-
1.
0Kapı açılana kadar adeta kendimden geçmiştim. Süleyman bakışlarını bana doğrulttu;Tümünü Göster
- Abi girmek zorunda değiliz , başka mekan mı yok koskaca Kıbrıs'da?
- Sen hiç Yavuz abini tanımamışsın koçum.
Karşılıklı gülüştük , aslında mafya falan değildik. Silahı olan paralı adamlardık sadece. Ama para bu ülkedeki en büyük güçtü , ve bizde fazlasıyla vardı. Süleyman'ın kapıdaki korumaları ayarladığını düşünürek direk aralarında sıvışmaya çalıştım ancak ikisi de karşıma geçti. Süleyman hemen müdahele etti ama adamlar geçmeme izin vermiyordu. Süleyman korumalarda birinin cebine 200 kağıt koydu ve sırtını sıvazladı. Süleyman gülerken adam elini arka cebine zütürdü ve Süleyman'ın verdiği parayı göz hizamıza kaldırdı. Parayı yırttı ve ayağımızın dibine fırlattı. Süleyman tam ceketinden silahını göstermek üzereyken o sesi duydum ;
- Vay , vay ,vay Deniz'im! Sen hiç buralara uğrar mıydın ya? Oğlum çekil şurdan , o gecemizin konuğu.
Garip olan iki şey vardı , bana racon kesmemişti. Ayrıca gecenin konuğu demişti. Geleceğimi biliyordu. Süleyman'a manalı şekilde bakarak derdimi anlatmaya ve çıkmamız gerektiğini söylemeye çalıştım , ama nafile! Aklı beş karış havada etraftaki kadınları kesiyordu. Geri dönmek için adamımı attım ama yine gibtiğimin korumaları önümü kestiler. Geri dönüş yoktu , bu gece bi taklar yaşanacaktı. Muhammet eliyle köşede özenle hazırlanmış masayı gösterdi ;
- Bak orası sizin , keyfinize bakın. Bu mekan sizin sayılır. Yabancılık çekmeyin hiç.
Tahmin ettiğiniz gülüşü yaptı , işler hiç de iyiye gitmiyordu. Masanın yanında duran garsondan rose şarap istedik , sarhoş olmaya hiç niyetim yoktu. Üzerine çok geçmeden numaramı verdiğim kızlar geldi , şu muhtemelen Muhammet'e çalışan kaşarlar hani. Sarışın , açık tenli , iyi fiziğe sahip olan kız gelip yanıma oturdu. 2 kadeh sonra kız dizimin üzerinde oturuyordu. Yanlış yapmıştım , ayakta kalmam gerekiyordu. Artık son kadehim olduğunu , bu gecelik bu kadar eğlencenin fazla bile kaçtığını söyledim. Üzerimdeki hatun elini masaya zütürdü , kadehi aldı ve ;
- Hadi Yavuz , bak bu son. Kırmayacaksın herhalde beni?
Tabi bunu söylerken o malum gülüşü yapmayı ihmal etmedi. Kadehi kafama diktim ve kalkmaya çalıştım. Ama dizlerimin bağı çözülmüştü , gözlerim kararıyordu ve başım çatlıyordu.
. . .
başlık yok! burası bom boş!