+62
-8
Veyselden aldığım gazla beraber ayağa kalkıp eski sevgilimin olduğu masaya doğru
yürümeye başladım. Gidip cerenin yanına oturdum.
Yanındaki lavuk ters ters bakmaya başlamıştı fakat sen kimsin necisin diye sormadı nedense.
Bende baktım sessizlik oldu başladım konuşmaya.
ben: b ceren : c
b : Benim sürekli burda takıldığımı bilerek yeni kırığını da alıp neden buraya geldiğini
sorabilir miyim ?
c: Sen varsın diye cafeye de mi gitmeyelim emre bey?
b: Bela aradığına eminim. Bence yaptığın bu hareketle
hem kendini hemde (başımı çocuğa çevirip) kırığını tehlikeye atıyosun.
lavuk kimsin lan sen seni giberim falan filan bana saydırırken
soğukkanlı halimi bozmadım. Çünkü veysel bizim masaya doğru geliyordu.
yavaşça çocuğun yanına oturdu.
'Fazla dikkat çekiyosun yapma' dedi.
Ben gülümsedim. Çocuğun rengi beyazlaşırken cerene dönüp tekrar
konuşmaya başladım.
b: Bak tatlım gitmeniz için 2 dakikanız var vallahi bişey yapmıcam hadi gidin de
bugün bari belasız geçsin.
c: istediğim yerde otururum sanane ya sen bana karışamazsın' der demez
elimin tersiyle ağzının ortasına geçirdim.
lavuk bana yumruk atmaya tenezzül bile edemeden veysel
devreye girip kafayı çakmıştı çünkü. Cerenin kolundan tutup
cafenin içine soktum.
'Üst katta kimse varmı murat abi?
+yok abicim.
-tamam abi ' deyip hanfendiyi üst kata çıkardım.
- Ceren sen gerizekalı falan mısın? niye burnumun dibine geliyosun deli etme beni
+Sanane ya ayrıldık biz farkında mısın?
-evet farkındayım. Ama sizin aşk saadetinizi izlemek zorunda değilim.
+tamam emre ben gidiyorum söz bir daha karşına çıkmıcam
-Ben bilirim senin sözlerini. Verdiğin sözü tutarsın evet.
beni ekersin başkasıyla gezmeye gidersin sonra gelip gözümün önünde nisbet
yapmaya kalkarsın.
+sanane emre istediğim yere giderim.
-cehenneme git lütfen ya. en azından beni katil etmeden..
Kafamı çevirip pencereden aşağıya baktım. Veyselle çocuk oturmuş çay içiyorlar.
Görür görmez bastım kahkahayı.
Cerenin kolunu bıraktım ve hızlı adımlarla aşağıya indim.
masanın yanına geldim..