+262
-12
(Hikayedeki dağ, ova, çöl, yayla, geçit ve diğer coğrafi yer isimlerinin kaynağı yazarın zütüdür)
1230 yılının soğuk bir mart gününde Kar Dağları’nın kuzey yamacında Balaban Noyan’ın emrinde bulunan Bhulaban Köyündeki ufak bir evde dünyaya gelmişim. Annem de babam da çiftçiydi. Balaban Noyan’ın emrinde çalışıp mallarını Ichamur’da satarlardı. Yarısı vergiye, kalanı da bizim ekmeğimizdi.
Babam bu az paranın tamdıbını Khudan hanından içki almaya harcardı. Her hafta 2 günlük yolu gidip içki alır, onları evde içip sonrada testilerle bizi döverdi. Annem buna fazla dayanamadı ve ben 6 yaşımdayken öldü. Babam o öldükten sonra bir süre gitti. Ben, üzüldü, üzüntüsünden inzivaya çekildi sanıp onun da işini yükleniyordum. 2 ay sonra babam geldi. Geldiğinde şok olmuştum. Çünkü benim onu üzülüp içinden dua ediyor sandığım zaman, o annemin biriktirdiği parayla Dhirim’den bir kadın almış, üstüne bu kadının bütün malvarlığını üstüne alıp 2 ay onunla eğlenmiş. Kalradya’nın en zengin şehrinde o eğlenirken ben de burada kocaman tarlayı tek başıma sürüp, bütün mahsulünü Ichamur’da satıp yolda haydutlarla boğuşmuştum. Oysa bana 1000 dinar bırakmış ve seninle ilgilenemem artık bununla başının çaresine bak demişti. Ben o paraya dokunmadım. Ölene kadar...