+1
BAYRAK - VATAN - DEVLET
Bayrak, Vatan, ulusal mars, ulus devlet, demokrasi gibi sekuler kutsallar ; pozitivizmle manevi duygulari tamamen yok eden sekulerizmin manevi bir bosluga dusurdugu Bati insaninin , egemen batil sistemlere itaatkar kilinmasi, ulus devletleri ve onlara egemen oligarsilerin cikarlarini sahiplenmeleri, koruyup savunmalari ve bu ugurda fedakarlik yapabilmeleri icin bir motivasyon araci olarak uretilmislerdir. Bu sebeple "demokrasi"yi "ilahı halk olan toplum dini" olarak tanimlayan J.J.Rouseau, daha once bahsettigim "Toplum Sozlesmesi" eserinde, nihai otorite olarak demokratik parlamentolarin yaptigi yasalari o toplumun dini kurallari, vatandaslarini o dinin muminleri, "vatan, bayrak ve ulusal mars" gibi unsurlari bu dinin siarlari, ulusal bayrak ve marsla gerceklestirilen resmi torenlerin de bu dinin ibadet ve rituelleri oldugunu ozellikle vurgulamistir. Son yillarda neredeyse her gun , meydanlarda, medyada , milyonlara yonelik, ozelliklede Musluman'ca duyarliliklari olan halki hedef alan bir beyin yikamasi gerceklestirilmektedir. Butun bir toplum , devletin en ust kademesinde yer alan siyasi lideri vasitasiyla demokrasi, bayrak, vatan ve devlet fetisizmine dogru yonlendirilmektedir. Allah'a ragmen yeni sekuler kutsallar haline getirilen uclu olarak , bayrak, vatan, devlet fetiszmi/putculugu konusunda toplum sartlandirilmaktadir. Ondan sonrada bunlar ugruna kan akitmanin kutsalligi ve bu yolda olenlerin "sehidlik" mertebesine ulasacagi, bu soylemi iceren siirler okunup duygular kabartilarak vurgulanmaktadir. Bir haber sitesinde video goruntunun ortaya koydugu ibretlik bir zulum dikkatimi cekti. Olay goruntude "demokrasi nobeti" tutanlar icinden birkac fasist genc, sakalli bir gence zorla TC bayragini tutturmaya calismakta ve tereddut gecirdigi iddiasiyla onu alcakca darp edip kutsal fetis ugruna kanini akitmakta ve o genci, zorbalikla Türk oldugunu soylemeye icbar etmekteydiler. Suphesizki, surekli ve neredeyse hergun bu "teslis"i teskil eden vatan, bayrak ve devleti ; ugrunda kan akitalacak kutsallar olarak topluma pompalayan siyasilerde bu sonuctan ve zulumden mesuldurler. Halbuki "devlet" , laik ve Kemalisttir. "Vatan" , emperyalist sekuler kulturun urunu sirk sistemiyle hukmedilen bir topraktir. " Bayrak " da, bu sirk sistemini temsil eden bir bezdir. Bayraklar, butun dunyada bir bez parcasi uzerinde yer alanrenklerden ve bazi isaretler, siar yada kelimelerden olusurlar. Onlara anlam ve deger kazandiran yada kaybettiren ise, temsil ettikleri degerlerdir. Temsil ettikleri otoritenin Hak olup olmamasidir. Bir bez parcasi olan bayrak , ancak islam'ı , Hakkı temsil ettiginde , bu bayrak uzerinden savunulan deger artik islam olur ve bu sebeple bayrakda ugrunda can feda edilecek bir anlam ve deger kazanir. O halde , sirkle hukmedilen ve batil sistemlerle yonetilen hicbir vatan ve devlet, laik demokrat yada despot sirk sistemlerini temsil eden hicbir bayrak bir Muslumanin ugrunda can feda edecegi bir deger degildir ve bunlar ugrunda olenlerde asla "sehid" olmazlar.Bu turk bayrak vatan ve devlet gibi siar yada kurumlara sirk sistem ve otoritesini temsil ettikleri halde sahip cikan Muslumanlar bakimindan akidevi yonden sakincalari yaninda diher bir sakincasi daha vardir. O da, bu kesimlerde giderek tevhidi netligi, istikameti ve inkilabi ruhu yok eden bir donusumun yasanmasi ve bu batil siarlarin temsil ettigi mevcut sistemle uzlasma ve uyum arayisinin ortaya cikmasidir. Sonucta bu kesimler , sistem ici gorece iyilesme getiren "ehven-i ser"in pesine takilarak tevhidi istikametten sapan yonelislere dogru savrulmaktadirlar. Yani yillarca ilkelerimize sadakatla tevhidi istikamette donusturemedigimiz kitleler davete icabet etmeyince , madem onlar bizim cizgimize gelmiyor o halde biz onlarin yanina gidelim dercesine hizla kitlelere dogru bir donusum yasanmakta. Bu tersine donusum, darbe surecindeki katliamlarin yol actigi duygusallikla cok daha yaygin ve kalici bir gorunum arz etmeye basladi. Halbuki, her turlu sarta ragmen istikameti korumakta zaafa dusmemek ve tevhidi daveti gundemde tutmakta israr etmek gerekirdi. Toplumu donusturebilecek etkide , ancak samimi ahlakli ve ilkeli davetcilerin istikameti korumaktaki kararliliklari ve hem hâl, hemde kâl ile tevhidi davetteki, vahye sahidlikteki israrlari, sonucunda olusabilecektir. Ama bu dirayeti gosteremeyip , sorumluluklarini hakkiyla yerine getiremeyip acele edenlerin, ilkeli davranmak yerine duygusal egilimlere kapilanlarin bir sure sonra yorulup yilarak, donusturemedikleri topluma/kitlelere dogru kendilerinin donusmeye basladiklari gorulur.