-
1.
0Yıllardan 2009 veya 2010. Mekan : Kıbrıs.
5 yıldızlı otellerden birinde kalıyorduk. Süleyman içeriye telaşlı şekilde girdi ;
- Yavuz abi , baskın yedik abi , kaçın abi...
Biz daha n'oluyor diyemeden gülmeye başladı. Çok komik olduğunu düşünür kendisi. Kısaca özetlemek gerekirse 1.75 boylarında , açık tenli göbekli bir arkadaşımız. Süleyman'a döndüm ;
- Söyle arabayı hazırlasınlar , bu akşam nerdeyiz?
- Abi haftasonu numaranı verdiğin kızlar aradı seni , Tropico'ya çağırdılar.
-Muhammet'in mekanı olan ?
- Aynen abi , istiyorsan gitmeyelim bak
-Muhammet'ten korkan Muhammet gibi olsun ulan!
-Helal be abi!
Gaza gelmemem lazımdı. Muhammet Kıbrıs'ın en güçlü adamıdır. Polislerden tutun hakimlere kadar hepsi avucunun içindedir. Kendisi ekonomik kriz sırasında benden bi miktar para istedi , bende vermemiştim. Şirketi battı , tabi ki rakiplerimin azalması benim yararımaydı. Ta ki 2 yıl içinde batan şirketini kredilerle tekrar ayağa kaldırıp 3 kat büyütünceye kadar. Pek mantıklı bi karar vermemiş olabilirim. Belki. Göbekli arkadaşımız tekrar girdi içeriye ;
- Hadi abi hazır araba.
Kapıyı açtı , asansöre doğru geçirdi beni. Asansörü beklerken emanetleri kontrol ediyorduk , çünkü Muhammet beni öldürmek için fırsat kollardı. Açıkça öldüremezdi belki ama yine de tedbirin kimseye zararı olmaz. Asansörle otoparka indik , arabaya bindik. Tropico tabelasını görene kadar yaklaşık 25 dakika geçti. Yeşil ledleriyle geceyi aydınlatan tabela nabzımı bir anda arttırmıştı.
başlık yok! burası bom boş!