1. 426.
    0
    4. BÖLÜM...

    Rus kara birlikleri ile sınırlı sürdürülen düşük yoğunluklu bir savaş olmasına rağmen Türk Hava Kuvvetleri 50 uçak kaybetmiş, kara kuvvetlerinin ise binlerce askeri şehit vermişti. Düşen uçak miktarı ve ölen Rus askerlerinin sayısı daha fazla olsa da oransal olarak bakıldığında daha büyük kayıpta idik.

    Suriye ve PYD ittifakı için durum daha vahimdi. Kırım ve Suriye cephesinden gönderilen onlarca Scud türevi taktik balistik füze şehirlerde rastgele düşmüş, esas yıkımı ve etkiyi ise Rusların gönderdiği sayısı yüzden fazla 500 km den fazla menzile sahip iskender füzeleri vurmuştu.

    Durdurulamayan bu taktik balistik füze salvoları sivil yerleşim yerlerine yağmur gibi yağarak halkın savaşma azmini ve hükümet ve orduya karşı güveninin yitirmesini amaçlamıştı.

    Füzeler savaşı kazanamasa da savaşı başlatan ve Suriye’ye giren siyasi aktörlerden kimseyi bırakmamış ülke çok farklı kesimlerden oluşan bir koalisyonla çıkış yolu aramakta idi. Suriye’de de durum farklı değil idi. Esed’in faydalı kullanım ömrünün bittiğini fark eden Ruslar general olan kuzenini kimseye çaktırmadan tereyağından kıl çeker gibi yapılan bir darbe ile başa getirmiş dünya olup biteni bir gün sonra öğrenebilmişti.

    Dokuz yıldan sonra iptal edilen yüksek irtifa hava savunma füze ihalesinin ve sonrasındaki gelişmelerin bedeli ödenmekteydi. Kendi füzemizi geliştirme çalışmaları bir türlü sonuçlanmamış ne kadar para/emek/AR-Ge ayrılsa da işin tabiatı gereği ha diyince anti-balistik füze yapılamıyordu.

    Ülkeye NATO yardımı kapsamında gönderilen Patriot PAC bataryaları ile savaş çıkınca acil ihtiyaç kapsamında alınan az sayıda ASTER-30 SAMP/T bataryaları sadece stratejik hedefleri korumak için konuşlandırıldığından sayıca yetersiz kalmıştı. Aster-30 füzeleri yüksek performans gösterse de çok kritik kabul edilerek sarfiyatlarına azami özen gösteriliyor, PAC-3 MSE ler ise yüzde 80 lere varan daha önce göstermediği yüksek başarılara imza atsa da kaçırdığı yüzde 20’yi Türk halkının canına mal oluyordu.

    NATO kod adı SS-26 Stone olan iskender–M Taktik Balistik Füzelerinin cep mesafesi 15 metre idi. Ruslar nerede ise istediği hedefi vurabiliyor ve bu hedef hassasiyeti ile balistik füze kullanım doktrinini değiştirerek seyir füzelerinden farksız hale getiriyorlardı.
    ···
   tümünü göster