1920'li yılların güzelliği şuydu:
Ülkeler, gerek ulus devletleri biçiminde, gerek kültürel bağlarına istinaden kendi yönetim şekillerini kendileri belirleyerek cumhuriyetler kurmaya başladılar.
Bu ulusal ve federal cumhuriyetlerin yanında küçük krallıklar kalmış olsalar bile,
imparatorluklar devri artık sona ermişti.

Sistemin yaratıcıları hesapta olmayan bu yeni döneme çomak sokmak için dünyayı kutuplara bölmek için ilk girişimlere başladığında önce bir düşman yaratmanın gerekli olduğunu düşündüler...

Seçtikleri kişi herkesin nefret edeceği biri olacaktı...
Bu kişinin yenik devletlerden seçileceği bilinse de nasıl bir karakter olacağı üstüne çalışmalara başlandı...

Deccal işte böyle doğdu...
Adolf Hitler!

(bölüm dördün sonu)