Evet beyler. Bugün gene sizlere yepiyeni ve pofidik bir araştırma geliştirme sonucu ile geldim. Araştırmanın pofidik olma sebebi istek üzere yaptığım bir araştırma olması. Sizlerden bir panpişimizin bunun araştırılmasını istemesi üzerine hemen göreve atıldım. Araştırdım. Geliştirdim ve Sizlere bugün libidonun ne demek olduğunu anlatmaya çalışacağım. Araştırdım ve geliştirdim. Sonuçları sizlerle paylaşıyorum.

Öncelikle libido nedir bunu açıklayalım. Libido dediğimiz olay bundan yıllar önce Sigmund Freud denen dümbüğün ortaya attığı bi terim. Zaten tipinde de bi lenin tipi var inceden. O sebeple de çok fazla sevmem bu düdüğü. Fakat bu herif demiş ki zamanında doğuştan gelen ve cinsel zevk dürtüsü şeklinde tanımladığımız bu şeye biz libido diyeceğiz. Kelime nerden aklına geldi. Serdar ortaçla falan mı karıştı geni bilmiyorum ama böyle bi kelime türetmiş o zaman. Yada hatunların isimlerin ilk hecelerini falan koyup tavlamaya çalışmışta olabilir. güzel taktik.

Fakat burada cinsel zevk dürtüsü derken aklınıza hemen sevişmek ığaaa meme züt falan gelmesin. Olay bundan çok daha farklı gelişiyor. Froydçu dümbüklerin felsefesinde bunun bir kaç aşaması var. ilk olarak bu dar anlamlı bişey değil. Cinsel güç ve dirilik olarak tanımlanıyor. ve cinsel özlem tabiki. Bunun aşırısına abaza diyebiliriz. Libido insanın doğumunda başlar ve yaşı ilerledikçe sevişmeye doğru kayarak evrelerini tamamlar. Fakat libidoyu cinsellikle buluşturmak için öncelikle ilk evrelerini tamamlaması gerekir.

Bahsettiğimiz evrelerin ilki

ağızcıl evre

Yani ağız ile süt emerken, dudakların titreşiminden veya ısırmaktan falan zevk alma evresi. Çocukların hareketlerini gözünüzün önüne getirirseniz dişleri olmadığından ısıramazlar. Fakat buldukları tuttukları her şeyi ağızlarına zütürür ısırmaya çalışırlar bundan keyif alırlar. Bundan haz ve zevk duyarlar. Libidonun ilk aşaması budur.

Bahsettiğimiz evrelerin ikincisi

dışkıl evre

Dışkılamaktan haz duyma olayı. Çocukların sağa sola işemekten zevk alması veya altını doldurmaktan keyif duyması. Bunu zorla yapan çocukların olduğunu da görürsünüz. Sağa sola tak bırakma veya usulca bi kenara işeyip ilgi alaka beklemesini de görebilirsiniz. Hani burdakilerin çok fazla çocuklarla haşır neşir olduğunu sanmıyorum gardeşlerim. Anaokulu öğretmeni ve okul öncesi eğitimde kreşlerde çalışan bi kaç arkadaşım var onlardan dolayı "maalesef" biliyorum bu mevzuyu. o yüzden çok uzatmıycam.

Bahsettiğimiz evrelerin üçüncüsü

üretken evre

Bu evrede artık yavaş yavaş çocuk cinsel dürtülerini tamamen cinsel organlara iletir. Isırmak veya sıkmak sıçmak falan cinsel dürtüleri dürtüklemez artık. Ve özellikle 3 yaşından sonra başkalarına ve hatta özellikle kız çocukları babasına, erkek çocukları da annesine yönelir. Çocuklar yönelir derken libidoları yönelir. Kız çocukları babalarına aşık olur derler ya kızların ilk aşkı babasıdır falan diye. Froyd başkan bunu libidoya bağlıyor. Ve erkeklerinde annelerine düşkün olmalarını.

Bir kaç başka hipotez daha okumuştum. Onda da güzellik kavrdıbının tamamen küçükken annenden veya annenin yanında gördüğün sevdiğin sana yemek verip veya bir ihtiyacını gidererek gönlüne taht kuran o kadının o anki bilinç altına işlemiş şekli ile alakalı olduğu söyleniyordu. Yani sen kadın olarak o zaman sana bir kadın meme verdi ve sen onu sevdin. Meme karnını doyurdu çünkü. Ve süt tatlı geldi sana. Bu duygusal olarak libidonu ona yönlendiriyor. Ve hafızandaki güzellik kavramı ona yönleniyor. Atıyorum ileride bir kız gördüğünde mesela elmacık kemikleri tıpkı o kadına benzediği için onu güzel buluyorsun. Veya bacakları tıpkı o kadın gibi olduğu için veya kokusu veya gözleri veya o kadını anımsattığı için. Tabi bunlar senin bilinçaltında olduğu için sen bunların hiçbirinin farkına varmıyosun. Sadece "olum bu deryada ne var böyle ya yeminle beni çeken bişey var olum" diyip dertlenip beni arıyosun. yaaa. işte.

Libidonun olayını bu şekilde özetlediğimi düşünüyorum. Daha fazla uzatıp burda freudçuluk yapmayalım. Çok hazzetmediğim birisi. Teorileri de garip geliyo çünkü. Felsefe olayı çok kafamı yoruyo. Şimdi hasta hasta yoramam o kadar. Libidonun artması eksilmesi de tamamen hormonlarla alaklı. Kadınlarda östrojen erkeklerde de testesteron üretimi arttıkça libidon artar, azaldıkça da azalır. Kısa ve net.

Haa bir de şunu söyleyim ek bilgi olarak, kadınlarda yumurta sayılıdır. Yani bir kadının doğurganlık süresi bellidir. Atıyorum 1 milyon 300 bin tane yumurta kapasitesi vardır o kadının. 1 milyon 300 bin tane yumurta ürettikten sonra artık yumurta üretilemez vücudunda. işte o zaman kadınlar menapoza girerler. menapoz dediğimiz olayda budur. Bunu da yakında açıklayacağım ama. Erkeklerde aynı durum söz konusu değil. Erkeklerde sperm üretimi sınırsızdır. Belli bir gün içerisinde bir sperm yetiştirilir ve atmık haline gelir ama bunun bi sınırı yoktur. Erkek nefes aldığı müddetçe sperm üretir. Haa yaşlandıkça az üretir orası ayrı. Ama üretir.

Yani haftada 150 defa asılıyorum sperm lerim biter mi diye korkuyorum falan sorularını sormayın. Bitmez. Erkekte sperm üretimi bitmez. Fakat kaliteli sperm üretemezsiniz. Sperminizin kalitesi düşer. Buda döllemeyi etkiler. O yüzden çok fazla yapmayın derim ben. Bırakın amele sümüğü gibi yapışsın çıktığı zaman. Damlamasın musluk gibi.

Evet beyler bugünde aşırı yararlı ve muhteşem bir araştırma geliştirme sonucunu daha sizlerle paylaşmanın gururunu yaşıyorum. Şimdilik hepinize hoşçakalın diyorum. Araştırılmasını ve geliştirilmesini istediğiniz bir konu varsa siyah bir çelenk üzerine asarak bulunduğunuz mevkideki en yakın ülkü ocağının kapısına bırakabilirsiniz. Onlar bana ulaşır. Görüşmek üzere.

Not: Bazı arkadaşların koyduğum kapaklara yaptığı tepkiler nedeniyle şuan böyle bir kapak seçimine gittim. Umarım faydalı olmuştur. umarım hoşlarına gitmiştir. Hadi bakalım. Güzel bir sosyal deney yapıyorum şuan. anlayana.