/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +2
    16

    kumar halledildi. bırakıldı. muhtemelen ebru sayesinde 54 çocuk yarın sevindirilecekti. günah çıkartmış
    gibi temizlenmiş hissediyordum kendimi.(yanlış anlamayın elhamdülillah müslümanım)diğer esnaflar
    tarafından takdir topladık.en önemlisi ebru dönüşte bana mutlaka haber ver demişti.
    daha gelmeden yolda yazdım mesajı 10 dakikaya merkezdeyim diye.
    -bende evden çıkıyorum falan yere gel yorgun değilsen dedi.haa fren en ortadaki bu arada diye maytabını
    da geçti
    dediği yere gittim. hemen hemen aynı zamanda geldik. geldi direk sarıldı bana. sıkıca
    içim titredi. ayakların spagetti gibi birbirine dolanıyor hissettim. dizlerimde trabzon sporlu giray
    tarafından sert bir faule maruz kalmışcasına derman kesildi.bi an acaba futbol hayatım bitti mi acaba
    dedim. demedim tabi lan şaka amk. bi andan sonrasını okumayın.
    bende ona sıkıca sarıldım.
    bir müddet öyle kaldık.ben gayet mutluydum. sabaha kadar sarılabilirdim. boyu da benden 10 cm civarı
    kücük olduğu için saçlarının mis kokusunu rahatça içime çekebiliyordum omzuma yasladığı başından
    durup durup sıkıca sarılıyordu.,
    -yarın karnın acıkır mı senin dedim
    omzumdayken güldü.
    -gitmiyeceksin bi daha degil mi dedi[kumar oynamaya]
    hafiften araladım kendimi ondan gözlerine bakarak
    -söz dedim.
    biraz daha öyle kalsak kesin gözleri kapayıp dalacaktım dudaklarına ama
    çok sevindimi derken sarıldı yine.

    sonra yürümeye başladık.yan yana elimi eline atacam ama elim ayağım tutmuyor ki amk heyecandan.
    erkek kardeşinin durumunu sordum. anlattı.
    anlattı da ben dinlemiyorum. kulağımı veremiyorum. inanın ne dedi hala hatırlamıyorum. nasılmış
    kardeşim dese cevap yok
    -yarın dedim yemek dedim.
    -tamam dedi öğlen e randevuyu aldım kızdan.
    şimdi çıkıyormuyduk lan biz. zaten bu çıkma olayını da çözmüş değilim. kıza direk benimle çıkarmısın
    denir mi amk.
    -ama ben ısmarlarım sen paranın hepsini harcamışsın anlaşılan dedi.
    -olmaz ben bi koşu kahveye gider yine üterim onların parasını dedim.
    ters ters baktı ve ilk aptal kelimesini orda kullandı gülerek.
    bas baya samimi olmaya başlamıştık.
    -ben ısmarlamazsam gelmem dedi.
    -bende turist kızlarla giderim dedim.
    ikinci aptal da duyuldu. -kızları da getir dörtleriz kaybeden ısmarlar o zaman dedi.
    bu konuşmalar geçerken karnımın içinde gülme krizleri oluyor ama gülmüyorum zor tutuyorum kendimi.
    sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
    -teke tek oynayalım hep sen kazan dedim.
    -ikimiz oynayıp ikimiz kazanacağımız başka bi önerin yok mu dedi.*aşk+
    -var ama oluşum içinde henüz galiba dedim.
    sessizlik oldu.ben yine kırmızı.o bakacak yer arıyor.
    -ne kadar vaktin var dedim.
    -max 30 dakika. dedi
    -30 dakika da ne yapılabilir ki dedim
    göz göze geldik bir an bunu derken.. oldukçayakındıkda nefesler tutuldu. hazırmıydık acaba? birbirimizin
    gözlerine bu sorunun cevabını arayarak bakarken…**evet öpüşme için ortam hazırdı. şartlar müsaitti.tek
    yapılması gereken gözleri kısarak bi kaç mm yanaşmaktı.
    öyle de yaptım.ama o gözleri aşşağı kaçırarak boynunu aşşağı büktü.
    konuşmadan şimdi olmaz dedi bir nevi.
    çok da üzüldüğüm söylenemez.ilk bi kaç saniye üzüldüm evet.ama sonra takdir bile ettim denilebilir.
    turist kızlarla aynı geceye çık konuş öpüş gibişi sığdırdıktan sonra ebruyla olayların biraz daha yavaş
    gelişmesi daha çekici geliyordu bile diyebilirim.
    —ben gideyim artık dedi.
    fazla da zorlamak olmazdı. tamam dı amk işte.
    ben yaşamak istediğim duyguların aslında bunlar olduğunu hissediyordum.bi kız bana değer veriyor.
    hemde benim de ona değer verdiğim birisi.
    yanımdayken heyecanlandırıyordu beni
    illaki tuttuğun karıyı gibmek mi amk olay?? ** o ben gideyim artık dediği zaman durdum.180 derece geri
    dönerek evleri istikamine doğru yürümeye devam ettim.
    hiç bişey demeden yürümeye devam ettim. orda ayrılalım istemedim aslında.en azından evine kadar
    yürüyeyim
    yana yana yürür duruma gelinceye kadar bir kaç büyük adımla yaklaştı bana
    evleri mahaline girdiğimizde
    durdum..
    -ben bu yoldan gideyim. dedim
    tehlikeli bölgede olabileceğimizi düşünüp kızı zor durumda bırakmamak adına sarılma girişiminde
    bulunmadım.
    -bir sarılma alacaklıyım dedim. etrafa bakarak burda da kucaklanılmaz ki dercesine.
    o bana sarıldı.
    -tamam alacağın devam etsin dedi. hafif bi gülümseme ve sevgi dolu olduğunu sandığım bakışlarıyla.
    döndü, gitti.
    ve yola koyuldum
    • *eve gelmeme yakın bi mesaş geldi
    -sana borçlu olmak güzel sey yazıyordu.
    -esas güzel olan senin hayatımda olman dedim.
    dedimde sanki biraz erken demişim hissine kapılmama sebeb olan bi durum oldu. mesaj a cevap gelmedi.
    erken miydi lan binler.
    ben aslında ona
    tüm kalbimi çok yüksek faizle sana versem ömür boyu ödeyemesen demek istercesine doluydum ona
    karşı duygusal bağlamda.
    acaba ertesi günki yemeği de riske mi atmıştık korkusuyla yattım.
    bu arada beni tükürüklü şamar manyağı yapan binten de haber yoktu. aklımın bir kenarında o da vardı
    hep. daha bi de onunla uğraşacaktık amk.
    geçen süre zarfında hiç görememiştim onu. geberdi miydi lan yok. keşke amk. nerde??
    yarın ola hayrola
    sabah kalktığımda 1 mesaj alındı yazıyordu konuşmamız lazım. diyordu mesajda. ebrudan gelmişti.
    mesajı gönderme vakti oldukça geçti.
    yine bi takluk mu çıkmıştı amk. ne güzel sevgili olma yolunda ilerliyorduk.
    -ne zaman istersen. dedim
    -yemek konuşmamız için bahane olsun dedi.
    -konuyu sorsam diye. gönderdim tekrar.
    -sabretsen. diye cevapladı ne denir amk. bekle diyor işte.
    karnımda sancılarla yemeği bekledim. adamın aklına binbir türlü şey geliyor amk.
    yemek vakti geldi. restoran dışında bekledim. geldi. beraber restoranın üst katına çıkacakken tahmin edin
    gözüm kime takıldı
    şamarcı bine
    bize bakıyor ama özellikle bana hemde ne bakış amk.
    kızın haberi yok tabi. bilmiyor ki amk olayları. kızın bu binten haberi bile yok. kendi başına aşık olmuş
    beynine gibtiğim.
    kız önde yürüyor üst kata doğru. bin bana bakıyor.off amk off. kalsam hadi ne oldu diyecek. gitsem ayrı
    dert
    bak şimdi ebru şu karşıdaki bin beni seninle konuşmama konusunda uyarmıştı mı diyecekttim?? denmez
    tabi
    zamanlamanı gibeyim baht.
    amk zaten kızla konuşacaklarımız kapalı kutu.
    bu yüzden zaten tedirginim bi de bu bin işi extra extra large yaptı amk.**anlayacağınız önümde bir yannan
    vardı beyler.
    üstüne mi bastık ,yan mı bastık, zütümüze mi kaçacak yoksa benim yaptığım yarrağa donsuz
    koşmakmıydı??an itibari ile bilmiyordum.
    çıktım yukarı ama çıkarken bin hala bana bakıyor amk. şimdi bile hatırlıyorum o suratının halini. sanki
    sülalesine orgy yapmışım. beni gibecek ama gibsede hırsını alamayacak gibi.
    oturduk. moralimi durumumu az çok tahmin edebiliyorsunuz.
    derkan garson menüyle geldi.
    ne yer ne içer faslını aynısından bende ile geçiştirdim.
    açlık maçlık kalmadı bende
    garson gitti.
    ve kaldık mı masada yalnız. **o bini görmemiş olsaydım çok büyük bir heyecanla hemen sorardım ne
    konuşacağız diye.
    ama aklım bölündü.?yarısı bende yok
    bende bu durumda sessiz kaldım ilk konuşsun diye
    zira ikinci bir şok için hazır değildim.
    -durgunsun diyerek söze girdi.
    -uslu çocuk olmaya karar verdim dedim
    -bak şimdi uslu çocuk dedi
    çok heyecansız baktım. sanki çok hastaydım da doktor öleceğimi söylemek üzereydi.
    -nasıl anlatsam bilmiyorum dedi.
    ama lafları duyduktan sonra bana hiç öyle gelmedi.bas baya çalışılmıştı ne söyleneceğine.
    -öğrenince anlat o zaman dedim.
    -korkuyorum dedi.
    -bende dedim
    ama muhtemelen farklı şeylerden korkuyorduk.
    lafa başladı beyler
    burdan sonrasını kesintisiz anlatıyorum yani kızın söylediklerini

    • *kızın söylediklerini kesintisiz yazıyorum
    -dün gece bir şeyin farkına vardım.
    senin hakkında nerdeyse hiçbirşey bilmiyor olmama rağmen
    hiç hazır olmadığım ve istemediğim halde
    arkadaşlıktan öte gittiğimizn farkına vardım.
    discoda ki sarhoş halin ancak gülüp geçeceğim biraz da dalga geçeceğim bir insan tipiydi.
    halbuki kendime çok fazla güvenmişim.
    hiç birşey olmaz bana diye sadece kendimi kandırmışım aslında

    -hani sigara içer insanlar. muhabbetti olur başlama bırakamazsın diye.
    sende kendi kendine dersin ben istediğim zaman bırakırım iradem sağlamdır benim diye düşünüp
    kendine güvenipte tiryaki olduktan sonra çok geç kaldığının farkına varırsınya öyle bişey işte
    biraz daha açık konuşmak gerekirse yolda önümden geçsen dönüp tekrar bakacağım biri değilsin
    ama zaman işte. yada alışmak bilemiyorum
    su toprağa alışırda balçık yerine göl olur derdi büyükannem haklıymış

    • *dur yaa dur amk.bi nefes al.dönem ödevi gibi çalışmışsın amk. gece boyunca bunları mı yazdın.dur
    beynim gibişti ebru. zaten bağlanmışım amk sana bi de bu kadar ilgi çekici olup daha fazla acı çektirme
    olmayacaksa gibtir et gideyim.aç da değilim zaten.bu kadar zor cümleler kurma.ne diyom amk. derken
    kendi kendime yemek geldi.ama belli ki daha konuşacaktı.
    yemek bi şekilde yardımcı gelmişti bana. elimi ayağımı nere koyacağımı şaşırmıştım amk. şimdi bi çatal bi
    kaşık bi de yemek meşgalesi vardı ellerim için
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster