-
1.
+10Bir gün mecliste, Halk Partisi tüzüğü konuşulduğu zaman, Konya milletvekili Naim Hazım kürsüde ağır eleştirilerde bulunuyordu. Eleştiriler hiç de hoşa gidecek şeyler değildi. Hoca bir aralık:Tümünü Göster
-“Bu ‘asri’ kelimesi ne demektir?” deyince, Gazi, başkanlık makamında oturduğunu unutarak, yukarıdan konuşmacıya doğru eğilerek:
“Adam olmak demektir, hocam adam olmak... ” der
—————–
Atatürk, yurt gezilerinden birinde, tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşır.
– Kolay gele, bereketli ola Ağa…
– Allah razı olsun Bey…
– Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu?
– Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik.
– Sağlık olsun ağa…diyerek, konuşmasını kısa keser.
Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen Atatürk; Salih Bozok’u yanına çağırır;
– Salih, yarın sabah git Halil Ağa’yı bul, bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de…
Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa’yı bulur ve Atatürk’ün yanına getirir. Atatürk Halil Ağa’ya dönerek; “Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha” der. Halil Ağa, tekrar anlatır. Atatürk kaşlarını çatarak ismet Paşa ve Şükrü Kaya’ya dönerek;
– Arkadaşlar, biz istiklal Savaşı’nı Halil Ağa’nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Vatandaşı böyle mi koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz.
Bu konuşma üzerine, olayı fark eden Halil Ağa Atatürk’e dönerek;
– Sen Atatürk Paşa’msın galiba, ne olur beni bağışla kusur ettim diye yalvaracak olur. Atatürk, bir yandan tebessüm eder bir yandan da Halil Ağa’nın sırtını okşayarak;
– Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın… der ve Halil Ağa’yı ayakta uğurlar. Noelle ROGER, Olaylar ve Atatürk, s.41-42
başlık yok! burası bom boş!