-
51.
+1tavugu parcalara ayirip, kazana atiyoruz, diger parcalarla beraber. biraz once tavuga aciyan genc kizlarin agzindan salyalar akmakta, ve hepsi pisse de yesek diyorlar. ne oldu lan 1 saat onceki empatiye nere gitti. bunu 1997 de ankara haymana daki ross-koytur tavuk yetistirme ciftliklerine amcamin oglunu ziyarete gittigimde anlamistim. ciftlige girmeden uzerimize tulumlar gecirilip, sonra en az 30 sn ilacli gaz puskurtuyorlardi bize. amac; iceriye mikrop tasimayalim, her tavuk sigabilecegi kadar kafes icindeydi, arkalarina donmeleri bile imkansizdi. dehset bir koku genizleri yakan, 1 ayda 1.5 kiloya ulasacak sekilde besleniyorlardi. yemler ingiltereden geliyordu, sizinde bildiginiz gibi safi hormon. ben cok tavuk kesmistim, ama orda olanlari agzim acik izliyordum. 24 saat isiga maruz birakilmis tavuklar, artik yumurta veremeyecekleri duruma gelince, kesim haneye gidiyordu. kesimhane de kimsenin tavugu kibleye cevirip bismillah dedigi yok. hepsi gagalarindan bir yere asiliyor, ve o platform ilerliyor. karsida elektrikli bir testere var. kanatlari cirpina, cirpina testereye dogru ilerliyorlar. kafasi kesilen bir sure cirpindiktan sonra kaynar suyun icine giriyor. ve emekci kizlar tuyleri yolmak icin hazir bekliyor. iste mutfaginiz da ki tavuk kardesin hikayesi bu kadar. dog 24 saat igib altinda dur hormonlu yemleri ye, yumurtlayamayacak duruma gelince kafani kessinler. mutfaklara meze ol. ha sunu demeyin bana, vejeteryanmisin lan? yok tavuk reyis en lezzetli menulerden biri benim icin. ama ben tavuk yerken civciv reyis diyecek kadar yavsak degilim. yani en azindan kendimi kandirmiyorum. ha burdan civcivlerde olsun mesaji cikarmayin, benim amacim ikiyuzluluge dikkat cekmek.Tümünü Göster
adina artik yahnimi dersiniz baska bir sey mi? koku her yani sarmis durumda. bizim yasli cift bile yemegi bekliyor. iftar oncesi ekmegin bile sucuk gibi kokmasi gibi bir durum. mark zuladan ekmek bile cikartiyor. orgazmin en siddetlisi kazanda kayniyor. pavlovun kopekleri gibi uygun zamani bekliyoruz, salyalarimiz aka aka. acliktan etrafta ne var diye bakmiyoruz bile. kazan kayniyor biz izliyoruz. yetkili benim ve ben soyleyecegim son sozu yemek hakkinda. tavuk ilik gibi olmus, tamam gencler hazir diyorum. herkesin tabaginda, yemegi hazir. tam yiyecegiz, mark, durun babamiza dua edecegiz diyor. sadece filmlerde izledigim bir sahne, lan ne duasi birak dalalim diyorum icimden. eleman anlamadigim ve anlamakta istemedigim birseyler deyip, ardindan amen diyor. hep beraber amen diyoruz. tavugun kemiklerini bile es gecmiyorum. iste gercek orgazm, her isirikta ayri bosaliyorum.
iste o anlardan birisi daha, uzaginda kaldigim seylerin, ileri derecede duyumsanmasi. herkes oh superdi derken, ben cok baska bir alemdeydim. zevkle aciklanamazdi bu, bu zevkten de ote birseydi. yemekten gozumu aldigimda, etrafimda es gecktiklerimi goruyordum. ne kadar fakirlerdi lan. ama tavuklarini paylasmislardi bizimle. para da teklif etmistik ama, burda para gecmiyordu. ne verecektik lan biz bunlara. mark gel beni gib desem gibi de kalkmazdi zaten. lan borclu olupta odeyememek ne zor bir seymis. dedim gencler geceyi burda geciriyoruz. zaten cevap verecek durumda bile degildiler. mark a donup arabada uyuruz size zararimiz olmaz dedim. sandalyesinden ayaga kalkti, elini cebine soktu, ben birseyler soyler diye bekliyordum, disari cikti. ister istemez teyzeye dondum, bosver cevap vermiyorsa kalin. istemeseydi zaten git derdi dedi. lan anadoluyu cok uzakta biraktim saniyordum. ama karsimdaydi, sesini cikarmayis evet demekti burda da.
dis kapinin isigi altinda ince bir dal gibi duruyordu mark. gidip te konusmaya calisirsam cevap vermeyecekti. zaten bende o an in ustune cesaretimi toplayamadim. gotum yemedi neyin var genc demeye. zaten o da merakli degildi anlatmaya. yasadiklarini yere bakarak, tahmin sansimi kullaniyordum. ne kadari dogru allah bilirdi. teyze bizim genclere uyuyacak yerler ayarladi. ben minibus ta uyumak zorunda kalacaktim. mark in belki binlerce kez kat ettigi yoldan yuruyerek, tr de hic tanik olmadigim bortu bocegin senfonisi esliginde, arabaya yoneldim. kapiyi actim ve esigine oturdum. nerden nereye, hadi gotun yiyorsa bu bocekleri anla. hersey ne kadar yabanci geliyordu. icerde biraktigim anadolu ictenliginden ote her sey yabanci idi. boceklerin sesi bile. dedim yok panik atak gecirecek luksun yok burda kendine gel ve toparlan. aklimdan gecmedi degil, bir kangal kopegim olsun. burda olayim, geceleri bu bocekleri dinlemek benim sorunum olsun. bir duraktaydim, susurlukta tost yiyip ayran icmek gibi degildi. yarin guzel bir gundu, cunku mark bana ciftcilikten dem vuracakti.
başlık yok! burası bom boş!