1. 426.
    0
    PiLOT iLE SON SOHBET
    Yarın DUK’tan ayrılacaktı. Uçuş notlarını öğretmeni ile birlikte dolduruyorlardı. Pilot yarın dosyayı teslim edeceğini çok üzgün olduğunu anlatıyordu. Tüm notları 100 idi. Bu yalnıza çıkma ihtimalinin yüksek olduğu hatta gelecekte iyi bir pilot olacağı manasına geliyordu. Sıra uçuşa bedeni yeterlilik kısmına geldiğinde koca bir eksi vardı.
    Artık öğretmen öğrenci ilişkisi kalmadığına göre rahat konuşabilirlerdi.
    Yüzbaşı teselli etmek için;
    -Jette lövye ile nasıl baş edeceksin? incecik bileklerin var. Dalışta koltuktan havalandın kemer olmasa az daha tavana yapışacaktın.
    Deyince,
    -Buna gerek kalmayacak ki biz pilot olunca F-16 ile uçacağız fly-by-wire (kablolu uçuş kontrolleri) olduğundan joystick gibi yani bilek gücü gerekmeyecek.
    Demesi ile,17 yaşındaki birinde aldığı bu cevapla ilk şoku yaşamıştı. Peşine de altta kalmamak için,
    -Peki F-16’ya gelene kadar Çiğli’de ne yapacaksın?
    Madem son günü idi aklındaki soruları bir savaş pilotu bulmuşken sormalıydı. O sordukça Yüzbaşının hayret dolu bakışları artıyor soruların dozu arttıkça da sinirleniyordu.
    -Ege’de Yunan Mirage-2000 veya F-16’ları ile dogfight yaptığınızda korkuyormusunuz?
    Klagib bir şavaş pilotu cevabı geldi;
    -Ben F-4’ün üzerine uçak tanımam.
    -Ama sizin motor eski teknoloji duman izi bırakıyor. “Dogfight”tadüşman dumanı takip edip hemen sizi bulur. Siz ise F-16’ları takip edemezsiniz. israillilerin Süper Phantom’larda motorları değiştiği gibi keşke bizde değişsek.
    Yüzbaşı ne cevap vereceğini şaşırmış halde sorunun cevabından çok bu çocuğun nereden bildiğini merak ederek daha önce böyle sorulara hiç de alışkın olmadığını her halinden belli ediyordu.
    Esas bomba şimdi geliyordu;
    ciksenli yılların sonlarına doğru Türkiye sınır ötesinde ilk kez PKK kamplarını Irak müsaadesi ile bombalamış. Bombardımanı yapan F-4E’ler başka bir uçak tarafından havada kaydedilmiş ve televizyonda 30 adet F-4E uçağının katıldığı söylenmişti. işte tam sormanın zamanı idi.
    -Siz o sınır ötesi harekata katıldınız mı?
    -Evet
    -Dalıştan çok dik açı ile çıktığınızı gördüm spikerde öyle dedi TV’de, gerçekten zor muydu?
    -Evet. Hedefler dağların arasında idi. Çekişi çok dik açı ile yaptık tam karşısı dağ idi.
    -30 adet denildi televizyonda ama ben inanmadım. 30 tane Phantom’la bir köy/kamp bombalanırmı? Zaten tüm görüntüler aynı gibiydi bence 3-5 uçaktı.
    Bir anda pilotun bakışları sertleşti ve cevap vermek yerine,
    -Bunu nerden duydun dedi.
    Baltayı taşa vurduğunu anlamıştı, korkmuştu hemen kıvırarak,
    -Şey … gazetelerde görmüştüm.
    Eşyalarını topluyordu koğuş nöbetçisi yanına geldi.
    -Pilotlar kamelyada çay içerken senden bahsediyorlardı. Belli ki elenmene üzülmüşler “bir çocuk var canavar gibi” diyorlardı. Lider 4. sınıf öğrencisi de senin hava atmak için Varşova Paktı uçaklarının hepsini ezberlediğini kendisini ve arkadaşlarının tablonun yarısını bile bilmediğini anlatıyordu.
    Sadece gülümsedi. Hava atmak için ezberledi dediği şey; o yıllarda SSCB ve diğer Varşova Paktı ülkelerininuçaklarının, sınır birlikleri ve hava kuvvetlerine ait birliklerde personel tarafından tanınması amacı ile duvarlara asılı olan büyük bir tablo idi. içinde uçakların siyah-beyaz 3 boyutlu küçük siluetleri vardı. Ezber yapmak bir yana tabloyu birliğin duvarında ilk gördüğünde şöyle bir bakmış tanıyamadığım bir şey varmı diye kontrol etmişti. Sonrasında başlarındaki 4.Sınıf öğrencisi ile yarışma yapmıştı. Öğrenci farklı yenilince inanamamış O’nun oturup ezber yaptığını iddia etmişti. Ben bunların hepsini ortaokulda tanıyordum demeyi çok istemişti ama saygısızlık olmasın diye uzatmamıştı. Her ikisi de bu özelliğin ülkenin savaş tarihine nasıl etki edeceğinin tahmin bile edemezdi…
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster