1 saat geçmişti. 1 saatin her dakikası, her saniyesi, her salisesinde heyecan, korku, adrenalin tavan yapıyordu.
kaçmalıydım buradan. hem de olabildiğince erken bir şekilde.
sürekli banka hesabımı kontrol ediyordum.
---
---
--
gibtir
oça bak. herife yolladığım paranın %60 ı sadece hesabımdaydı.
vaktim de yoktu. yapacak bir şeyim de yoktu. ama bana para lazımdı.
---
---
--
yeni bir sekme açtım...
bana para lazımdı. kaçacaktım ulan. para lazımdı bana.
çıldırmıştım. gözlerimin yandığını hissediyordum.
terlemiştim. alnımdan, ellerimden, ayaklarımdan adeta su boşalıyordu.
açtığım sekmeden hemen tefecilere bakıyordum.
kaçıyordum dıbına koyayım. bütün parayı tıkayacaktım.
fazla bir şey de alamazdım.
4000$ banka hesabına.
banka hesabına para yatıramayacaklarını söylediler. bitcoin takip edilemediğinden "only bitcoin" diyordu bin herifler.
ne yapacaktım.
düşünürken toparlanmaya çalışayım dedim.
1-2 eşya mı sırt çantama koydum. biraz su ve meyve koydum.
laptobun başına geçtim. heriflere bitcoin cinsinden alamayacağımı söyledim.
anlamıyordu oç lar.
kalbim yerimden çıkacaktı.
ağlıyordum. gözlerimden yaşlar boşalıyordu. ağlıyordum lan
aklıma annem geldi.
keşke
keşke hiç ayrılmasaydım evimden.
başlarım ailevi sorununa.
ya da keşke hep dayımlarda kalsaydım.
ne diye bunlar olurki
ağlıyordum.
kalbimin her atışında kapı çalıyor sanıyordum.
ağlıyordum.
evet fark ettim.
her şey bitmişti.
kapı çalmıştı...
buradan sonrasını şunu dinleyerek okursanız iyi olur:
https://soundcloud.com/66 ... -kanunsuzlar-instrumental
---
"heyyyyyyyyyy
•
** do you remember meeeeeeee"
bu kimdi lan. bu kimdi
polis olamazdı.
ismimi biliyordu.
kim di bu herif.
"open the door.
we have a deal with youuuu"
yoksa lan yoksa ?
"hahahaha ı know, you are in the home.
ı, ı sent you a money for job."
kapıyı hala yumrukluyordu.
tek kişi olamazdı.
silahsız da gelmiş olamazdı.
sorulması gereken soru beni nereden tanıyor, kim bu ve evimi nasıl buldu?
ulan bunları şimdi mi düşünmeliydim.
herifler az sonra gibecek belamı.
kaçmalıydım.
run ** runn *runnnnnnnnnn
laptobu çantaya koydum.
balkana çıktım.
atladım ve koşmaya başladım.
uzun zamandır koştuğumu hatırlamıyordum. nasıl bir histi onu da bilmiyordum.
ama koşarken ağlıyordum. göz yaşlarım, rüzgarın etkisiyle gözlerimden ayrılıp adeta hava da asılı kalıyordu. sanki arkamı dönsem hava da onları asılı görecektim.
ama arkadamdan bu heriflerin geldiğini de bilebiliyordum.
sesler duymuştum.
kaçtığımı anlamışlardı.
ne yapacaktım ulan.
kaçıyordum arkama bakmadan.
koşuyordum önümü göremeden.
uzaktan sıksalar belki indirirlerdi beni.
ama istekleri nedir bilemezdim.
evet belki indirmek istiyorlardı beni.
yapacak bir şeyim yoktu. polisi arayamazdım. onlara sığınamazdım.
tek yapmam gereken aradaki farkı açıp bir yere saklanmaktı.
ama tıkanmıştım.
koşamıyordum.
adamların nefesini boynumda hissediyordum.
bitmişti be.
buraya kadardı.
rüya sona ermişti.
hani böyle ölmeden önce gözlerinizin önünde film şeriti geçer diyorlardı ya. aynısı olmuştu işte.
durmuştum.
olduğum yerde duruyordum.
küçükken bigibletten düşmüştüm.
ağzım burnum, dizlerim gibilmişti.
üstüne bir de babam dövmüştü.
hacker dostum geldi deep webdeki.
içime doğmuştu. yakalandığını düşündüm.
lisedeki ingilizce hocam gelmişti. seviyordum be o kadını.
gençti, güzeldi.
buraya kadardı.
son bir adım her şeyi bitirebilirdi.
emin miydim bilmiyordum.
ama bunu yapmam galiba en doğrusuydu.
hazırdım.
yok yok değildim.
ama yapmalıydım.
kaçamazdım.
bu kadar.
rüya sona etmişti...