni savunuyordu..

    telefonu çıkardım, numarayı bir test etmek lazımdı,

    "selam? nasıldı partiniz?"

    mesajı gönderip, heyecanla beklemeye başladım..nihayet gecelerimin zindana dönüşmesinin önüne geçecek, biraz olsun güzel düşünmemi sağlayacak bir meşgalem olmuştu artık... oldukça hoş bir meşgale hemde..
    takip eden panpalarıma iyi geceler,

    yarın gece görüşmek üzere, öptüm gözlerinizden ;)
    selamlar arkadaşlar,

    bu gece milli maç dolayısıyla gene ara verelim, zaten aşırı yorgun hissediyorum.

    yarın arayı kapatmaya çalışırım.

    takip eden panpalarıma iyi geceler, yorumlarınızı paylaşmayı esirgemeyin *
    @428 olum dışardan beni de okuyunca bu kadar komik mi görünüyor lan yerlere yattım *

    yarın görüşmek üzere ;)
    iyi geceler arkadaşlar,

    15 dkya geliyorum, 3-5 part atıcam inş.
    şarkımız gelsin önce,

    http://fizy.com/tr#s/1tgwjw
    gecenin karanlığı, yatağımın sıcaklığı ve beni üzerimdeki yorgandan daha çok ısıtan başka bir sebep daha,

    mine nin cevabını beklerken yeniden hayatımda bir şeylerin, bir nebze de olsa yoluna girebileceğini düşünmüştüm,

    düşerken tutunabileceğim bir dal, zifiride önümü aydınlatan bir fener gibi bir anda, hiç beklemediğim şekilde karşıma çıkan bu uçarı kızla, gerçekten de bir şey yaşayabilir miydik?

    ben böyle düşüne durayım, beynimin içinden tatlı hayallerimi bölen, itiraz dolu uğultular yükseldi... "sen kaybedensin oğlum istenmeyensin..

    tam gene kaotik düşüncelerin ağına dolanmak üzereydim ki telefonumun titreyişi beni o kötücül anıların arasından çekip kurtardı,

    "iyi geceler * . daha yeni bitti, sınavlar öncesi epey eğlendik bu gece * ) . sen yaptın?"

    hımm..

    ilk mesajlaşma için fazla iyimser ve coşkulu.. tıpkı yüz yüzeyken olduğu gibi... acaba, herkese karşı mı böyle?

    ben de fazla iyimser davranıp, "iyi ya napayım, seni düşündüm" yazabilirdim ama henüz o level e gelmedim beyler.. daha az önce re-spawn olmuşum zaten, elimde su tabancasıyla gezer gibiyim..

    "iyi olmuş ya, ben de kutluyorum arkadaşınızın yeni yaşını * . bizde çıkar çıkar çıkmaz yurda geldik, biraz oturduk, geceyi kritik ettik filan * (burada bir yavşama var dikkatinizi çekerim) o zamanlar elimden gelen en iyisi buydu beyler . şimdi de ne yapsak da şu hafta sonu geçmese diyoruz * "

    bu mesajı yolladım,

    yollar yollamaz da pişman oldum..lan,

    kız ne güzel senli benli konuşuyor, sen niye salak gibi biz miz diyorsun aq? hadi onu geçtim, gibik arkadaşının doğum gününden sana ne?

    ama ne yapayım beyler.. ayşen yüzünden o kadar alışmışım ki böyle dolaylı yazışmaya..
    resmen biri bana: "gel beni gib tsigalko" dese,
    ben, "ya işte evet yani nasıl da gibişiyorlar o ferrelarda, sen hiç gibiştin mi?" diyeceğim..o derece mallık var..

    neyse, dediğim gibi, öyle konuyu dağıtıp sen-ben den uzaklaştırdım diye pişman oldum.. bunun mesajı bekliyorum..
    mesaj geldi,

    eh beklediğim kadar olmasa da kötü etmişim beyler..

    "tamam söylerim * .sorma, bizde onu konuştuk, şu sınav haftaları çok stresli, ben de hiç gelemem strese ama bir idare etmek zorundayım * . doğru biz de konuştuk geceyle ilgili, iyi oldu valla hem insanlar tanışmış oldu hem de eğlendik * "

    evet gördüğünüz gibi bana her hangi bir soru, pas vb. atılmamıştı bu mesajda. çünkü ben az öncekini resmen taça vurmuştum.

    biraz daha edebiyat yapıp iyi geceler diledim,

    o da yurda bıraktığım için tekrar teşekkür etti ve tanışmaktan memnun olduğuna dair kibar cümleler kurdu.

    o gece uyudum.. evet aq nihayet uyudum şöyle az biraz huzurla da olsa..

    ve artık uyuyabilmeye başlasam da iyi olurdu çünkü final haftası gelip çatmıştı, her ne kadar bu sefer vizelerdeki parlak performansıma ulaşamayacağım kesin olsa da en azından sıçmamak için, hadi sıçtın, sıvamamak için biraz uyku ve notlara da bir miktar göz gezdirmek gerekliydi..

    yurt ortdıbını bilenler beni anlayacaktır,

    beyler o haftasonu çalıştım filan evet, ama yani, hani çalışmak haricinde de başka ne yapılırsa yaptım anasını satayım,

    toplu ferre seansından tutun * uzun eşşeğe, çiğ köfte partisinden tutun da koridorlarda hentbol topuyla yakar top oynamaya varıncaya dek ne kadar hayvanlık, hurdalık, hırdavatlı, eğlence varsa yaptık..

    pazartesi sabah 10 da ilk sınava bir girdim ki, hamur gibiyim aq..

    he he ulan şimdi yazarken hala gülüyorum ya..

    bu kritik ama zütümüze salladığımız sınav haftası boyunca, elbette ki kendince ağlar örmekle meşgul olan kader, yine rahat durmayacak ve belki de bir çok olayın fitilini ateşleyen o manidar sahneyi gözlerimin önüne sunacaktı..

    çarşamba günü,

    sınav saat 10 da gene ama ben biraz erken gelmişim ki az daha bakabileyim zira yurtta kop kop devam ediyor..

    boş sınıflardan birine girdim, daha doğrusu boş sandığım sınıflardan birine,

    tabi neler göreceğimden haberim yok aq..sabah sersemliğinin de etkisindeyim hala, daldım sınıfa...
    bir baktım sınıfın ortasında üç tane zenci çıkarmışlar malafatı öyle duruyorlar... *

    neyse, poor a da selam olsun ;)
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Ayraç
      Ayraç
      ···
    2. 2.
      0
      Suraya park
      ···
   tümünü göster